Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, Lösemili Çocuklar Haftası vesilesiyle yaptığı açıklamada, löseminin korkutucu bir hastalık olmaktan çıktığını ve gelişen teknoloji ile tedavi başarı oranının %90’lara yükseldiğini belirtti.
İHA'nın ahberine göre ESOGÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, löseminin çocukluk çağı kanserleri arasında hem Türkiye’de hem de dünyada en sık görülen tür olduğunu ifade etti.
Löseminin Nedeni ve Belirtileri
Löseminin kemik iliğinde kan hücrelerinin üretimini sağlayan kök hücrelerden gelişen malign bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Özdemir, hastalığın kesin nedeninin henüz tam olarak bilinmediğini, ancak virüs enfeksiyonları, radyasyon, ilaçlar ve kirletici maddeler gibi etkenlerin yol açtığı mutasyonların hücrelerin ölümsüzleşmesine ve kemik iliğini istila etmesine neden olduğunu açıkladı.
Hastalığın klinik tablosunda görülen tipik belirtiler şunlardır:
-
Ateş
-
Bacak ve kemik ağrıları
-
Kilo kaybı
-
Boyunda büyümüş lenf bezleri
-
Çocuklarda ilaveten morluklar, diş eti kanamaları, burun kanaması, halsizlik ve solgunluk.
Prof. Dr. Özdemir, löseminin temelde akut lenfoblastik ve akut miyeloblastik olmak üzere iki tipi olduğunu ve en sık lenfoblastik tipin 2-5 yaş aralığında görüldüğünü ekleyerek, bu gibi şikayetleri olan çocukların derhal doktora götürülmesi gerektiğini vurguladı.
Korkutucu Bir Hastalık Olmaktan Çıktı
Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, günümüzde ilerleyen teknoloji, yeni tedavi yöntemleri ve destekleyici tedaviler sayesinde lösemi hastalarının yüzde 90’ının tamamen iyileşme şansına sahip olduğunu vurguladı.
"Elbette yüzde 10’luk hasta grubunun tedaviye dirençli olması mümkün ancak bu hastalar için de yenilikçi tedavilere yöneliyoruz. Lösemi artık eskiden olduğu gibi korkutucu bir hastalık değil, başarı oranları oldukça yüksek."
Tedavinin yaklaşık iki yıl sürdüğünü belirten Özdemir, tanı sürecinde hastanın öyküsü, fizik muayenesi, kan ve kemik iliği tahlillerinin önemli olduğunu; tedavinin ise her hastaya aynı şekilde değil, düşük, orta ve yüksek risk durumlarına göre şekillendirildiğini ifade etti.
Farkındalık ve Destek Çağrısı
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası etkinliklerinin toplumda farkındalık oluşturmak açısından büyük önem taşıdığına değinen Prof. Dr. Özdemir, löseminin bulaşıcı bir hastalık olmadığına dikkat çekerek, bu çocukların ve ailelerin toplumda dışlanmayarak sosyal ve psikolojik anlamda desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: