Her yıl mart ayı itibarıyla göçmen kuşların konaklama ve geçiş yeri hâline gelen Iğdır, ülkemizde bulunan 486 kuş türünün tam 325’ine ev sahipliği yapıyor. Bu yüzden kuşların göç rotasında en önemli noktalardan biridir. Özellikle de Iğdır’ın simgesi hâline gelen leylekler, bu bereketli topraklarda daha çok ve daha sık görülür.
Iğdır’ı leylekler vatan bilip terk etmiyor. Bu durum, hem doğanın döngüsünü hem de Iğdır’ın eşsiz coğrafi ve iklimsel özelliklerini anlatan anlamlı bir gerçek. Iğdır Ovası, Aras Nehri’nin bereketi ve ılıman iklimi sayesinde leylekler için adeta bir cennet gibidir. Göçmen kuşların pek çoğu bahar aylarında kısa süreli konaklarken, leylekler Iğdır’ı çoğu zaman daha uzun süre vatan bellemişlerdir. Çünkü burada hem beslenme olanakları geniş hem de sulak alanlar hâlâ canlılığını korumaktadır.
Bu durumu tarihî ve kültürel açıdan da anlamlandırmak mümkün. Leylekler, Anadolu ve Azerbaycan coğrafyasında daima bereketin, sadakatin ve “yuvasına dönüşün” simgesi olmuştur. Iğdır gibi Türk dünyasının kadim kapılarından birinde, bu kuşların vefakârlığı ayrıca anlam taşır.
Iğdır Ovası’nın sulak alanları, pamuk ve mısır tarlaları leyleklerin beslenmesini kolaylaştırıyor. Bu yüzden Anadolu’nun diğer bölgelerine kıyasla burada leylekler daha uzun kalıyor; hatta bazıları artık kışı bile Iğdır’da geçirebiliyor. Doğu Anadolu Bölgesi’nde Iğdır, leylek popülasyonunun en yoğun olduğu il olarak öne çıkıyor. Edinilen bilgilere göre, Iğdır’da yaklaşık 1000 civarında leylek yuvası var. Her yuvada çift leylek ve yavrular da göz önüne alındığında, bu sayı 6000 civarına ulaşıyor. Nahcıvan Özerk Cumhuriyeti de eklendiğinde, toplamda 8-9 bin leylekten söz ediliyor.
Iğdır ve Nahcıvan, leyleklerin yoğun olarak bulunduğu kutsal bölgelerden biri. Kışın Afrika’nın Sahra bölgelerine göç eden leylekler, havalar ısınınca yine Iğdır’a dönüyorlar. Iğdırlılar, bu sadakati nedeniyle onlara “Hacı Leylek” adını vermiştir. Nasıl ki Iğdır kayısısı bu toprakların simgesiyse, leylekler de aynı şekilde kentin sembolü olmuşlardır. Nitekim Iğdır’ın girişine bu anlamı vurgulayan leylek heykelleri yerleştirilmiştir.
Iğdır, mikroklima özelliğine sahip nadir illerden biri olduğu için leylekler artık kış mevsiminde dahi burayı terk etmiyorlar. Bunun en önemli nedenlerinden biri de, tarım arazilerinin geniş olması ve bu alanlarda organik gübrenin kullanılmasıdır.
Kültürümüzde de leyleğin yeri hep ayrı olmuştur. Çocuk kitaplarında leylekler, anne babaya gösterilen saygının simgesi olarak anlatılır. Çok gezen, yerinde durmayan insanlar için “leyleği havada gördüm” denir. Baharın müjdecisi sayılan bu kuşlara halk arasında birçok anlam yüklenmiştir. Bir köye vardıklarında baharın gelişi kabul edilir; mutluluk ve iyi talihin sembolü olmalarının sebebi de budur. Rüyada leylek görmek; seyahat, evlilik, iyilik ve huzur gibi olumlu anlamlara yorumlanır. Leylek öldürmenin ise günah olduğuna inanılır.
Iğdır’da elektrik direklerine, damlara, ağaçlara yuva kuran leylekler, halkla iç içe yaşamaya devam ediyor. Yöre insanı, leyleğin evlerinin yakınlarına yuva yapmasını kötülüklerden koruyucu bir işaret sayar. Tabiattaki zararlıları temizleyerek bereket getirdiğine inanılır. Leyleği havada görenin o yıl bol seyahat edeceğine, çatısına leylek konanın yakın zamanda ev sahibi olacağına dair inançlar Iğdır’da hâlâ canlıdır.
Ayrıca leylek, her yıl Iğdır’da Nevruz Bayramı’nda kutlanan yedi önemli sembolden biridir (Semeni, Yedilevin sofrası, Leylek, Koç, Kırmızı Yumurta, Kosa Kosa, Govut). Türk kültüründe, özellikle Iğdır’da leyleğin yeri bir başkadır. Çocukluğumuzda bizlere hep “sizi dünyaya leylekler getirdi” derlerdi. Çünkü leylekler, tek eşli, aile bağları kuvvetli, yavrularına ve yaşlılarına sahip çıkan sosyal canlılardır. Hatta yavrularından birini yuvadan atarak Tanrı’ya kurban sunduğuna inanılır.
Son yıllarda artık leylekler kışın da Iğdır’dan göç etmiyorlar. Göçmen kuş olmalarına rağmen, Iğdır’ın vefakâr bekçileri gibi yerlerinden ayrılmıyorlar. Ne ilginçtir ki, biz insanlar zamanla göçüp Iğdır’dan uzaklaştık ama leylekler bu toprakları terk etmedi. Göç eden bizlerin yokluğunu, bu kuşlar doldurdu; sessiz sedasız ama sadık bekçileri oldular vatanın.
Iğdır’a ilk adım attığımızda, girişte bizi karşılayan leylek heykelleri, sadece bir hoş geldin değil; geçmişimize, kültürümüze ve doğaya bir selamdır. Binlerce leyleğin gökyüzünde süzüldüğü bu topraklar, göz zevkimizi okşadığı gibi, tarıma da katkıda bulunup doğal dengeyi sağlamaya devam ediyor. Iğdır’da leylek sadece bir kuş değil, bir hayat felsefesi, bir kültür mirasıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: