Yolunuz bir gün Ağrı Dağı'na düşerse, onun heybetli gölgesinde kurulu şirin mi şirin bir köy karşılar sizleri. Iğdır’ın en yeşil köylerinden biri olan Melekli’de tarihin, kültürün ve sanatın iç içe geçtiği, ruhunuzu besleyen bir de sokak mevcut, köye uğrayan doğa gezginleri ve yöre halkınca burası Sanat Sokağı olarak adlandırılmış ve öylede kalmış ismi.
Sokağa adım attığınız anda, Ağrı Dağı'nın eşsiz silüetiyle birlikte bir kültür yolculuğuna çıkarsınız. Geçmişten gelen fısıltılarla, dallarından sarkan bin bir çeşit meyvenin kokusuyla mest olur, adeta bir düşe dalarsınız. Bu sokağı diğerlerinden ayıran en belirgin özellik, Ağrı Dağı'nı tüm ihtişamıyla, dimdik karşınızda görmenizdir. Sanki koruyucu bir ana gibi, tüm canlılığıyla sizi kucaklar. Binlerce yıldır Urartular'dan Selçuklular'a uzanan sayısız medeniyetin doğuşuna ve yıkımına tanıklık eden bu ulu dağ, şimdi bu sokaktan geçenleri izler.
Ağrı Dağı'nın Taşı ve Ruhun Mirası
Sokak boyunca ilerledikçe, her evin temelinde Ağrı Dağı'ndan koparılıp getirilmiş bir taşın olduğunu fark edeceksiniz. Yöredeki inanca göre, bu taş ocağın Ağrı Dağı gibi sonsuza dek tüteceğine dair bir dilek taşır. Burada yaşayan insanlar için Ağrı Dağı sadece bir dağ değil, duygularla yoğrulmuş, kişilik kazanmış bir varlıktır.
Zirvesi bulutların içinde kaybolan bu dağ, sanki Tanrı ile konuşan bir dost gibidir.
Açık Hava Müzesi: Sanat Sokağı'nda Keşif
Sanat Sokağı, adeta bir açık hava müzesi gibidir.
Sokak boyunca size Tandır evleri, Tarihi Çaybaşı Camii kütüphanesi, manda, keçi ve kaz çiftlikleri, koç heykeli mezar taşları, doğal sebze ve meyve bahçeleri, yöreye özgün duvar sanatları ve yöresel Balahana evleri eşlik eder.
Sokağın girişinde ise geçmişin örfünü, kültürünü ve sanatını en yalın haliyle sunan Ata Ocağı Kültür ve Sanat Evi karşılar sizi.
Burası, Iğdır yöresine ait biblo, hediyelik eşya ve heykellerin üretildiği bir atölye olmanın yanı sıra, eski tarım aletlerinden mutfak eşyalarına, yöresel kıyafetlere kadar birçok objeyi barındıran bir etnoğrafya müzesi görevi de üstlenir. Ata Ocağı, yöre halkı için dededen kalma bir miras, gelecekte göçüp giden herkesin yeniden bir araya gelebileceği kutsal bir mekandır.
Sanat Sokağı boyunca sunulan gönül kitaplıkları, ata tohumlarıyla bezenmiş meyve ve sebze bahçeleri, geçmişin mimarisini günümüze taşıyan sokak haneleri, bu eşsiz deneyimi tamamlar. Her hanede, atalarından kalma Güney Kafkasya kültürünü ve selamını gözlerinde bir sonraki kuşaklara aktaran, Ağrı Dağı misali ağırbaşlı yöre insanlarıyla karşılaşırsınız.
Ruhunuzun ölümsüzlüğüne şahit olmak, Nuh'un ektiği fideleri yerinde görmek ve başınızı bir müddet Ağrı Dağı'nın dizlerine koymak istiyorsanız, göğü delip yükselen bu heybetli dağın gölgesindeki Sanat Sokağı sizi bekliyor.
Bu sokak, büyük şehirlerin kalabalığında kaybolan ruhlara, insanın ve doğanın bir arada huzur bulduğu bir vaha sunar.
Iğdır'ın değerlerinı tanıyalım. Tanıtalım.
Yorumlar
Kalan Karakter: