Doğu Anadolu’nun en uç noktasında, Aras Nehri’nin bereketiyle yoğrulmuş, üç ülkeye komşu olan Iğdır; yalnızca coğrafi konumuyla değil, mutfağıyla da bir kesişim noktasıdır. Bu şehirde Azerbaycan, Anadolu ve İran mutfaklarının birbirine karıştığı benzersiz bir lezzet armonisi yaşanır. Her bir yemek, hem bir coğrafyanın hem de bir kültürün hikâyesini taşır.
Iğdır mutfağının temelinde, bölgenin tarımsal zenginliği ve konargöçer geleneklerin izleri vardır. Verimli Iğdır Ovası’nda yetişen buğday, arpa, sebze ve meyveler sofraların ana unsurlarını oluşturur. Et, özellikle de koyun eti, yemeklerin baş tacıdır. Sade ama doyurucu bu mutfak, doğallığın ve emeğin lezzete dönüşmüş hâlidir.
Iğdır’ın en meşhur yemeklerinden biri hiç şüphesiz Bozbaş’tır. Kuzu eti, nohut ve patatesle hazırlanan bu geleneksel yemek, sabırla pişirilir ve misafire ikram edilirken adeta bir dostluk göstergesidir. Kete, sabah kahvaltılarının vazgeçilmezidir; içi yağlı ve kat kat hamuru, tandırda pişirilerek bambaşka bir lezzet kazanır. Tandır ekmeği, Iğdır’ın hemen her evinde kokusuyla sofraları şenlendiren bir nimettir.
Bölgenin süt ürünleri de oldukça zengindir. Özellikle Iğdır kaymağı ve yoğurdu, hem kahvaltılarda hem de tatlılarda başroldedir. Tatlı denince ise halva, ağartma ve cevizli pestil akla gelir. Kış hazırlıkları da mutfağın bir parçasıdır; kurutulmuş sebzeler, erişteler ve turşular, uzun kış günlerinde sofraları renklendirir
İğdır’ın meşhur yemekleri: Bozbaş, Taş Köfte, Ayran Aşı, Ekşili Erişte, Kavurma, Keleçoş, Etli Pilav, Üzüm Yaprağı ve Lahana Sarması, Nabat, Oma Çorbası, Hörre, Kuymak, Tavuk Çorbası, Katık Çorbası, Yarma Aşı, Yağ Çorbası, Şorva, Kaysafa, Çizdik, Cılvır, Lepeli Ekşili Pilav, Üzümlü Pilav, Süt Hörresi, Evelik Aşı, Tandır Şiş, Lepeli, Fetir, Hasıda, Omaç Helvası, Kavut, Patlıcan Reçeli, Kızılgül Reçeli, Kirpi, Salmanca, gezeyağı ile yapılan yemekler, camış katığı (manda yoğurdu), şoru keresi (loru, yağı), tulum peyniri ve daha nice yöresel yemek, tatlı ve kahvaltı çeşidiyle büyük bir damak zevki yaratır.
Iğdır mutfağının bir diğer dikkat çekici yönü, sofra kültürüdür. Burada yemek yalnızca karın doyurmak için değil, paylaşmak, sohbet etmek, birlikte olmak içindir. Her lokmada bir vefa, her sofrada bir gelenek vardır. Misafirperverlik, Iğdır insanının en belirgin özelliklerinden biri olarak mutfağa da yansımıştır.
Bugün modernleşme ve şehirleşme Iğdır’ın mutfağını da dönüştürse de, köylerde hâlâ geleneksel yöntemlerle yemek pişirilir. Tandırın dumanı tüter, yoğurtlar mayalanır, keteler açılır. Bu kadim mutfak kültürü, Iğdır’ın kimliğinin ayrılmaz bir parçası olarak yaşamaya devam eder.
Kısacası Iğdır mutfağı, sınırların ötesinde bir kültürel zenginliktir. Her lokmasında tarih, her yemeğinde dostluk, her sofrasında Anadolu’nun sıcaklığı vardır.
Yorumlar
Kalan Karakter: