Karakoyunlu Devleti, başkenti Tebriz olan ve 1380-1469 yılları arasında bugünkü Doğu Anadolu Bölgesi, Güney Kafkasya, Azerbaycan ve Kuzey Irak topraklarında egemenlik sürmüş Oğuz Türklerinin kurmuş olduğu bir devlettir.
Iğdır’da Karakoyunlular dönemi, 1404-1469 yılları arasında olmuştur. Karakoyunlu hükümdarı Kara Yusuf, Nahçıvan’daki Çağatay ordusunu yenince Sürmeli Çukuru’na girmiştir. Bu zaferin ardından Karakoyunlu Türkleri, Iğdır ve Revan’ın köylerine yerleşmeye başlamıştır. 1420 yılında Iğdır, bir ilçe olarak Revan iline bağlanmıştır. Karakoyunlular, Sürmeli ve Serhat çukurlarında 65 yıl boyunca hüküm sürmüşlerdir.
Karakoyunlu Devleti’nin Iğdır’a etkileri; siyasi-idari, kültürel ve sosyal açılardan oldukça derin olmuştur.
Siyasi ve İdari Etkiler
Karakoyunlular döneminde Iğdır ve çevresi, stratejik konumu sayesinde büyük önem kazanmıştır. Nahçıvan üzerinden Tebriz’e, Erzurum üzerinden Anadolu içlerine giden yolların kavşağında yer alması, bölgenin askeri ve ticari bir merkez haline gelmesini sağlamıştır. Karakoyunlular, bu bölgeyi bir uç beyliği gibi kullanmış; yerel aşiretler üzerinde denetim kurarak vergi ve askerî kontrol sağlamışlardır.
Bu dönemde özellikle Karakoyunlu beyi Kara Yusuf, Iğdır ve çevresindeki birçok Türkmen aşiretini kendi otoritesi altına almış ve bölgeyi Safevîler öncesinde önemli bir Türkmen yurdu haline getirmiştir.
Demografik ve Sosyal Etkiler
Karakoyunlular döneminde Türkmen aşiretlerinin Iğdır Ovası’na yerleştirildiği bilinmektedir. Bu yerleşim hareketleri, bölgenin etnik yapısında kalıcı değişimlere neden olmuştur. Aşiretlerin bir kısmı göçebe veya yarı göçebe yaşam tarzını sürdürmüş, bu da bölgenin hayvancılık ve tarım açısından gelişmesini sağlamıştır.
Günümüz Iğdır halkının bir kısmının kökeni, Karakoyunlu dönemindeki bu yerleşimlere dayanmaktadır. Dönemden günümüze ulaşan yer adları arasında Karakoyunlu ilçesi, Tuzluca Karakoyunlu köyü, Iğdır Merkez’deki Kuzugüden, Sarıçoban; Karakoyunlu ilçesine bağlı Koçkıran köyü; ayrıca koçbaşı mezar taşlarının bulunduğu Melekli beldesi, Aşağıerhacı, Bayraktutan, Çakırtaş, Küllük ve Yaycı köyleri sayılabilir.
Kültürel ve Mimari Etkiler
Karakoyunlular, Azerbaycan-Türk kültürünü Iğdır’a taşıyarak bölgenin diline, geleneklerine ve mimarisine etkide bulunmuştur. Bu dönemde yapılan kümbetler, mezar taşları ve kitabeler, Karakoyunlu sanatının izlerini taşır. Özellikle koç heykelli mezar taşları, bu kültürün önemli simgelerindendir ve hâlen Iğdır’da görülmektedir.
İslami kültür de Karakoyunlularla birlikte bölgede daha köklü hale gelmiş, camiler, zaviyeler ve küçük medreseler inşa edilmiştir.
Ekonomik Etkiler
Karakoyunlular döneminde Iğdır’da ekonomi ve ticaret gelişmiştir. Ticaret yollarının güvenliği sağlanarak bölge ekonomisi canlandırılmıştır. Özellikle hayvancılık ve tuz ticareti bu dönemde önem kazanmıştır. Tuzluca civarındaki tuz ocaklarının işletilmesi, Karakoyunlu yönetiminin ekonomik politikalarıyla doğrudan bağlantılıdır.
Sonuç
Karakoyunlu Devleti, Iğdır’ın tarihinde derin izler bırakmıştır. Hem nüfus yapısı, hem kültürel mirası hem de stratejik konumu bu dönemde şekillenmiştir. Karakoyunlular, Iğdır’ı bir sınır vilayeti olmaktan çıkarıp, Türk-İslam kimliğiyle bütünleşmiş bir merkez haline getirmiştir. Bu derin tarihî etki, günümüzde bile Iğdır’ın sosyal yapısında ve kültürel dokusunda izlenebilmektedir.
Yorumlar
Kalan Karakter: