İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuvarı öğrencisiyken yakalandığı Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) hastalığıyla 13 yıl boyunca mücadele eden Halil Özçelik (31), 11 Nisan'da hayata veda etti. Göz kapaklarını kapatamadan, konuşamadan, ancak annesinin hiç susturmadığı müzikle ve anılarındaki dans tutkusuyla yaşama tutunan Halil'in vefatı, ailesini ve sevenlerini yasa boğdu.
Antalya'da başlayan dans tutkusu, Halil Özçelik'i İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuvarı'na kadar taşıdı. Ancak hayatının baharında, öğrencilik yıllarında SSPE teşhisi konuldu. Bu amansız hastalık, Halil'in görme yetisini, konuşma kabiliyetini ve tüm hareketlerini elinden aldı. Göz kapakları kapanmayan Halil, 13 yıl boyunca annesi Gülsüm Özçelik'in şefkatli bakımında yaşadı. Akciğer damarına pıhtı atması sonucu yoğun bakıma kaldırılan Halil, 4 buçuk aylık sessiz bekleyişin ardından hayata gözlerini yumdu.
"O Beni Bıraktı, Çok Zormuş"
Oğlunun 13 yıl boyunca her şeyiyle kendisinin ilgilendiğini anlatan acılı anne Gülsüm Özçelik, "13 yıl onun her şeyini ben yaptım. Gözlerini ben kapattım, müziğini hiç susturmadım. Ama o beni bıraktı. Çok zormuş. Allah kimseyi evladıyla sınamasın" diyerek yaşadığı derin acıyı dile getirdi.
Son Anına Kadar Annesini Hissetti
Anne Özçelik, oğlunun son anına kadar bilincinin açık olduğunu, vefatından üç gün önce kendisini ziyaret ettiğinde dahi tepki verdiğini söyledi. "Ben geldim oğlum diyordum, hemen başını oynatıyordu, elimi tutmaya çalışıyordu. Doktorlar 'bize tepki vermiyor ama size veriyor' diyordu. Çünkü biz 13 yıl hiç ayrılmadık. Ben sesimi duyurduğumda yutkunurdu, konuşamasa da dilini oynatırdı. Vefat ettiği gün gidememiştik. Telefon geldiğinde sela okunuyordu, dualar ediyordum. Ekranda Burdur yazısını görünce anladım. Hemen gittik ama gittiğimizde vefat etmişti" şeklinde konuştu.
Yoğun Bakımda Umut Dolu Bekleyiş Hüsranla Sonuçlandı
Hastaneye kaldırıldığında durumu stabil olan Halil, akciğerindeki ana damara pıhtı atması sonucu makineye bağlandı ve bir daha ayrılamadı. Antalya'da yoğun bakımda yer bulunamayınca Burdur Devlet Hastanesi'ne yatırılan Halil, 4 buçuk ay boyunca yoğun bakımda kaldı. Anne Gülsüm Özçelik, her ziyaretinde oğlunun tepki verdiğini, başını salladığını, konuşmaya çalıştığını ve elini sıktığını anlattı. Ancak tüm çabalara rağmen Halil, hayata tutunamadı.
"Sadece 'Anne' Diyebiliyordu Ama Beni Hiç Bırakmadı"
Hastalığın ilerleyen yıllarında konuşma yetisini kaybeden Halil'in sadece "anne" diyebildiğini belirten Gülsüm Özçelik, 2018'den itibaren oğlunun sadece mama ile beslenebildiğini ve suyu bardakla kendisinin içirdiğini söyledi. "Bakımı zor değildi, seve seve yaptım. Onu hiç hasta gibi görmedik. Kardeşleri de babası da hiç öyle görmedi. Sağlıklı zamanlarında ne yapıyorsa hep onu yapmaya çalıştık. Sürekli müzik açtık. Başından hiç eksik etmedik. Çünkü müziksiz yapamıyorum diyordu. Hiç müziği kesmedik. Hastaneye gidene kadar başında hep müzik açıktı" dedi.
Dans Tutkusu Çocukluk Yıllarında Başladı
Halil'in dansa olan tutkusunun ilkokul yıllarında başladığını ifade eden anne Özçelik, "İlkokuldan itibaren halk oyunları ekibindeydi. Lise bitene kadar devam etti. Yarışmalara katıldı, şehir dışı turnelere gitti" diye konuştu.
Konservatuvarı Gizlice Kazandı
Üniversite eğitimi için Bolu'da İngilizce Fizik Bölümü'ne başlayan Halil, müziğe olan tutkusuna engel olamayarak gizlice İstanbul Teknik Üniversitesi'nin yetenek sınavlarına girdi ve 300 kişi arasından 4. olarak konservatuvarı kazandı. Anne Özçelik, oğlunun Latin danslarına yöneldiğini ve salsa eğitmeni olarak dersler verdiğini, aynı zamanda ney dersleri de aldığını ve birçok öğrencisi olduğunu gözyaşlarıyla anlattı. Halil'in en büyük hayalinin bir dans okulu açmak olduğunu da sözlerine ekledi.
Göz Kapakları Hiç Kapanmadı
2014 yılında görme yetisini kaybettikten sonra Halil'in göz kapaklarının bir daha hiç kapanmadığını anlatan anne Özçelik, "Gözleri sürekli açıktı. Steril bantlarla kapatmaya çalışıyordum ama yine açık kalıyordu, sürekli kanlanıyordu, kuruyordu. Ben de yara bandıyla kapatıyordum. Sürekli bantlıyordum, akşam kapatıp sabah açıyordum. O şekilde devam ediyorduk" dedi.
"Oğlum Tertemiz Gitti"
Oğlunun son anına kadar bilincini kaybetmediğini vurgulayan acılı anne, "Her dediğimi anladı ama cevap veremedi. Hiçbir zaman bilincini yitirmedi. Tertemiz gitti benim yavrum" dedi. Halil'in kendi isteğiyle, çocukluğundan beri en sevdiği yer olan Bucak'ın Ambahan Mahallesi'nde, anneannesi ve dedesinin yanına defnedildiği öğrenildi.
SSPE Hastalığına Dikkat Çekti
Anne Özçelik, SSPE hastalığının Türkiye'de yaygın olmasına rağmen yeterince bilinmediğine dikkat çekerek, diğer ailelere çocuklarına iyi bakmaları, enfeksiyonlardan korumaları ve ilgilerini eksik etmemeleri yönünde uyarılarda bulundu.
Halil'in Adı Müzikle Yaşayacak
Oğlunun anısının yaşatılması için çağrıda bulunan Gülsüm Özçelik, "Onun adına bir şeyler yapılsın. Bir anı, bir köşe, bir festival bile olsa adı müzikle yaşasın istiyorum" diyerek sözlerini tamamladı. Halil Özçelik'in müzik ve dansla dolu hayatı, sevenlerinin kalplerinde yaşamaya devam edecek.
Yorumlar
Kalan Karakter: