Bolu Grand Kartal Otel'de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasına ilişkin davada yargılama üçüncü gününde devam ediyor. Duruşmada otelin tutuklu müdürü Zeki Yılmaz, "Her ne kadar bana müdürlük unvanı verseler de benim yaptığım iş resepsiyon görevi oldu, otelde hiçbir şekilde yetkim yoktur" diyerek kendini savundu.
İhlas Haber Ajansının haberine göre Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu'nda görülen davada, aralarında otel sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanık yargılanıyor. Geniş güvenlik önlemleri altında devam eden duruşmanın ilk iki gününde 17 sanığın savunması alınmıştı. Davanın üçüncü günü, otelin muhasebe müdür yardımcısı tutuksuz sanık Mehmet Salun'un savunmasıyla başladı.
Muhasebe Müdür Yardımcısı: "Karar Alma Yetkim Yok"
Sanık Mehmet Salun, savunmasında Grand Kartal Otel'de hiçbir şekilde karar alma, işe alma veya işten çıkarma gibi bir yetkisinin olmadığını belirtti. Kendi SGK girişinin Gazelle Otel olduğunu ve sadece muhasebe ve depo kısmıyla ilgilendiğini ifade eden Salun, "Resmi olarak hiçbir yerde oteli temsil etme gibi bir durumum yoktur. Grand Kartal Otel'de yangın tatbikatı, yangın müdahale ekibinin kurulduğunu bilmiyorum. İş güvenliği ve sağlığı uzmanının olmadığını biliyorum. Elektrik tesisatı hakkında konuyla bir alakam yoktur. Üzerime atılı olan suçlamaları reddediyorum" dedi.
Mahkeme, "olası kastla öldürme" ve "olası kastla kasten yaralama" suçundan yargılanan Salun'a, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan ek savunma hakkı verdi.
Otel Müdürü: "Sıfattan İbaretti, Yetkisizdim"
Daha sonra savunma hakkı verilen otel müdürü tutuklu sanık Zeki Yılmaz, yangında hayatını kaybedenlere başsağlığı dilerken müştekilerin tepkisiyle duruşma salonunda kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Mahkeme başkanının müdahalesiyle savunmasına devam eden Yılmaz, yaklaşık 36 yıl boyunca resepsiyon görevlisi olarak çalıştığını ve otel müdürlüğü unvanının sadece bir sıfattan ibaret olduğunu iddia etti.
Yılmaz, "Bordrosunda resepsiyonist görevlisi yazan bir çalışanım, otelde hiçbir şekilde yetkim yoktur. Otel aile otelidir, kararları kendileri alır ve kendileri kontrol eder. Otelle alakalı ne gerekiyorsa kendileri belirler. Kendisine koltuk bile aldıramayan müdür mü olur? Bakanlık denetime geldiğinde odaların kartını alarak denetçilere eşlik ettim, benim denetimde bulunmam bundan ibarettir. Yaklaşık 6 aydır cezaevindeyim. Benim otel müdürlüğüm sadece bir sıfattan ibaretti. Yangın esnasında alarm sesi duymadım, yangın tatbikatı kısa zamanda yapılmadı, denetim işlerinde benim sorumluluğum yoktu. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum" şeklinde konuştu.
Çapraz Sorguda "Sessizlik"
Savunmasının ardından çapraz sorguya alınan Zeki Yılmaz, "Yürüyerek 9'uncu kattan 4'üncü kata indim. Elektrik o anda kesilmedi, ne zaman kesildiğini bilmiyorum. 4'üncü kata indim duman vardı, tekrar 5'inci kata çıkmak istedim ama dumandan çıkamadım. 3'üncü kata indim, burada 'yangın var' diye bağırdım, yangın alarmına bastım ama alarm çalışmadı. Yangının boyutunu bilemediğim için resepsiyon görevlisine müşterileri uyandırın demedim" ifadelerini kullandı.
Faciada ailesinden 8 kişiyi kaybeden Avukat Yüksel Gültekin'in, Yılmaz'a yönelttiği "9'uncu kattan inip resepsiyon görevlisine 'Yangın var, müşterilere söyle, oteli boşaltsınlar' deseydin, bu kadar can kaybı olur muydu?" sorusu üzerine sanık Zeki Yılmaz sessiz kaldı.
Sanığın çapraz sorgusu devam ediyor. Dava, yangında hayatını kaybedenlerin yakınları ve tüm kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: