Iğdır’ın Melekli kasabasında şeker pancarı ekimi yapan Tahsin Yıldız, geçmişin dayanışma ruhunu yaşatan bir etkinlikle gündeme geldi. Yıldız’ın tarlasındaki pancar sökümüne arkadaşları gönüllü olarak yardım etti.
Bir dönem Iğdır’da yoğun olarak ekimi yapılan şeker pancarı, artan işçi maliyetleri ve yüksek giderler nedeniyle uzun zamandır bölge çiftçilerinin tercih ettiği ürünler arasında yer almıyordu. Ancak Tahsin Yıldız gibi üretime devam eden çiftçiler, ekonomik zorluklara dayanışma ile çözüm buluyor.
Pancar sökümüne katılanlar, bu tür yardımlaşma faaliyetlerinin eski günleri hatırlattığını ve tarımın yeniden canlanması için önemli bir motivasyon sağladığını ifade etti. Tahsin Yıldız ise bu desteğin kendisi için çok anlamlı olduğunu belirterek, “Birlikte çalışmak, sadece işi kolaylaştırmıyor, aynı zamanda dostluğu ve komşuluk ilişkilerini de güçlendiriyor” dedi.
Bölgede tarımsal faaliyetlerin devamlılığı için dayanışmanın önemine dikkat çeken çiftçiler, bu tür uygulamaların yaygınlaşmasını umut ettiklerini dile getirdiler.
IĞDIRDA HAVAR KÜLTÜRÜ:
Havar sözü Iğdır yöresinde yardım, çığlık, ses anlamındadır, asırlar boyu kuşaktan kuşağa yaşatılan bu gelenek oldukça önemlidir. Iğdır yöresinde eskiden mahsülü tarlada kalan komşulara, köy halkınca karşılıksız yapılan iş gücü yardımının adıdır Havar.
Mahsulü yerde kalan çifçinin cenaze, düğün, (yeni evlenmesi) veyahut eli iş tutan oğlunun askerde olması gibi önemli mazereti olan köylüye mahalle sakinleri toplanır ve ekinin cinsine göre tarım aletleriyle birlikte tarlasına yardıma (Havar’a) giderlerdi. Tarlada yerde kalmış mahsülü toplu halde bir veya birkaç günde yerden kaldırarak evlerine dönerlerdi. Yörede tarladaki ürünün çeşidine göre okunan türküler ve manilerde bu kültürün önemli bir parçasıdır, örneğin Havara giden köy halkı buğdayı savurmak için genelde Yel Baba’ya seslenerek koro halinde şu dörtlükleri okurlar.
Heyder Heyder es de gel
Yedi harman bas da gel
A Yel Baba Yel Baba
Kurban sana gel Baba
Tahılımız yerde kaldı
Yakamız elde kaldı
A Yel Baba, Yel Baba
Tez gel Baba, gel Baba,
Harman vakti Yel Baba'nın zamanında gelmemesi yığılan buğdayın yağacak yağmurla mahvolması anlamına gelir. Bu sebeptendir ki çiftçiler, Yel Baba'yı çağırma merasimi düzenler ve şarkı okuyarak onun gelmesini temenni ederler. Ayrıca harman vakti okunan ritü-el içerikli şarkılarda Yel Baba'nın adının HEYDER olduğu görülür: Eski tasavvurlara göre Yel Baba, yer ve su güçlerine karşı duran bir varlıktır. Nitekim metinlerde yerin ve suyun birlikte oluşturduklarını bozan, tahrip eden Yel Baba'dır. Azerbaycan Oğuz Türkleri’nin mitolojik görüşlerine göre Yel Baba, bir diğer adıyla HEYDER BABA atlı bir ihtiyar olarak tasvir edilir.
Havar ekibi kadınlardan oluşuyor ise genelde dörtlükler daha başkadır, Örneğin;
Beyaz çöller bahrenizdir
Sonsuz çaydır bir denizdir
Tan yerinin kızartısı
Sizin göyçek çehrenizdir
Saf aşginiz coşkun deniz
Gerebedir her törpeniz
Bu toprağa yaraşırdı
Kızım sizin elleriniz
Ne güzelsiz ne geşenk tarla kızları
Yorumlar
Kalan Karakter: