Ben, güneşin ilk doğup ilk battığı; Nuh Tufanı’ndan sonra insanlığın ikinci kez yaşam bulduğuna inanılan Sürmeli Çukuru, Iğdır Ovasıyım.
Güneyimde, ihtişamı ve heybetiyle geçit vermez Ağrı Dağı; kuzeyimde, cennetten çıktığına inanılan, bereket taşıyan, medeniyetlere hayat veren Aras nehri, Atalarımın dolu dizgin at koşturduğu, yayladığı Alagöz Dağı’yım.
Taşkın, bulanık akan Aras Nehri; yüreğimin bir parçasının o tayda kaldığı Saad Çukuru’nun, İravan Hanlığı’nın has evladı, Oğuz boyunun yiğit Türk balasıyım.
Ben, Dede Korkut destanının sazı, sözü, avazı ve kopuzuyum. O geleneği yaşatan âşık, halk ozanıyım. Ermeni’nin “Honaha”, Kürt’ün “Acem” dediği Azerbaycan Türküyüm.
Ben, Ağrı Dağı’nın bağrından süzülüp gelen Karasu’yum. Yılkı atlarının dört nala koşturduğu Korhan Yaylası’yım. Leyleklerin yurt tuttuğu kadim Türk yurdu Iğdır Ovasıyım.
Ben; yiğitlerin ölürken mühür vurduğu koç başlı mezar taşlarıyım. Selçuklu’nun, Karakoyunlu’nun, Akkoyunlu’nun, Osmanlı’nın, Safevi’nin, Avşar’ın, Kaçar’ın ve İravan Hanlığı’nın temsilcisi has evladıyım.
Ben, büyük bir parçası Aras’ın o tayında kalmış bir tarihim. Zulme ve soykırıma uğramış, mezar taşsız binlerce canın hafızasıyım. Yaban ellere savrulmuş ama esarete boyun eğmemiş, geçmişini unutmamış bir milletin evladıyım. Aras’ın bu tayında, o tayına bakarken hıçkırarak ağlayan; bir gün o topraklara dönmeyi umut eden, gökyüzüne yükselen beş hançerin altında ezanla, duayla, sazla ve tarla acıyı dillendiren yenilmez Türk evladıyım.
Ben, Melekli beldesinde Hazreti Âdem ile Hazreti Havva’nın yaşadığına, Hazreti Nuh’tan kaldığına inanılan meyve ağaçlarının bulunduğu rivayet edilen İrem Bağları’yım. Doğal güzelliği, yaban hayatı, kayısısıyla meşhur; insanı mert, yiğidi sert Dede Korkut evladıyım.
Ben Iğdır’ım.
Ben Tuzluca’yım, Karakoyunluyum, Aralık’ım.
Ben Gaziler’im, Melekli’yim, Kaçar’ım.
Ben Bayat’ım, Koçkıran’ım, Taşburun’um.
Ben Orta Alican’ım, Halfeli’yim, Hoşhaber’im, Bulakbaşı’yım.
Ben geçit vermez Ağrı Dağı’yım; Tekelti Dağı’yım, Karakale’yim.
Ben Karasu’yum, Sürmeli’yim, Aras Nehri’yim.
Ben; halkların kardeşçe yaşadığı, kavalın, topuzun, sazın ve tarın sesiyle yankılanan bir yurtum. Birçok medeniyete ve kültüre ev sahipliği yapmış, her telden bir sesin çıktığı; kekliklerin dağlarında öttüğü, Sarı Gelin türküsünün yankılandığı diyarım.
Ben, Türkistan yoluna açılan Türk Kapısı’yım.
Oğuz boyunun adını şan ve şerefle taşıyan Iğdır’ım.
Ve ben, Iğdır’ın has evladıyım.
Yorumlar
Kalan Karakter: