Enflasyon rakamları ve çarşı-pazar gerçekleri arasındaki uçurum, milyonlarca emekliyi temmuz zammı öncesinde büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre mayıs ayı enflasyonu yüzde 1.53 olarak açıklanırken, beş aylık enflasyon yüzde 15.10'da kaldı. Yıllık Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ise yüzde 35.41 olarak kayıtlara geçti. Bu rakamlar, yılbaşında maaşlarına sırasıyla yüzde 11.54, yüzde 15.75 ve yüzde 30 oranında zam yapılan emeklilerin ve asgari ücretlilerin alım gücünün son beş ayda yüzde 15.10 oranında eridiğini gözler önüne seriyor.
TÜİK Verileri ve Emeklinin Gerçekleri
Mayıs ayı enflasyonunun beklentilerin altında kalması, emekli ve çalışan kesimde büyük bir moral bozukluğuna yol açtı. Pazar fiyatlarından oldukça uzak olan TÜİK verileri, bir kez daha kamuoyunda tartışmalara neden oldu. SSK ve Bağ-Kur emeklileri, ocakta yüzde 5.03, şubatta yüzde 2.27, martta yüzde 2.46, nisanda yüzde 3 ve mayısta yüzde 1.53 olmak üzere kümülatif yüzde 15.10 oranında zam alabildi.
3 Temmuz Perşembe günü açıklanacak haziran ayı TÜFE verileriyle birlikte, milyonlarca dar gelirli emeklinin yılın ikinci yarısı için alacağı zam oranı netleşecek. Tahminlere göre, haziran ayı enflasyonuyla birlikte SSK ve Bağ-Kur emeklileri, dul ve yetim aylıklarına temmuzda yüzde 17-18 arasında bir zam yapılması yüksek ihtimal. Ancak bu oranın daha düşük çıkma olasılığı da bulunuyor ve emeklilerin bu duruma da hazırlıklı olması gerekiyor.
Seyyanen Zam Neden Şart?
Yüzde 17-18 arasındaki olası zammın, emeklilere rahat bir nefes aldırmayacağı ve maddi sorunlarını gidermeye katkı sağlamayacağı aşikar. Emeklilere seyyanen (eşit) bir artış verilmesi artık kaçınılmaz bir hal aldı. Geçtiğimiz yıl temmuz ayında memurlara verilen 8.073 TL tutarındaki seyyanen artışın, emeklilerin aylıklarına da yansıtılması beklentisi devam ediyor. Yaşam pahalılığı altında ezilen emekliler için bu seyyanen zam, adeta bir cansuyu olacaktır.
Bayram öncesi ödenen 4 bin TL tutarındaki ikramiyeyle ancak 2 kilogram baklava alınabiliyor olması, emeklilerin alım gücünün ne kadar düştüğünü acı bir şekilde gösteriyor. Yetersiz aylıklar nedeniyle torunlarına bile harçlık veremeyen, bayramlarda eli boş kalan emekliler büyük bir mahcubiyet yaşıyor.
Memur ve Memur Emeklisi İçin Durum
Yılbaşında maaşlarına yüzde 6 oranında toplu sözleşme zammı yansıtılan memur ve memur emeklileri, beş ayda yüzde 8.58 oranında enflasyon farkına hak kazandı. Haziran enflasyonu ile birlikte 6 milyonu aşkın bu kesime temmuzda ödenecek enflasyon farkı da netleşecek. Temmuzda yüzde 5 oranında toplu sözleşme zammı da alacak olan memur ve memur emeklileri, gözünü ağustos ayındaki toplu sözleşme görüşmelerine çevirmiş durumda.
Hükümet ile yetkili konfederasyon Memur-Sen ve diğer konfederasyonların oturacağı bu masada, maaş ve aylıklara 2026-2027 yıllarında yapılacak artış oranları belirlenecek. Toplu sözleşme görüşmeleri öncesi kamuoyuna sert söylemlerde bulunan Memur-Sen Genel Başkanı'ndan, aynı tavrı ve cesareti toplu sözleşme masasında da göstermesi bekleniyor. Ancak grev yasağının memurun elini kolunu bağladığı da unutulmamalı.
Sonuç olarak, TÜİK verileri ve sahadaki gerçekler, emekliler için seyyanen zammın ne denli elzem olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Milyonlarca emeklinin yaşam standartlarını yükseltmek ve onlara hak ettikleri insanca yaşamı sunmak için seyyanen zam kaçınılmaz bir çözüm olarak duruyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: