Iğdır'da yaşayan vatandaşlar, 40 dereceyi bulan sıcak havada bahçelerinden topladıkları meyveleri güneşte kurutarak pazarlarda satıyor.
Iğdır'da Geleneksel Yöntemlerle Kış Hazırlığı ve Gelir Kaynağı
İHA'nın haberine göre Iğdır'ın kavurucu sıcağı, bu kez sadece bir zorluk değil, aynı zamanda bir fırsat kaynağı haline geliyor. Şehrin bereketli topraklarında yetişen erik, elma ve kayısı gibi meyveler, bölge halkı için hem kışlık erzak hem de önemli bir gelir kapısı oluyor.
Iğdır'da yaşayan aileler, yazın en sıcak günlerinde bile tarlalarında ve bahçelerinde hummalı bir çalışmaya girişiyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan bu emek yoğun süreç, akşama kadar devam ediyor. Bahçelerden özenle toplanan taze meyveler, önce büyük titizlikle yıkanıyor. Ardından dilimlenerek geniş tepsilere ya da temiz örtülerin üzerine seriliyor. Bu aşamadan sonra devreye Iğdır'ın meşhur, yakıcı sıcağı giriyor.
40 Dereceyi Bulan Sıcaklık, Doğal Bir Kurutma Fırınına Dönüşüyor
Iğdır'ın bunaltıcı sıcaklığı, meyveler için adeta dev bir doğal fırın işlevi görüyor. Günlerce güneşin altında bekletilen meyveler, yavaş yavaş suyunu kaybederek doğal ve sağlıklı bir şekilde kuruyor. Bu geleneksel yöntem, meyvelerin hem lezzetini hem de besin değerini korumasını sağlıyor. Modern teknolojinin ve fabrikasyon kurutma sistemlerinin aksine, bu yöntemle elde edilen ürünler tamamen katkısız ve doğal oluyor.
Aileler İçin Çift Yönlü Bir Kazanç: Hem Kışlık Erzak Hem de Gelir Kapısı
Kurutulan bu meyvelerin bir kısmı, kış aylarında tüketilmek üzere saklanıyor. Şifa deposu olarak bilinen kuru meyveler, özellikle kış aylarında ailelerin sofralarını süslüyor. Ancak bu emek yoğun çalışmanın bir diğer önemli boyutu da ekonomik getirisi. Geleneksel yöntemlerle hazırlanan bu ürünler, Iğdır'ın yerel pazarlarında ve şehir dışındaki tezgahlarda kendine alıcı buluyor. Bu sayede, aileler için önemli bir ek gelir kaynağı oluşuyor.
"Bunları Satıp Evimizin Geçimini Sağlıyoruz"
Bu işi ailesiyle birlikte yürütenlerden biri olan Muhammed Yay, yaptıkları işin zorluklarını ancak getirisinin de önemli olduğunu vurguluyor. Yay, süreci şu sözlerle anlatıyor: "Ailemizle birlikte bahçemizde yetişen elma, erik ve kayısıları topluyoruz. Önce bunları topluyor ve yıkıyoruz. Daha sonra da dilimleyip Iğdır'ın kavurucu sıcağında güneşte kurutuyoruz. Bu ürünleri de pazarda satarak evimizin geçimini sağlıyoruz."

Yay ailesi ve diğer Iğdırlı üreticiler, sıcak havaya rağmen geleneksel yöntemleri yaşatmak ve doğal ürünler üretmek için büyük bir çaba sarf ediyor. Bu çaba, sadece ekonomik bir faaliyet olmanın ötesinde, aynı zamanda kültürel bir mirasın da yaşatılması anlamına geliyor. Iğdır'ın bu geleneksel üretimi, yerel ekonomiye katkı sağlarken, aynı zamanda sağlıklı gıda arayışında olan tüketiciler için de önemli bir alternatif sunuyor. Bu doğal lezzetler, Iğdır'ın sıcak ikliminin ve insanının azminin birleşimiyle ortaya çıkıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: