Oltu Taşı'nın Zorlu Yolculuğu: Yer Altından Sanat Eserine

Oltu taşı, yerin yüzlerce metre altından çıkarılan, kendine has özelliklere sahip değerli bir madendir. 2015 yılında coğrafi işaret alan bu taş, ustaların ellerinde tespihten takıya kadar pek çok farklı ürüne dönüştürülüyor.

Ocaklardan Atölyelere: Zahmetli Bir Süreç

İHA'nın haberine göre Oltu taşı, ocaklardan çekiç ve murç gibi el aletleriyle çıkarılıyor. Bu zahmetli sürecin ardından, taşlar tekerlekli arabalarla çekilerek gün ışığına çıkarılıyor ve atölyelere götürülüyor. Ustaların ellerine ulaşan taşlar, yapılacak ürüne göre özenle kırılıyor ve şekillendiriliyor. Kesme, yontma ve tornalama gibi işlemlerden sonra Oltu taşı, tespih, yüzük, kolye, broş ve bileklik gibi birbirinden güzel ürünlere dönüşüyor.

Oltu Taşının Özellikleri ve Sırları

Halk arasında "siyah kehribar" olarak da bilinen Oltu taşı, en dikkat çekici özelliği olan yumuşak yapısıyla öne çıkıyor. Yer altından çıkarıldığında yumuşak olan bu taş, hava ile temas ettikçe sertleşiyor. Bu özellik, onun kolayca işlenmesini sağlıyor.

• Renk: Genellikle siyah olsa da, nadiren koyu kahverengi, gri ve yeşilimsi tonlarda da bulunabilir.

• Dokunuş: Elle temas edildiğinde kadifemsi bir his verir.

• Dayanıklılık: İşlenip sertleştikten sonra kolay kolay çatlamaz ve kırılmaz.

• Elektriklenme: Sürtünme ile elektriklenir ve hafif cisimleri kendine çeker.

• Önemli ipucu: Oltu taşı, zımpara kağıdına sürüldüğünde kahverengi bir toz bırakır.

Sertleşmemesi İçin Toprağa Gömülüyor

Ustalar, satın aldıkları Oltu taşlarını hava ile temasını kesmek için toprağa gömerek saklıyor. İşleme sırası gelen taşlar, çatlamaması ve yumuşak kalması için sudan geçirilerek teker teker işleniyor. Son aşamada ise, ürünler parlak bir görünüm kazanması için cilalanıyor.