İrevan Hanlığı, (1747-1826) yılları arasında kurulan ve diğerlerine oranla kuvvetli bir stratejik konuma sahip Güney Kafkasya Türk hanlıklarından biriydi. Mir Mehdi Han tarafından kurulan İrevan, Safeviler Devleti’nin dâhilinde, Çukursa’d (İrevan Beylerbeyliği) adlı arazide kurulmuştu. Çukursa’d Beylerbeyliği, İrevan ve çevresini, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nin Şerur ve Sederek rayonlarını ve Türkiye’nin Iğdır ilini içine almaktaydı. Beylerbeyliği, Kaçar boylarının temsilcileri tarafından yönetiliyordu. Iğdır ili, 1420 yılında Karakoyunlu devleti döneminde İrevan Hanlığına bağlı bir ilçe merkezi olmuştur.
Rusya İmparatorluğu, Kaçar devleti ile yaptıkları savaşlar sonucu 1813 Gülistan ve 1828 Türkmençayı antlaşmalarını imzaladı. Bu antlaşmalar sonucunda Azerbaycan, Güney ve Kuzey Azerbaycan olarak ikiye ayrıldı. Kuzey Azerbaycan ve Güney’de bulunan Iğdır ili Rusya’ya bağlanırken, Güney Azerbaycan Kaçar devletinde kaldı.
Ruslar, İrevan ve Nahçıvan Hanlıklarını kaldırarak bu topraklarda “Ermeni Vilayeti” oluşturdu. Böylece Rus hükümeti, Osmanlı ve İran sınırlarında Hristiyanlardan oluşan bir vilayet kurmaya başladı. Kısa bir süre içinde bu vilayeti Ermenileştirmek için Osmanlı ile İran’dan Ermenileri bölgeye getirip yerleştirdiler. Yapılan baskı, zulüm ve soykırım sonucu, %83 olan Türk ve Müslüman nüfusu göçe zorlayarak bölgenin demografik yapısını değiştirdiler.
Ermeniler, Rusya’nın desteğiyle 1905-1907, 1918, 1948-1953 ve 1988-1994 yıllarında yapılan baskılar sonucunda bu kadim Türk yurdundaki Azerbaycan Türklerini göç ettirdiler. Günümüzde İrevan Hanlığı’nda bir tane dahi Türk ve Müslüman kalmamıştır. Türk’e ait yer ve coğrafya adları değiştirilmiş, tüm tarihi yapılar, kültür ve sanat eserleri, mezarlıklar dahi yok edilmiştir.
Ermenistan, 28 Mayıs 1918 tarihinde eski İrevan Hanlığı toprakları üzerinde 9.000 km² alanda kuruldu. Bu kuruluşa göre Ermeniler, Ermenistan’da yaşayan Türk ve Müslüman ahalinin hak ve hukukunu gözetecek, başka bir toprak talebinde bulunmayacaktı. Ancak Ermeniler, yapılan antlaşma şartlarına uymayarak zulüm ve soykırımlarını artırmış, Azerbaycan topraklarını işgal ederek üç katından fazla genişletmişlerdir. 1988-1994 Karabağ savaşı, Hocalı soykırımı, Azerbaycan’ın yedi bölgesinin işgal edilmesi sonucu binlerce Azerbaycan Türkü şehit olmuş, binlercesi sakat kalmış, bir milyon Azerbaycan Türkü mülteci durumuna düşmüştür. Bölgenin yer altı ve yer üstü kaynakları 30 yıl boyunca yağmalanmıştır.
Azerbaycan, 2020 yılında topraklarını geri almak için harekete geçmiş ve 44 gün süren savaş sonucunda Ermenistan tarihinin en büyük yenilgisini alarak, Azerbaycan işgal altındaki topraklarını geri kazanmıştır. Savaşın ardından Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan arasında bir barış antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmanın en önemli maddeleri, Ermenistan’ın Azerbaycan’ın milli sınırlarını tanıması, saldırgan tutumdan vazgeçmesi, Zengezur Koridoru’nun açılarak buradan Nahçıvan’a kara ve demiryolu bağlantısının sağlanması, Ermenistan’ın anayasası ve müfredatından düşmanca ifadelerin çıkarılmasıdır.
Ancak Ermenistan, aradan geçen beş yıl içerisinde antlaşmanın şartlarını yerine getirmemiştir. Fransa ve Hindistan’dan yeni silahlar alarak hasmane tutumunu sürdürmüş ve ateşkes şartlarına uymayarak Azerbaycan mevzilerine saldırılar düzenlemiştir. Alican sınır kapısı ve Zengezur Koridoru üzerinden kara ve demiryolu bağlantısı açılmamıştır. Ermenistan, tarihi Türk düşmanlığı ve sözde soykırım iddialarından vazgeçmemiştir.
Bu olaylar, Kafkasya’da huzur, barış ve istikrarı bozmuş, ekonomik gelişmeleri engellemiştir. Iğdır’daki Alican sınır kapısı hâlâ açılmamıştır. İrevan ile Iğdır, bir elmanın iki yarısı gibi olup, o ata yurdunda binlerce yıllık Iğdır insanının tarihi hatıraları, hakları ve mirası bulunmaktadır. Ermenistan’dan zorla göç ettirilen 2,5 milyon Azerbaycan Türkü, Türkiye, Azerbaycan ve İran’da vatan hasreti ile yaşamaktadır. Bu kardeşlerimizden bir kısmı Iğdır’da ikamet etmekte ve vatan hasreti ile Aras Nehri’nin karşısındaki ata yurduna dair hatıralarını görmek için yanıp tutuşmaktadır.
Ermenistan, bir an önce antlaşma şartlarına uymalı, saldırgan ve düşmanca tutumundan vazgeçmelidir. Zengezur Koridoru açılarak Azerbaycan’dan Nahçıvan’a kara ve demiryolu bağlantısı sağlanmalı, Büyük Ermenistan hayallerine son verilmeli ve sözde Ermeni soykırımı yalanı bırakılmalı, Alican sınır kapısı açılmalıdır.
Ermenistan’ın bu hatalı tutumu en çok Iğdır ilini etkilemektedir. Iğdır il sınırına 16 km uzaklıkta bulunan, eski Sovyet teknolojisiyle yapılan Metzamor Nükleer Santrali, Iğdır ili ve çevresi için büyük tehlike arz etmektedir. Allah korusun, olası bir arıza bölge için büyük bir felaket olur. Zengezur Koridoru açılırsa Iğdır, çok önemli bir lojistik geçiş bölgesi haline gelir. Alican sınır kapısının açılmasıyla iki taraftaki halklar birbirini yakından tanıma fırsatı bulur, ticaret ve turizm gelişir. Iğdır’da yaşayan İrevan göçmenlerinin sıla hasreti sona erer. Ağrı Dağı’nın zirvesinin %65’i Iğdır’a aittir. Ermenistan uluslararası sınırları ve antlaşmaları kabul ederse, kendileri için kutsal kabul edilen Ağrı Dağı’nı ziyaret edebilirler.
Ermenistan, yaptığı antlaşmalara sadık kalmalı, aksi takdirde Azerbaycan bunu yerine getirecek güce sahiptir. Bölgede yaşanacak barışın etkisi çok büyük olur. Karşılıklı ticaret ve turizm gelişir, silahlanmaya ayrılan paralar başka alanlara aktarılır, gençler ölmez, analar ağlamaz, milli servetler heba edilmez. Kardeşlik ve dostluk gelişir, emperyalist güçlerin bölgeye müdahalesi önlenir. Bundan başta Ermenistan olmak üzere Türkiye, Azerbaycan, Kafkasya ve tüm dünya kârlı çıkar. Bölgesel barış, dünya barışına olumlu katkı sağlar.
Ermenistan, Sivas ilimiz kadar bir alana sahip, üç tarafı Türk dünyasıyla çevrili, dünyaya ve denizlere kapalı, yer altı ve yer üstü kaynakları sınırlı, yaklaşık 3 milyon nüfusa sahip, nüfus artışı ekside olan, yurt dışına çok fazla göç veren bir ülkedir. Nüfusun büyük bir kısmı kadınlardan oluşmakta, ülke yurt dışındaki diaspora Ermenilerinin yardımları ile ayakta durmaktadır. Bölgede sağlanacak bir barıştan en kazançlı çıkan ülke, Ermenistan olacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: