Erzurum'daki sağlık çalışanları, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınamak ve zulme dikkat çekmek amacıyla 88 haftadır kesintisiz olarak sessiz yürüyüşlerini sürdürüyor. Doktorlar, sağlık çalışanları ve tıp fakültesi öğrencilerinden oluşan grup, Türk, Filistin ve Doğu Türkistan bayrakları eşliğinde, taşıdıkları döviz ve pankartlarla kent merkezinde bir araya gelerek Yakutiye Medresesi'ne kadar yürüdü. Yürüyüşe vatandaşlar da destek verdi.
"Bu Sessizliğimiz Duyarsızlık Değil, Vakardır"
İhlas Haber Ajansının Haberine göre Yürüyüş sonrası yapılan açıklamada, katılımcıların herhangi bir siyasi veya kurumsal çağrıyla değil, kalplerindeki merhamet, vicdanlarındaki sorumluluk ve ümmet bilinciyle bir araya geldikleri vurgulandı. Açıklamada, "Bu sessizliğimiz, duyarsızlık değil; vakardır. Bu suskunluğumuz, teslimiyet değil; direniştir" denilerek, Gazze'de yaşananların sadece bir savaş değil, topyekûn bir soykırım olduğu belirtildi.
İsrail'in uluslararası hukuku çiğneyerek, ABD ve Batılı müttefiklerinin desteğiyle bir halkı yok etmeye çalıştığı ifade edildi. Ayrıca, İsrail'in zulmünün Filistin'le sınırlı kalmadığına ve şimdi de Suriye topraklarında yeni bir cephe açmaya çalıştığına dikkat çekildi. Suriye'nin defalarca bombalanmasının ve askeri birliklerin yerleştirilerek bölgenin fiilen işgal edilmeye çalışılmasının, sadece Suriye'ye değil, "ümmetin tamamına bir meydan okuma" olduğu vurgulandı.
"Biz Sustukça Değil, Konuştukça Büyüyoruz"
Açıklamada, zulümde yarışan küresel güçlere seslenilerek, "Biz sustukça değil, konuştukça büyüyoruz. Biz yoruldukça değil, direndikçe güçleniyoruz" ifadeleri kullanıldı. Müslümanların tarihin hiçbir döneminde yenilmediği, zaferin sabredenlerin olduğu ve Allah'ın sabredenlerle beraber olduğu belirtildi.
Konuşmada, 15 Temmuz 2016'daki direniş destanına da atıfta bulunularak, o gece milletin tanklara karşı bedenleriyle durduğu ve yüreklerinin uçaklardan daha yükseğe yükseldiği vurgulandı. Şimdi ise 2025 yılında, her anı canlı yayınlanan Gazze'deki soykırımın ve bu soykırıma boyun eğmeyen başka bir milletin direniş destanına tanık olunduğu ifade edildi.
"Zulmün Karşısında, Mazlumun Yanında Olmak İmanımızın Gereğidir"
Doğu Türkistan'da bir ulusun kimliğiyle, diliyle ve inancıyla yok edilmeye çalışıldığına ve halkın sessiz direnişine tanık olunduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Biz bu kıymetli vatanın evlatları olarak, İslâm'dan aldığı izzet ile asırlarca dünyaya adaletle hükmetmiş ecdadımızdan kalan mirasla, nerede bir mazlum görürsek ona kol kanat gereriz." Gazze'nin direnişinin ve çırpınışının görmezden gelinemeyeceği, Çin'in Doğu Türkistan'ı asimile etme çabalarına ve oradaki çaresizliğe göz yumulamayacağı vurgulandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: