Iğdır Türk Ocakları’ndan Hüseyin Cavid’e Vefa

Iğdır Türk Ocakları, büyük fikir ve edebiyat insanı Hüseyin Cavid’i anlamlı bir söyleşiyle andı, Türklük mücadelesi yeniden hatırlandı.

Iğdır Türk Ocakları Şube Başkanlığı, Türk edebiyatının ve fikir dünyasının önemli şahsiyetlerinden Hüseyin Cavid’i anmak amacıyla özel bir söyleşi düzenledi. “Söz Kahve”de gerçekleşen etkinlik, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Katılımcılar hem Cavid’i daha yakından tanıma fırsatı buldu hem de Türklük mücadelesinin derin izlerini yeniden hatırladı.

Cafer Kişi: “Kalemiyle milletine yol gösterdi”

Programın açılış konuşmasını yapan Iğdır Türk Ocakları Şube Başkanı Cafer Kişi, Hüseyin Cavid’in Türk milletinin hafızasında özel bir yere sahip olduğunu vurguladı. Çırpınırdı Karadeniz Marşı’nın yazarını rahmetle anan Kişi, “Cavid, yalnızca bir şair değil; milletine yol gösteren, fikirleriyle Türk dünyasına ışık tutan bir dava adamıydı” dedi.

Eşref Uzundere: “Cavid, Türk milletinin vicdanıdır”

Gazeteci-yazar Eşref Uzundere de konuşmasında Hüseyin Cavid’in hayatı, eserleri ve mücadelesi üzerine kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Cavid’in Rus emperyalizmine karşı duruşunu hatırlatan Uzundere, “O, sadece Azerbaycan’ın değil, tüm Türk milletinin vicdanıydı. Onun şiirleri hem edebi bir miras hem de siyasi bir direnişin sembolüdür” ifadelerini kullandı. Uzundere ayrıca, “Türk gençliği Cavid’in fikirleriyle yeniden ayağa kalkabilir” diyerek onun ilham verici yönüne dikkat çekti.

Akademisyenlerden katkılar

Söyleşide yer alan akademisyen ve edebiyatçılar, Cavid’in eserlerinden örnekler sunarak sanat ve fikir dünyasını analiz etti. “İblis” adlı eserinin dönemin siyasi baskılarına karşı bir başkaldırı olduğunu belirten katılımcılar, Cavid’in Türkçülüğü yalnızca bir ideoloji değil, bir yaşam biçimi olarak gördüğünü dile getirdi.

Program sonunda, Hüseyin Cavid’in fikirlerinin günümüzde hâlâ canlı olduğu ve Türk dünyasının birlik arayışına ışık tuttuğu vurgulandı. Katılımcılar, bu tür etkinliklerin genç nesiller için tarih bilincini güçlendiren önemli bir fırsat olduğunu ifade etti.

Son söz: Hüseyin Cavid’in kalemi susturulmuş olabilir ama fikirleri hâlâ yaşıyor.