Iğdır’da yaşayan Azeri-Caferilerin kültüründe Nevruz Bayramı’ndan önce “Ölü Bayramı” yapılır ve bu ölüler için yapılan hayır bayramına Nevruz Bayramı kadar önem verilir.
Iğdır yöresinde Nevruz ile bütünleşmiş bazı gelenekler; alav-alav, kosa-kosa, mendil atma, kulak asma, ölü bayramı, yeddi levin, iğne-iğne ve su serpme olarak bilinir.
Nevruz Bayramı’ndan önce düzenlenen ölü bayramı, yörede mezar üstü ya da kabir üstü olarak adlandırılır. Her köyün ve şehir merkezindeki mezarlıkların ayrı bir ziyaret günü vardır. O gün insanlar yakınlarının mezarlarını ziyaret eder, Kur’an okur ve yanlarında getirdikleri bisküvi, şekerleme gibi şeyleri ölülerinin hayrına dağıtırlar. Aynı zamanda mezarların bakımı yapılır ve çiçekler ekilir. Kabirlere çiçek ekilmesi ve yeşillendirme yapılması, ölülerin iç huzurunu sağlamak amacıyla gerçekleştirilirken, aslında bu ritüellerle yaşayanlar da iç huzur bulur.
Özellikle yeni ölenlerin mezarları özenle yapılır çünkü ölü bayramı, halk arasında onların “kara bayramı” olarak kabul edilir. Üzerinden bir bayram geçene kadar bu tutum uygulanır. Büyükşehirlerden veya yurtdışına göç etmiş insanlar, memleketlerine dönerek bu törenlere katılırlar. Yakınlarının mezarlarının ata toprağında olmasını isteyen insanlar, şehir dışında olsalar bile bu törenlere katılarak kültürel belleklerini canlı tutarlar.
Ölü bayramındaki hayır gönderme tutumu, dualarda kendini gösterir. Mezarlıkta, kabrin ayak ucunda durularak dualar okunur. Köyün imamının yönettiği merasimde, köyün büyükleri de mezarlık girişinde toplanarak toplu halde dualar okur ve salavat getirirler.
Nevruz Bayramı, Türk milletinin Ergenekon’dan çıkış ve diriliş bayramıdır. Baharın gelişini müjdeleyen bu bayram, 5000 yıllık bir Türk bayramıdır. Iğdır’da Caferiler, her yıl Nevruz’dan önceki salı ve perşembe günlerinde, Nevruz geleneğinin önemli parçalarından biri olan ölü bayramı kapsamında kabir ziyaretleri yapar. Meksika’da ise her yıl Ölüler Günü (Dia de los Muertos) ile ölenler anılır. Caferilerde 21 Mart Nevruz Bayramı’ndan önce, Meksika’da ise hasat mevsimi 30 Ekim - 1-2 Kasım arasında bu anma yapılır.
Caferiler, bu bayramı çok eskiden beri kutlar. Bu bayramın kökleri çok eskilere, Oğuz atamıza dayanır. Ata olgusu, Azerbaycan Türkleri ve Caferilerde oldukça gelişmiştir. Bayramın ne zaman yapılacağı, imam veya muhtar tarafından, ya da onların tayin ettiği kişi tarafından köy halkına duyurulur. Köyler arası evlilikler nedeniyle yakın köyler farklı günlerde “Kebir Üstü”ne çıkar. Ölmüşlerine anabilsin diye bu günlerin çakışmaması sağlanır. Ayin köy imamı tarafından yönetilir. Bütün köy halkı birlikte mezarlığa gider. Mezarlık girişinde hoca ve köyün büyükleri toplu halde durur, dualar okunur, salavat getirilir.
Hocaların maaşlı bir geliri olmadığı için onlara para toplanır. Ölü Bayramı veya Ahırtek geleneğinin kökenleri, Türk kültüründe var olan atalar kültürü ve kutsal kabul edilen kişinin mezarının bulunduğu yerin ziyaret edilmesi geleneğine dayanır. İslam dairesine girince gelenek ve muhteva aynı kalarak, icra ve ritüeller bakımından yalnızca kabukta değişiklikler geçirmiştir. Türk dünyasında asırlardan beri, “yeni yılın başlangıcı” ve baharın müjdecisi olarak kabul edilen bu kadim Türk Bayramı Nevruz’a birçok anlam yüklenmiştir. Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar birçok millet için Nevruz önemli bir bayramdır.
Mezarlıklarda Kur’an okunur, dualar edilir ve ölenlerimizin bağışlanması için Allah’tan niyazda bulunulur. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) “İbret almak için kabirleri ziyaret ediniz” buyurur. Mezarlığa gittiğimizde mezar taşına üç defa vururuz, böylece ölülerimizin bizi duyduğuna inanır ve seviniriz. Bu vatanın mührüdür mezarlıklarımız. Onlar bizim kökümüzdür, atalarımızdır. Hepimiz bir gün öleceğiz ve gelecek nesillere bu değerleri öğretmemiz gerekir. Geçmişi olmayanın geleceği de olmaz.
Bu kadim Türk-İslam geleneğini Nevruz ve Kebir Üstü geleneğiyle yaşatan Azerbaycan Türkleri, atalarına ve geçmişlerine yürekten bağlıdırlar. Ne demiş atalarımız:
“Goca dünya çoğun yola salmışsan
Göçen göçmüş, göçmeyenler göçecek
Çoğları içip ecel şarabı
İçen içip, içmeyenler içecek.”
Kebir Üstü (Ölü Bayramı) geleneği, iç ve dış göçlerle yalnız bırakılan Iğdır Azerbaycan Türklerini bir araya getiren bir tutkal olmuştur. Yılda bir kere bile olsa, ata toprağına gelen kardeşlerimiz hem sıla-i rahim yapar, hem de sevdiklerini unutmadan, bu güzel gelenekleri yaşatırlar. Vatan toprağını şenlendiren bu bayram, geçmişimizi hatırlayarak geleceğe ışık tutar.
Hem de bu cefakâr kadim Türk yurdunu, eşine dostuna, evlat ve torunlarına göstererek, yaşatarak, vatan toprağını şenlendirmektedir. Hadi hep beraber ölmüşlerimizin ruhuna bir Fatiha okuyup onları yâd edelim. Küsenler barışsın, hayır hasenat yapalım. Tüm ahirete göçen kardeşlerimizin ruhları şâd, mekânları cennet olsun.
Yorumlar
Kalan Karakter: