Türkiye’nin doğusunda, Aras Nehri kıyısında yükselen Iğdır, tarihi ve kültürel mirası kadar, yer altı zenginlikleriyle de dikkat çeken bir coğrafyadır. Genellikle verimli tarım toprakları ve stratejik sınır konumuyla gündeme gelen bu güzel ilimiz, aslında yerin altında sakladığı doğal kaynaklarla da ciddi bir potansiyel taşımaktadır. Özellikle kaya tuzu ve ponza taşı, Iğdır’ın gelecekteki ekonomik açılımının temel taşlarından biri olabilir.
Tuzun En Saf Hali: Iğdır Kaya Tuzu
Tuz, insanoğlunun en eski çağlardan beri kullandığı en temel minerallerden biridir. Iğdır’da, özellikle Tuzluca ilçesi, adını da aldığı kaya tuzu yataklarıyla bilinir. Bu bölgede bulunan tuz kaynakları, doğallığı, katkısız yapısı ve mineral zenginliğiyle öne çıkar. Üstelik yer altındaki tuz damarları, yüzeye oldukça yakın seviyelerde bulunur; bu da madenciliği ekonomik ve sürdürülebilir kılar.
Tuzluca’daki mağaralar yüzyıllardır halk tarafından hem tuz üretimi hem de sağlık amaçlı kullanılmıştır. Bugün, astım ve bronşit gibi solunum yolları rahatsızlıklarına iyi geldiği düşünülen tuz mağaraları, alternatif sağlık turizmi açısından da değerlendirilmeyi bekleyen bir cevherdir. Tuzluca kaya tuzu Türkiye’nin yüz yıllık ihtiyacını karşılayacak düzeydedir. Bu doğal zenginliğin işlenerek ekonomik değere dönüştürülmesi, bölge halkına yeni istihdam alanları yaratabilir.
Hafifliğin Gücü: Ponza Taşı (Bims)
Iğdır’ın bir diğer değerli yer altı kaynağı da ponza taşı, halk arasındaki adıyla bimstir. Volkanik kökenli bu doğal taş, gözenekli yapısı sayesinde oldukça hafiftir ama aynı zamanda çok dayanıklıdır. İnşaat sektöründe ısı ve ses yalıtımı amacıyla sıkça kullanılan ponza, çevre dostu oluşuyla da ön plana çıkar.
Özellikle inşaat ve yapı malzemeleri sektöründe ponza taşı, beton üretiminde hafif agregalar olarak kullanıldığında, hem yapının yükünü azaltır hem de enerji tasarrufu sağlar. Iğdır çevresindeki ponza rezervlerinin işletmeye açılması, sadece bölgeye değil, tüm Türkiye’ye ekonomik katkı sunabilir. Bu kaynakların yerli sanayiye kazandırılması, ithalatın azaltılmasına da yardımcı olur.
Doğal Kaynak, Doğru Planlama
Elbette bu zenginliklerin sürdürülebilir ve çevreye duyarlı yöntemlerle değerlendirilmesi şarttır. Yer altı kaynaklarımızı sadece ekonomik değil, ekolojik ve sosyal boyutlarıyla da ele almalıyız. Maden çıkarımı sırasında doğaya en az zarar verilmesi, yerel halkın sürece dahil edilmesi ve uzun vadeli kalkınma planlarının yapılması elzemdir.
Sonuç olarak, Iğdır yalnızca geçmişin izlerini değil, geleceğin imkanlarını da bağrında taşıyor. Kaya tuzu ve ponza taşı, bu potansiyelin sadece iki örneği. Yeter ki bu değerleri tanıyalım, koruyalım ve akılcı biçimde değerlendirelim. Belki de Iğdır’ın kalkınma hikâyesi, toprağın altındaki bu görünmeyen hazinelerle yeniden yazılacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: