Prof. Dr. Yıldırım Uyardı: "Şiddetin %95’ini Erkekler Uyguluyor"

Iğdır Üniversitesi'nde Prof. Dr. Neşide Yıldırım, şiddetin güç temelli olduğunu söyledi ve yeni 5. Ulusal Eylem Planı'nın 2026-2030 yıllarını kapsadığını belirterek toplumsal çözümleri anlattı.

Iğdır Üniversitesi Karaağaç Kampüsü Konferans Salonu’nda düzenlenen “Kadına Yönelik Şiddet” konulu etkinlikte, Iğdır Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşide Yıldırım, konunun toplumsal ve psikolojik boyutlarını ele aldı.

Prof. Dr. Yıldırım, konuşmasında ailenin toplumun temel direği olduğunu ancak aile içi ilişkilerin zayıflamasının kaçınılmaz olarak şiddeti doğurduğunu belirtti. Şiddetin yalnızca bireysel değil, aynı zamanda iktidar, güç ve kontrol temelli bir sorun olduğuna dikkat çekti.

Şiddetin Failleri ve Yeni Tehditler

Türkiye'de kadınların uzun yıllar aile içi şiddeti gizlemek zorunda kaldığını ifade eden Yıldırım, faillerin çoğunlukla erkekler olduğunu vurgulayan çarpıcı bir tespitte bulundu: "Aile içi şiddette faillerin çoğunlukla erkek olduğunu, mağdurların ise büyük oranda kadın ve çocuklar olduğunu görüyoruz. Şiddetin yüzde 95’ini erkekler uyguluyor."

Yıldırım, kadına yönelik şiddetin en uç noktası olarak namus cinayetlerini gösterirken, medyanın şiddeti sunma biçiminin sorunu normalleştirebildiğini ve dijital şiddetin de günümüzde yeni bir tehdit olarak yükseldiğini kaydetti.

Yeni Eylem Planı ve Toplumsal Çözüm Çağrısı

Konuşmanın en önemli güncel başlıklarından biri ise, Cumhurbaşkanlığı tarafından bugün yayımlanan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 5. Ulusal Eylem Planı oldu. Prof. Dr. Yıldırım, 2026–2030 yıllarını kapsayan bu yeni planın kamu kurumlarından üniversitelere kadar geniş bir alana sorumluluklar yüklediğini dile getirdi.

Konuşmasını dini ve toplumsal referanslarla zenginleştiren Yıldırım, "Cennet annelerin ayağı altına serilmişken, kadınların şiddete uğraması kabul edilemez" diyerek toplumsal çifte standardı eleştirdi.

Şiddetin önlenmesi için çözüm önerilerini de sıralayan Prof. Dr. Yıldırım, uzman desteği, aile danışma merkezleri, evlilik okulları ve sosyal hizmet mekanizmalarının mutlak suretle güçlendirilmesi gerektiğini belirterek: "Sağlıklı aile; sevgi, güven ve farklılıklara tahammül üzerine kurulur. Şiddet ise hiçbir koşulda kabul edilemez," sözleriyle konuşmasını tamamladı.