Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Akça, çocukluk ve ergenlik döneminde sosyal medyada cinsel içeriklere maruz kalmanın, çocukların zihinsel gelişimini olumsuz etkileyebileceğini ve travmalara yol açabileceğini belirtti.
"Erken Yaşta Maruz Kalmak Tehlikeli"
Prof. Dr. Akça, "Özellikle cinsel içerikli materyallere maruz kalmanın belli bir yaşı vardır. Bu yaş öncesinde çocukların cinsel içerikli materyallere maruz kaldığı zaman zihinsel dünyalarında çok olumsuz etkiler oluşturacaktır. Hatta bazıları bu durumu bir travma olarak da tarif edebilir. O yüzden erken yaşlarda, çocukluk çağında çocuklarımızın cinsel içerikli materyallere maruz kalmaları oldukça tehlikelidir." dedi.
Sosyal Medya ve Gerçek Dünya Arasındaki Bağlantı
Günümüzde teknolojik aletlerin kullanımının yaygınlaşmasıyla çocukların bu tür içeriklere daha erken yaşlarda maruz kalabildiğine dikkat çeken Akça, "Çocuklarımızın sosyal medyadaki hayatları çok yoğun olduğu zaman, gerçek dünyayı anlamlandıramadığı zaman sosyal medyada gördükleri olayları, durumları ya da arkadaşlarından duydukları, sosyal medya fenomenlerinden duyduklarını gerçekmiş gibi algılayıp gerçek hayatta normalleştirebiliyorlar. Buna bağlı olarak da gerçek olmaması gereken durumları gerçekmiş gibi algılayıp fiiliyata dönüştürebiliyorlar. Bu durum da çok ciddi sorunlara yol açabiliyor." ifadelerini kullandı.
"Yaş Sınırlaması Olmalı"
Sosyal medya kullanımının çocuklar için kısıtlanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Akça, "Çocuklarımızın mutlaka sosyal medya iletişimi esnasında bir yaş sınırlamasının olması gerekir. Belli bir yaştan önce çocuklarımızın sosyal medya ile tanışmaları doğru değildir. Bu yaş sınırı dünyada genel olarak 16-18 olarak tarif edilebilir." dedi.
"Kontrollü Bir Şekilde Akıllı Telefon Verilmeli"
Çocukların akıllı telefon kullanımının lise çağından sonra olması gerektiğini belirten Akça, "Bir çocuğun kendine ait akıllı telefonu, akıllı cihazının olması mutlaka lise hayatından sonra olmalı. Ama bir taraftan da çocuğumuzun ortaokul sürecinde sosyal medyaya maruz kalacağı dönemlerde nelerle karşılaşabileceğini öğretmemiz gerekiyor. Hiçbir şekilde telefon vermeyip lisede birden telefon verdiğimizde aynı süreçleri baştan görüyoruz. Çocuklar çok kısa sürede bağımlı olabilecek konumda oluyor. O yüzden ortaokul sürecince bu mecralarda nelerle karşılaşacağını anlatıp bunlar zararlı, bunlar tehlikelidir, şunlar faydalıdır gibi bir eğitim verdikten sonra yavaş yavaş hayatın içeresinde kontrolü bir şekilde akıllı telefonu vermek gerekir." şeklinde konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: