Uludağ Üniversitesi'nde görevli Dr. Vejdi Bilgin, sosyal medya üzerinden yaptığı çarpıcı bir açıklamayla kimlik dolandırıcılığına uğradığını ve adına açılan sahte hesaplar üzerinden işlenen suçlar nedeniyle üç ayrı savcılık dosyasına adının karıştığını duyurdu.
Yaklaşık iki ay önce bankası tarafından aranan Dr. Bilgin, adına görüntülü görüşmeyle hesap açılmak istendiğini ve güvenlik kontrollerinin başarısız olduğunu öğrenmesiyle durumdan şüphelendi. E-Devlet üzerinden yaptığı kontrolde şoke edici bir manzarayla karşılaşan Bilgin, beş farklı bankada adına hesap açıldığını, bazı bankalarda ise kredi kartı ve ihtiyaç kredisi kullanıldığını tespit etti.
Savcılığa suç duyurusunda bulunan Dr. Bilgin, dolandırıcının kendi kişisel bilgileriyle sadece fotoğrafını değiştirerek sahte bir kimlik oluşturduğunu ve bu sayede banka sistemlerini kolayca kandırdığını belirtti. Hatta bazı bankaların kendisine sahte kimliğin fotokopisini gayriresmi yollarla ulaştırdığını ifade etti. Siber Suçlarla Mücadele Şubesi'ne müşteki sıfatıyla ifade veren Bilgin, dolandırıcının iki ayrı bankadan toplam 170 bin lira kredi kartı ve 60 bin lira ihtiyaç kredisi kullandığını, bu paraların aynı gün içinde harcandığını aktardı. Bankalara itiraz dilekçeleri ve ihtarnameler gönderdiğini, bazı bankalarla sorunun çözüldüğünü ancak bazılarında hala faiz işlemeye devam ettiğini dile getirdi.
İşin daha da vahim bir boyutu ise Dr. Bilgin'in, bankaların suç duyurusu üzerine "şüpheli" sıfatıyla ifade vermek zorunda kalması oldu. Kısa bir süre sonra bir başka bankanın ATM'sine taşla zarar verilmesi olayında da yine adına açılmış sahte hesap nedeniyle şüpheli olarak ifadeye çağrıldı. Her iki olayda da aleyhinde somut bir delil bulunmamasına rağmen, sadece adına açılan sahte hesaplar yüzünden soruşturmalara dahil edildiğini vurguladı.
"Maddi manevi mağdur olan benim" diyerek yaşadığı mağduriyeti dile getiren Dr. Bilgin, "Benim kimliğim çalınmadı, kaybolmadı. Ancak biri, tüm bilgilerimi kullanarak sahte kimlik üretmiş. Dolandırılan ben değilim, bankalar. Ama hem maddi hem manevi olarak mağdur olan benim" ifadelerini kullandı. Dr. Bilgin, bu tür olayların önüne geçilmesi için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve yasama organlarını zayıf banka güvenlik sistemlerine karşı acilen tedbir almaya ve yetersiz yasal düzenlemeleri iyileştirmeye çağırdı.
Yorumlar
Kalan Karakter: