"Kadınların yapamayacağı hiçbir iş yok" diyen Hülya Kurak, İzmit'te ayakkabı ve çanta tamirciliğiyle erkek egemen bir sektörde çığır açıyor.
52 yaşındaki Hülya Kurak, 12 yıllık diş teknisyenliği geçmişine rağmen, çocukluk hayali olan ayakkabı tamirciliğine yönelerek ilginç bir kariyer dönüşümü yaşamış. 6 yıldır İzmit'te kendi atölyesinde çalışan Kurak, hem müşterilerine hem de sektöre yepyeni bir bakış açısı getiriyor.
"Ayakkabı tamircisi bir kadın mı olurmuş?"
Kurak'ın bu mesleği seçmesi, başta çevresinde şaşkınlık yaratmış olsa da, o azmi ve yeteneğiyle tüm önyargıları aşmayı başarmış. Müşterilerinin ilk tepkileri genellikle "Usta yok mu?" şeklinde oluyor. Ancak Kurak, bu durumun kendisini asla yıldıramadığını söylüyor. Hatta bazı müşterilerinin başta küçümseyerek yaklaşmasına rağmen, daha sonra yaptığ işi görünce özür dilediğini ve kendisine olan güvenlerinin arttığını belirtiyor.
"Eskiyi değerlendirmek, yeniye hayat vermek"
Hülya Kurak, sadece bir ayakkabı tamircisi değil, aynı zamanda eski eşyalara yeni bir hayat veren bir sanatçı. Tamir ettiği her ayakkabı, onun elinde adeta yeniden doğuyor. Müşterileri, tamir edilen ayakkabıların neredeyse yeniymış gibi göründüğünü ve bu durumdan çok memnun olduklarını ifade ediyor. Kurak da, müşterilerinin bu olumlu geri bildirimleriyle daha da motive oluyor.
"Ayakkabı tamirciliği sadece bir iş değil, bir tutku"
Kurak'a göre ayakkabı tamirciliği, sadece para kazanmak için yapılan bir iş değil, aynı zamanda bir tutku. Bu işi severek yapan herkes başarılı olabilir. O, tamir ettiği her ayakkabıya özen gösteriyor ve müşterilerinin memnuniyetini her şeyin üzerinde tutuyor.
"Kadınların güçlenmesi için örnek bir isim"
Hülya Kurak, sadece ayakkabı tamirciliği alanında değil, aynı zamanda kadınların güçlenmesi konusunda da önemli bir örnek teşkil ediyor. O, kadınların her alanda başarılı olabileceğini ve cinsiyet ayrımcılığının aşılması gerektiğini düşünüyor.
"Ayakkabı tamirciliği mesleğinin geleceği"
Kurak, ayakkabı tamirciliği mesleğinin giderek unutulmaya yüz tuttuğunu ve bu durumun üzücü olduğunu belirtiyor. O, bu mesleğin geleceği için endişeleniyor ve gençlerin bu alana yönelmesini istiyor. Ancak, tamir işinin yeterince değer görmemesi ve ekonomik zorluklar nedeniyle çırak yetiştirmenin zor olduğunu söylüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: