Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, son gelişmeler hakkında Al Arabiya televizyonuna kapsamlı bir röportaj verdi.
İHA'nın haberine göre Röportajda, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış süreci, AGİT Minsk Grubu'nun feshi, "Zengezur Koridoru"nun önemi ve Orta Doğu'daki normalleşme çabaları gibi birçok kritik konuya değindi.
Azerbaycan-Ermenistan Barış Süreci
Aliyev, Azerbaycan ve Ermenistan arasında yıllarca süren müzakerelerin ABD Başkanı Donald Trump'ın desteğiyle Washington'da sonuçlandığını belirterek, "Bunun, çatışmanın ve savaşın sonu olduğuna inanıyorum" dedi. Aliyev, resmi bir barış anlaşmasının imzalanmamasının temel nedeninin Ermenistan anayasasında Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü sorgulayan bir hüküm bulunması olduğunu söyledi. Bu hükmün değiştirilmesinin ardından anlaşmanın imzalanacağını ifade eden Aliyev, iki ülkenin Beyaz Saray'da belgeyi paraflamasının savaşın bittiğini gösterdiğini vurguladı.
Minsk Grubu ve Zorunlu Göçmenler
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu'nun feshedilmesi gerektiğini belirten Aliyev, "Minsk Grubu'nun hukuki varlığı absürttür" dedi. Ermenistan'ın Karabağ'ı Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanımasıyla grubun amacının kalmadığını savundu. Zorunlu göçmenler konusuna da değinen Aliyev, Birinci Karabağ Savaşı sırasında Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgal etmesiyle binlerce Azerbaycanlının zorunlu göç yaşadığını belirtti. Aliyev, şu an "Büyük Dönüş Programı" kapsamında 50 binden fazla insanın özgürleşen topraklara yerleştirildiğini ifade etti.
Tarihsel Bağlantı ve Zengezur Koridoru
Aliyev, röportajda Azerbaycan'ın tarihi geçmişine de değinerek, 1918'de kurulan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin Müslüman dünyasının ilk demokratik cumhuriyeti olduğunu hatırlattı. Ancak 1920'de Rusya işgaliyle Azerbaycan'ın ikiye bölündüğünü ve "Batı Zengezur" bölgesinin Ermenistan'a verilerek Azerbaycan ile Nahçıvan arasındaki bağlantının kesildiğini söyledi.
"Zengezur Koridoru"nun önemine dikkat çeken Aliyev, Ermenistan ile müzakerelerin yaklaşık 5 yıl boyunca sürdüğünü ve bu koridorun Azerbaycan vatandaşları için güvenli geçiş imkanı sağlaması gerektiğini vurguladı. ABD Başkanı Donald Trump'ın bu konudaki "Uluslararası Barış ve Refah Yolu (TRIPP)" projesinin önemine değinen Aliyev, projenin yakında gerçekleşeceğinden emin olduğunu söyledi. Ayrıca, Zengezur Koridoru'nun Ermenistan için de transit bir ülke olma fırsatı yaratacağını ve bunun Ermenistan ekonomisine büyük katkı sağlayacağını belirtti.
Rusya ile İlişkiler ve Uçak Olayı
Azerbaycan Hava Yolları'na ait bir uçağın Rusya tarafından vurulması olayını "çok büyük bir hayal kırıklığı ve üzüntü" olarak nitelendiren Aliyev, Rusya'nın hava savunma sistemi tarafından vurulan uçağın sadece pilotların cesareti sayesinde inebildiğini söyledi. Rusya'nın Ermenistan'da askeri üssü bulunmasına rağmen Azerbaycan topraklarında tek bir Rus askerinin bile olmadığını vurgulayan Aliyev, Rusya'nın Azerbaycan'ın politikalarını engelleme potansiyelini değerlendirmek istemediğini belirtti.
Orta Doğu ve Normalleşme Çabaları
Aliyev, Suriye ile ilişkilerin Esad döneminde kesildiğini, ancak yeni hükümetin göreve gelmesiyle birlikte ilişkilerin yeniden başladığını ve insani yardımların gönderildiğini ifade etti. Azerbaycan'ın, Türkiye ve Katar'ın katılımıyla Suriye'ye doğal gaz tedariki sağladığını belirten Aliyev, bu sürecin bölgeye barış getireceğini umduklarını söyledi.
Ayrıca, İsrail ile Suriye arasındaki normalleşme görüşmelerine Azerbaycan'ın aracılık ettiğini açıklayan Aliyev, "Çevremizde barışın olmasını istiyoruz" dedi. Türkiye ve İsrail arasındaki gergin ilişkilerde de rol oynamaya hazır olduklarını, güvenlik ve istikrarın önemini vurgulayarak belirtti.
Trump'a Nobel Barış Ödülü ve Türk Devletleri Teşkilatı
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile birlikte ABD Başkanı Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiklerini belirten Aliyev, Trump'ın barış arayışını ve karakterini övdü.
Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Aliyev, Türkiye ile imzalanan Şuşa Beyannamesi'nin her iki ülke için de askeri ve siyasi bir müttefiklik başlattığını belirtti. Aliyev, TDT üyelerinin ortak kökleri ve artan nüfusları sayesinde küresel bir aktör haline geleceğini düşündüğünü ifade etti.
Röportajın sonunda Aliyev, Türkiye'nin küresel bir askeri güç olduğunu ve NATO içinde ABD'den sonra ikinci sırada yer aldığını vurguladı. Azerbaycan ordusunun da savaş meydanında kendini kanıtladığını belirterek, Türk dünyasının lojistik ve siyasi istikrarla güçlendiğini ve gelecekte önemli bir küresel aktör olacağını dile getirdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: