Ağrı Dağı ile Alagöz Dağı arasındaki ilişki ya da “hikâye”, yalnızca bir coğrafya kıyaslamasından ibaret değildir. Bu iki dağ, Türk halk hafızasında, mitolojik anlatılarda ve tarihî söylemlerde derin sembollere dönüşmüş; Anadolu ve Azerbaycan sahasında ortak bir kültürel motif olarak yaşamıştır.
Aşağıda bu iki dağ arasında anlatılagelen hikâyeyi hem coğrafî gerçeklerle hem de halk kültüründe geçen efsanevi boyutuyla baktığımızda
Coğrafî ve Tarihî Zemin
Ağrı Dağı (Büyük Ağrı), Türkiye sınırları içinde, 5137 metre yüksekliğiyle yalnızca Türkiye’nin değil, tüm bölgenin en yüksek zirvesidir. Kutsal metinlerde Nuh’un Gemisi’yle ilişkilendirilir ve tarih boyunca birçok medeniyetin efsanelerine konu olmuştur.
Alagöz Dağı ise Ermenistan’ın kuzeybatısında yer alır ve 4090 metre yüksekliğiyle bu ülkenin en yüksek noktasıdır. Bu iki zirve, Ermenistan ile Türk yurtları arasında bir sınır hattı gibi uzanır. Coğrafî olarak birbirine oldukça yakındırlar; aralarında Iğdır Ovası, Arpaçay Vadisi ve Gökçe Gölü bölgesi bulunur.
İki Bacı Dağın Efsanesi
Halk arasında “Ağrı Dağı ile Alagöz Dağı bacıydı” (kız kardeşti) şeklinde anlatılan çok eski bir efsane vardır. Azerbaycan ve Doğu Anadolu sahasında bu anlatı, ağıt, türkü ve destanlar yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılmıştır.
Rivayete göre vaktiyle Alagöz Dağı ile Ağrı Dağı iki kız kardeşmiş. Birbirlerini çok sever, her gün göz göze bakarlarmış. Aralarında ne kavga ne gürültü olurmuş. Ancak bir gün aralarına bir düşman girer. Bu düşman anlatıya göre bazen kara bir yel, bazen de hain bir varlık olarak betimlenir. Sonunda bu iki kardeşin arasına kara dumanlar dolar, bir uçurum oluşur ve artık birbirlerini göremez olurlar.
Alagöz, bu ayrılığa dayanamaz, ağlamaya başlar; gözyaşlarıyla Gökçe Gölü’nü oluşturur. Ağrı ise içine kapanır, başını karla örter, susar; fakat her sabah doğan güneşte Alagöz’e bakmak istermiş gibi tepesinden bir buğu yükselir.
Bu yüzden halk arasında şöyle denir:
“Bu iki dağ ayrı düştü, ama hâlâ birbirine hasretle bakar.”
Sembollerle Yüklü İki Zirve
Bu efsane, sadece duygusal bir ayrılığı değil, aynı zamanda halkın yaşadığı tarihî ve sosyal kopuşların simgesel anlatımıdır:
• Alagöz, kaybedilen yurt, hüzün ve terk edilmişliğin;
• Ağrı ise direnişin, metanetin ve sabrın sembolü olarak anlatılır.
İki dağ arasındaki “göz gözü görmezlik” durumu, Türk halklarının tarih içindeki bölünmüşlüğüne de güçlü bir gönderme yapar. Bu nedenle efsane, yalnızca dağlar arasındaki ayrılığı değil, bir milletin parçalanmışlığını dile getirir.
Âşıkların Diliyle Dağların Hasreti
Bu destansı anlatılar, özellikle Doğu Anadolu âşıkları ve Azerbaycan âşık edebiyatında yankısını bulur. Şöyle der bir halk şairi:
Ağrı dayanıb boylanır,
Alagöz ona toylanır.
Aralarına duman girib,
Həsrət olub, boylanır…
Bu gibi dizeler, yalnızca doğayı değil; ayrılığı, sınırları ve hasreti dillendirir.
Tarihî Bir Arka Plan
Bu efsane, aynı zamanda 1828 Türkmençay Antlaşması sonrası bölgede yaşanan büyük dönüşümlerin halk belleğindeki yansımasıdır. Antlaşma sonrası Rusya, bölgeyi işgal etmiş; nüfus yapısını değiştirerek Ermeni göçmenleri bu topraklara yerleştirmiştir. Böylece Alagöz çevresindeki Türk yerleşimleri zamanla ya boşaltılmış ya da asimilasyona uğramıştır. Ağrı Türkiye sınırlarında kalırken, Alagöz Dağı bir gün kavuşmak umuduyla Azerbaycan ile Terekeme Türklerinin yüreğinde ve hafızasında yer alan kadim bir Türk yurdudur.
Dağlar da Ağlar
Ağrı ile Alagöz arasındaki hikâye, aslında coğrafyanın dağlara yüklediği ruhsal anlamın bir örneğidir. Dağlar, halk zihninde sadece yeryüzü şekli değil; yer, yurt, ana-baba, kardeş gibi kutsal varlıklardır. Bu nedenle aralarındaki kopuş, sıradan bir doğa olayından değil; bir milletin bölünmüşlüğünden, acısından, kaybından doğmuştur.
Hasretle birbirine bakan bu iki dağ, aslında birbirine hasret kalmış iki kardeş halkın vicdanında hâlâ yan yana durmaktadır. Türk dünyasına açılan kapımız Serhat Iğdır şehrimiz dünyaca meşhur, Ağrı Dağı ile Alagöz Dağı arasında cennetten bir köşede yer almakta olup Iğdır insanın hafızasında silinmeyen acı tatlı hikayeleri barındırıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: