Güney Amerika’nın güneyinden Rusya'ya getirilen Coypu (Myocastor coypus), Iğdır’ın sulak alanlarında yayılmaya başladı.
Tatlı su ve bataklık gibi sulak habitatlarda yaşamaya uyum sağlamış olan bu yarı-sucul canlı, Türkiye sınırındaki ülkelerde başlangıçta kürk üretimi amacıyla çiftliklerde yetiştirilmeye başlanmıştı. Ancak kürk hayvancılığının azalmasıyla birlikte çiftliklerden kaçan ya da doğaya salınan Coypu'lar, özellikle Iğdır’daki sulak alanlarda yaşam alanı buldu.
Halk arasında "su maymunu" olarak bilinen Coypu, ilk olarak Ağrı Dağı Milli Parkı'nda gözlemlenmeye başlandı.
Yaban hayat uzmanı Mete Türkoğlu, Coypu’nun, Güney Amerika’nın güneyinde özellikle Şili’de doğal olarak bulunan bir kemirgen türü olduğunu belirterek, türün zamanla yeni habitatlara yayıldığını söyledi. Türkoğlu, Coypu’ların, Ermenistan ve İran sınırları boyunca Türkiye’nin Karasu/Aralık bölgesindeki sulak alanlarda da yerleştiğini ifade etti.
Coypuların belirgin fiziksel özellikleri arasında ağız çevresi ve çenesinde bulunan beyaz kıllar ile öndeki portakal renkli kesici dişleri yer alır. Ergin bireyler oldukça iri bir yapıya sahiptir; erkekler 7-9 kg, dişiler ise 5-6 kg ağırlığa ulaşabilir. Sulak alanlarda ya da kanal kenarlarında yuva yaparak yaşamlarını sürdüren Coypular, yıl boyunca üreme yeteneğine sahiptir. Dişiler, 127-140 günlük bir hamilelik sürecinin ardından genellikle 3-5 yavru doğurur.
Coypular, hem otçul hem de etçil bir diyete sahiptir. Başlıca besin kaynakları çayır otlarının yaprakları olmakla birlikte, balıklar ve diğer su canlıları da diyetlerinde yer alır. Sulak alanların sağladığı zengin besin çeşitliliği, bu türün beslenme alışkanlıklarını çeşitlendirmesine olanak tanır.
Coypuların Iğdır ve çevresindeki sulak alanlarda yayılmaya devam etmesi, yerel ekosistem üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği endişelerini gündeme getirmiştir. Uzmanlar, bu türün kontrol altına alınması ve doğaya zarar vermemesi için çeşitli önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: