Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Gaziantep’te ilçe milli eğitim müdürleriyle buluşma programında konuştu. Bakan Tekin, FETÖ ile mücadele sürecine değinerek, 17-25 Aralık olaylarının odak noktasının okullar ve eğitim sistemi değil, "bir grup terör örgütü mensubunun ülkeyi ele geçirmeye çalıştığı" gerçeği olduğunu söyledi.
Zorlu Mücadele ve Eğitimdeki Zorluklar
Bakan Tekin, zorlu bir dönemde göreve başladığını belirterek, 2013'te Gezi olaylarıyla başlayan sürecin, dershaneler kanunu üzerinden bambaşka bir boyut kazandığını ifade etti. Tekin, 17-25 Aralık'tan sonra meselenin terör örgütünün devleti ele geçirme çabası olduğunun aşikar hale geldiğini ve mücadelenin bu aşamadan sonra toplumun tamamını içerisine dahil ettiği bir hal aldığını kaydetti. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra dahi, o güne kadar tespit edilen FETÖ kurumlarının kapatılmasını ilk OHAL kararnamesiyle gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Eğitim alanının doğası gereği zorlu bir alan olduğunu belirten Bakan Tekin, 85 milyondan fazla vatandaşın eğitim konusunda farklı düşüncelere sahip olduğunu ve herkesin kendi fikrini mutlak doğru olarak ifade ettiğini söyledi. Bu durumun, Milli Eğitim Bakanlığı için zorlu bir mücadele yarattığını ifade etti.
Saha ile İletişim Vurgusu: "Harmoni Biçiminde Yürümeliyiz"
Bu zorlu yolculukta kendi aralarında birliği temin etmek ve ne yapmaya çalıştıklarının istişaresini yapmak amacıyla sürekli sahada olduklarını belirten Tekin, rutin il müdürleri toplantılarının yanı sıra, ilçe müdürleri ve şube müdürleriyle de sık sık bir araya gelerek il eğitim değerlendirme toplantıları yaptıklarını aktardı.
Bakan, toplantıları yapma amaçlarını iki ana noktada topladı:
-
Sahada neyin problem olarak algılandığını ve arkadaşların neler istediklerini tespit edebilmek.
-
Tespit edilen eksiklikler doğrultusunda atılan adımların "harmoni biçiminde" yürümesi için herkesin aynı duyarlılığa sahip çıkmasını sağlamak.
Bu kapsamda başlattıkları "çoklu yabancı dil pilot uygulaması" gibi adımların sebebini ve amacını da arkadaşlarına anlattıklarını, çünkü onların bu konuları paylaşmaya ihtiyaç duyduğunu söyledi.
2001'den 2023'e Eğitim Sistemi Dönüşümü
Eğitim sisteminin geçmişteki durumuna da değinen Bakan Tekin, 2001 yılında yazılan mektuplarda, okulların fiziki ve teknolojik altyapısının "içler acısı" olarak tanımlandığını ve öğretmenlerin bir bilgisayar dileğiyle mektuplar yazdığını anımsattı. Programların ise kılık kıyafetten dolayı insanların eğitim hakkından mahrum bırakıldığı, ötekileştirici ve ayrıştırıcı olduğunu belirtti.
AK Parti'nin iktidara gelirken taahhüt ettiği; sınıf başına düşen öğrenci sayısının azaltılması, okulların teknolojik altyapıya kavuşturulması ve müfredatın demokratikleşmesi gibi hedeflerin tamamına yakınının hayata geçirildiğini vurguladı.
Bakan Tekin, konuşmasını şu çağrıyla sonlandırdı: "Yaptığımız her iş, attığımız her adım bir bütünün anlamlı bir parçasıdır. Lütfen size gelen metinleri ve düzenlemeleri bu çerçevede değerlendirin."
Yorumlar
Kalan Karakter: