Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Doç. Dr. Mehmet Ak, bebek sahibi olmak isteyen çiftlerde kısırlık sorunlarının yüzde 50'sinin kadınlara ilişkin faktörlerden kaynaklandığını belirterek, artış nedenleri ve kişiye özel tedavi yaklaşımları hakkında önemli bilgiler verdi.
İhas haber ajansının haberine göre Doç. Dr. Mehmet Ak, kısırlığın (infertilite) korunma olmadan, düzenli cinsel birlikteliğe rağmen gebelik elde edilememesi olarak tanımlandığını ifade etti. Kısırlık vakalarının yüzde 30'unun erkek faktöründen, yüzde 20'sinin ise hem erkek hem de kadına bağlı faktörlerin kombinasyonundan kaynaklandığını belirtti. Kısırlığın çözümünde öncelikle sorunun kaynağının belirlenmesinin kritik olduğunu vurgulayan Ak, kadınlarda tedavi sürecine başlarken yapılacak yaşam tarzı değişikliklerinin gebelik şansını önemli ölçüde artırdığını söyledi.
Kişiye Özel Tedavi ve Yaş Faktörü
Doç. Dr. Mehmet Ak, kısırlıkta tedavinin kişiye özel olduğunu vurgulayarak, hormonal sorunları düzeltme, cerrahi müdahale ve tüp bebek (IVF) gibi doğurganlık tedavilerinin uygulanabileceğini belirtti. Kadınlarda 40 yaşından sonra hamile kalma şansının önemli ölçüde azaldığına dikkat çekti.
Kadın Kısırlığı Neden Artıyor?
Ak, kadınlarda kısırlık oranlarının giderek arttığına işaret etti. ABD verilerine göre, 1980'de yüzde 9 olan 15-49 yaş arası çocuk isteğiyle kliniklere başvuran kadın oranının 2010'da yüzde 12'ye, 2023'te ise yüzde 17,5'e yükseldiğini aktardı. Bu artışın nedenlerini kadın yaşının yükselmesi, çevresel toksinlere daha fazla maruziyet, artmış obezite ve cinsel yolla bulaşan hastalıklardaki artış gibi faktörlere bağladı. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması'na göre ülkemizde üreme çağındaki kadınlarda kısırlık oranının yüzde 15 olarak belirlendiğini söyledi. Ak, son 30 yılda kısırlığın hızla arttığını ve 30'lu yaşların sonlarındaki kadınların dünya çapında en yüksek kısırlık riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Açıklanamayan Kısırlık Durumları ve Yapılması Gerekenler
Doç. Dr. Ak, bazı durumlarda kısırlığın nedeninin uzun süre bulunamadığını, her iki partnerde de birkaç küçük faktörün bir araya gelmesinin açıklanamayan doğurganlık sorunlarına yol açabildiğini ifade etti. Nedenin net olmamasının bazen umutsuzluğa yol açsa da, bu sorunun zamanla kendi kendine düzelebileceğini belirtti.
Kısırlık araştırmalarının, aynı partnerle 12 ay boyunca düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edemeyen çiftlerde yapıldığını anlatan Ak, bu bekleme süresinin kadın yaşı 35 ve üzeri ise 6 aya indiğini kaydetti. Ancak bazı durumlarda bu süre beklenmeden temel kısırlık araştırmasının yapılması gerektiğini belirtti. Bu durumlar arasında aşikar menstrüel düzensizlik, devam eden cinsel fonksiyon bozukluğu, pelvik inflamatuar hastalık öyküsü, evre 3-4 endometriozis (çikolata kisti), kanser tedavisi için kemoterapi alınması ve bilinen bir erkek faktörünün varlığı yer alıyor.
Kadınlarda kısırlığa neden olabilecek faktörleri ise şöyle sıraladı: Yaş, yumurtlamayı engelleyen hormonal sorunlar, anormal adet döngüsü, obezite, düşük vücut kitle indeksi, endometriozis ve yapısal sorunlar (fallop tüpleri, rahim veya yumurtalıklarla ilgili sorunlar), rahim miyomları, yumurtalık kistleri, tümörler, otoimmün bozukluklar, pelvik inflamatuar hastalığa neden olan cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, polikistik over sendromu, birincil yumurtalık yetmezliği, aşırı madde kullanımı (alkol veya uyuşturucu), sigara içmek, daha önce dış gebelik geçirmiş olmak ve kullanılan bazı ilaçlar. Ayrıca smear sonucu, meme değişiklikleri, memeden süt benzeri akıntı olup olmadığı ve aknenin eşlik ettiği yüzde ve göğüste aşırı kıllanma gibi durumların da araştırılması gerektiğini ekledi.
Sağlıklı Yaşam Tarzının Önemi
Doç. Dr. Mehmet Ak, sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerinin doğurganlık da dahil olmak üzere bireylerin fiziksel, zihinsel ve duygusal refahını etkilediğini vurguladı. Ak, sigara tiryakiliği, sağlıksız beslenme, vücut kitle endeksinin dengesiz olması, aşırı alkol ve kafein tüketimi, yetersiz fiziksel aktivite ve egzersiz, cinsel yolla bulaşan hastalıklara maruz kalma ve çevresel faktörlerin üreme sağlığını olumsuz etkilediğini belirtti. Yapılan araştırmaların, sağlıklı yaşam biçimleri sayesinde kısırlık tedavisinde başarı elde edildiğini, gebelik ve canlı doğum oranlarının arttığını kanıtladığını sözlerine ekledi.
Yorumlar
Kalan Karakter: