Marka Vekili Av. Ahmet Çağrı Karaca, Cağ Kebabı örneği üzerinden coğrafi işaretlerin ekonomik potansiyelini anlattı. "Tescil sadece 'Bizimdir' demek değil, Kobe ve Rokfor gibi sıkı denetimle bölgeye refah getirmeli" dedi.
Marka Vekili Avukat Ahmet Çağrı Karaca, Cağ Kebabı'nın uluslararası alandaki başarısını örnek göstererek, coğrafi işaret tescilinin sadece kültürel bir koruma değil, aynı zamanda bölgesel ekonomik kalkınmanın en güçlü araçlarından biri olduğunu vurguladı. Karaca, tescil sürecinin ardından yapılması gereken asıl işin, sıkı ve tavizsiz bir denetim mekanizması kurmak olduğunu belirtti.
İHA'nın haberine göre Cağ Kebabı’nın, küresel gastronomi otoritesi kabul edilen Taste Atlas tarafından dünyanın en iyi 10 lezzeti arasında gösterildiğini hatırlatan Karaca, Erzurum'un bu tescil aşamasını başarıyla tamamladığını söyledi: "Ürün, kendi rüştünü uluslararası arenada çoktan ispatlamış, hali hazırda küresel bir marka değeri oluşturmuştur. Şimdi yapılması gereken, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun sağladığı denetim mekanizmalarını, tıpkı Fransızların ve Japonların yaptığı gibi katı ve tavizsiz bir şekilde işletmektir."
Tescil: Tarihe Düşülen Not mu, Ekonomik Silah mı?
Avukat Karaca, coğrafi işaret tescilinin, kamuoyunda milli duyguları tetikleyen "sahiplenme" haberlerinin ötesinde, hukuki bir süreç olduğunu vurguladı. Karaca'ya göre tescil, hukuken güçlü bir "Denetim Hakkı" veriyor.
Bu hak, satıcıyı, tescil belgesinde yer alan üretim metotlarına, o coğrafyanın havasına, suyuna ve hammaddesine uymaya zorluyor. Aksi takdirde, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümlerinin devreye girerek haksız kullanımın önüne geçileceğini belirtti. Karaca, "Eğer siz gerçek bir 'Erzurum Cağ Kebabı' satacaksanız, o etin tedariğinden işlenmesine kadar Erzurum ekonomisine dokunmak zorundasınız" dedi.
Dünyadan İki Dev Örnek: Kobe ve Rokfor Peyniri
Karaca, bu mekanizmanın ekonomik refah getirdiğini göstermek için dünyadan iki başarılı örneği aktardı:
-
Kobe Bifteği (Japonya): Biyolojik olarak diğer Wagyu türlerinden çok farklı olmamasına rağmen, Hyogo eyaletinde doğma, kesilme ve belirli kalite standartlarını geçme gibi inanılmaz sıkı coğrafi işaret denetimi sayesinde fiyatı diğerlerinden katbekat fazla. Bu sıkı koruma, yerel üreticinin sıradan bir sığır yetiştiricisinden 10 kat daha fazla kazanmasını sağlıyor.
-
Rokfor Peyniri (Fransa): Üretim standardı, sütün elde edildiği koyun ırkından (Lacaune) peynirin olgunlaştırılacağı mağaralara kadar kanunla belirlenmiştir. Bu hukuki bariyer, küçücük kasabanın kişi başına düşen gayrisafi hasılasını inanılmaz seviyelere çıkarıyor.
Bitiş Çizgisi Değil, Başlangıç Tabancası
Karaca, sonuç olarak Coğrafi işaret tescilinin bir "bitiş çizgisi" değil, ekonomik kalkınma yarışının "başlangıç tabancası" olduğunu kaydederek şu çağrıyı yaptı: "Erzurum, Cağ Kebabı, Erzurum Kadayıf Dolması, Oltu Taşı gibi otuza yakın tescilli ürünüyle tescil aşamasını başarıyla tamamlamıştır. Eğer biz 'Yunan’dan kurtardığımız' değerlerimizi, sıkı denetim ve markalaşma ile ekonomik bir değere dönüştürmezsek, maalesef sadece tarih kitaplarına 'Bu kebap bizimdi' diye not düşmekle yetiniriz. Oysa hedefimiz, o kebabın bereketinin Erzurum çarşısında hissedilmesi olmalıdır."
Yorumlar
Kalan Karakter: