Erzurum’da ‘Bitcoin’le kâr payı’ vaadiyle kurulan saadet zinciriyle milyonlarca lira dolandırılan onlarca kişinin davasında mahkemenin verdiği karar, mağdurları hayal kırıklığına uğrattı. Savcılık, 4 şüpheli için toplamda en az 66 yıl hapis cezası isterken, mahkemenin bazı sanıklar hakkında beraat kararı vermesi ve zararın enflasyona göre güncellenmemesi tepki topladı.
İHA'nın ahberine göre Erzurum'da Tuba P. liderliğinde, eşi Erkan P., ortağı Seda K. ve Birgül D. aracılığıyla onlarca vatandaştan para toplanarak kurulduğu iddia edilen saadet zinciri davası sonuçlandı. Mağdurların iddiasına göre, 6 yıl boyunca kâr payı dağıtan Tuba P., son aldığı yüklü miktardaki paraları geri ödemeyince 16 kişi 2020 yılında şikâyetçi olmuştu.
Savcılık 66 Yıl İstedi, Mahkeme Kararı Tartışma Yarattı
5 yıl süren yargılama sürecinin sonunda savcılık, dört şüpheli için toplamda en az 66 yıl hapis cezası talep etmişti. Ancak Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nden çıkan karar, mağdurları hayal kırıklığına uğrattı.
Mahkeme, sanıkların iştirak iradesiyle ve aynı fikir birliği içinde hareket ederek birden fazla kişi ile birlikte basit dolandırıcılık suçunu işlediklerini kabul etmesine rağmen, bazı sanıklar hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat kararı verdi.
Mahkemenin gerekçeli kararında, katılan bazlı değerlendirme yapılarak sanıkların bir kısım katılanlara yönelik eylemlerinin basit dolandırıcılık olarak kabul edildiği, bir kısım katılanlara yönelik eylemlerinin ise iştirak iradesiyle gerçekleşmediği kabul edilerek beraat kararı verildiği belirtildi.
Mağdurlar: "Zararımız Enflasyon Karşısında Eridi"
Kararın usul ve esas yönünden Kanun’a aykırı olduğunu savunan mağdurlar, kararın istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etti. Mağdurlar, yaşadıkları mağduriyeti ve hayal kırıklığını dile getirdi:
"5 yıl süren bir davada verilen cezalar müşteki olarak bizleri çok üzdü. Zararlarımız ana para üzerinden değerlendirildi. 5 yıl öncenin verilen parasıyla şimdiki bir değil. Enflasyon karşısında paramız büyük ölçüde değer kaybetti."
Mağdurlar, adli süreçte zararlarının güncel ekonomik koşullara göre yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: