Taşburun çok önemli askeri ve stratejik bir konumda bulunmaktadır. Iğdır-Aralık-Nahçivan yolu Taşburun köyünün içinden geçmektedir. Taşburun İpek yolu geçiş güzergahında, verimli sulak toprakları, askeri ve stratejik bir konumu, Ağrı Dağının devamı ve kuzeyin de şirin bir Türk yurdudur. Taşburun köyü eskiden Ermeni yerleşim yeri olup, burada Ermenilerin büyük askeri gücü bulunmaktaydı.
Köy Iğdır il merkezine 22 km Karakoyunlu ilçesine 7 km, Ermenistan sonırına 8 km uzaklıktadır. Tamamen ova üzerinde kurulan köyün Doğusunda Aralık ilçesi, Kuzeyinde Kaçardoğanşalı, Cennetabat, Koçkıran, Batısında Karakoyunlu ilçesi, Bayatdoğanşalı köyü, Güney’inde ise Ağrı Dağı ile komşudur.
Taşburun’daki Ermeni kuvvetleri Iğdır’ın Aralık, Nahçivan ve İran ile kara bağlantısını kesmekteydi. Taşburun’un içinden geçen yol Ermenilerin elinde idi. Silahsız halkı mahvedebilirlerdi. Yarmalardan olduğu gibi burdan da telafatsız geçilmeliydi. Ermeni kuvvetleri ve Taşnak Çeteleri Iğdır’da soykırıma geçti. Soykırımdan kaçıp Güney Azerbaycan’a geçmek için sivil halkın Taşburun yolunu kullanması gerekiyordu bu yol kapanmıştı. Taşburun yolu üzerinde toplanan 7500-8000 kadar aç, perişan tedirgin Türk halkı çok sıkıntılı bir durumda idi. Taşburun’daki Ermeni güçleri ile Iğdır Halk Milisleri büyük çatışmaya girişti. 5 Ağustos 1919 yılında yapılan kanlı çatışma sonucu Ermeniler yenildi Taşburun yolu açıldı. Buradaki sivil gaçgınlar Başköy üzerinden Güney Azerbaycan’a geçtiler. Yenilen Ermeni güçleri Aras nehrinin karşısına geçtiler.
Taşburun savaşı çok önemlidir. Ermeniler buradan Zengezur gibi bir koridor açarak hem Iğdır’ı hem Türk dünyasını bölmek istiyorlardı. Bu zafer Iğdır insanlarının yiğitliği ve kahramanlığı sayesinde kazanılmıştır. Taşburun’da Azerbaycan’da özellikle Vedibasar şehrinde Ermeni ve Ruslara karşı kahramanca savaşan ve daha sonra Karakoyunlu ilçesine bağlı Taşburun köyüne gelip yerleşen Kerbelayı İsmail Çimen için bir anıt mezar yapılmıştır.
Iğdır 14 Kasım 1920 yılında kahraman ordumuz ve onun emrindeki vatansever Halk milisleri tarafından işgalden kurtarıldı. Bölgeden “ Kaç Ha Kaç” ile gidenlerden hayatta olanlar Iğdır’a dönmeye başladı. Iğdır’da yaşayan yerli Ermeni ve Ezidiler Ermenistan’a geçtiler. Af çıkmasına rağmen dönmediler. Iğdır 89 yıl Rus 3 yıl Ermeni işga, baskı ve soykırımı ile çok kayıplar verdi. Iğdır’a çevre il ve ilçelerden, İrevan gaçgınlarından ve İran’dan gelip yerleşenler oldu. Ermeni zulümlünden kaçıp ölümü göze alarak Aras nehrini geçip gelen Erivan göçmeni soydaşlarımızın en çok bulunduğu köyler; Hakveyis, Taşburun, Kadıkışlak, Necefali ile Çakırtaş köyleri ile Iğdır merkezdir.
Eski zamanda Nahiye merkezi Cennetabat köyü idi. Taşburun köyü 10 yıl boş kaldı yerleşim olmadı. Ermenistan’ın kurulduğu topraklar kadim Türk yurdu İrevan Hanlığı idi. 1828 Türkmençayı antlaşması ile Çarlık Rusya bölgeyi işgal edip Erivan vilayetini kurarak ileride kurmayı düşündüğü garnizon Ermenistan’ın temelini attı. İrevan Hanlığının % 84 Türk ve Müslüman nüfusuna sahipti. Ruslar Osmanlı ve İran’dan bölgeye Ermeni yerleşimciler getirerek demografik yapıyı değiştirdiler. 1918 yılında Ermenistan devleti şartlı 9000 km2 üzerinde İrevan’da kuruldu. Ermeniler zamanla Ruslarında desteği ile bunu 3 katına çıkardılar. Bölgede büyük baskı, zulüm ve soykırım yaptılar. 1 milyondan fazla Azerbaycan Türkü ile 50 bin Müslüman Kürdü zorla sürdüler. Sürülen ahali Azerbaycan, Türkiye ve İran’a geçti. Bugün Iğdır’daki bir çok Kürt köyü de İrevan tarafından gelip Iğdır’a yerleşmiştir.
Ermenistan’ın baskı ve zulümlü sonucu İrevan’dan 15 köyün insanı Taşburun’a gelip yerleşmişlerdir. Gelişler parça parça 1927 yılından 1937 yılına kadar devam etti. Her köyden 3-5 ev takım takım geldiler. Bu geçişler hiç de kolay olmamış, çok büyük sıkıntı ve acılar yaşanmıştır. Aras nehrinin azgın suları, sırtından kurşunlanmak, gelenlere Rus casusu kuşkusu, ailerin parçalanması, bazılarının İran’a geçip İran üzerinden gelmeleri, geride bıraktıkları mal varlıkları, acı tatlı geride bıraktıkları hatıralar, kendi vatanından gaçgın olmak gibi tarifi mümkün olmayan çok büyük acıların yaşanmasına sebep olmuştur.
Devlet İrevan’dan kaçıp gelen soydaşlarımıza Taşburun’dan toprak verip yerleştirdi. Gelenlerin kimliklerinde doğum yeri Revan olarak geçmektedir. Birçoğu sahip olduğu İravan’daki tapu kayıtlarını da getirdi. Her ne kadar yaralar kazmak bağlasada acılar unutulmadı. Yaşanan acılar büyük travmalara sebep olup, babadan oğullarına geçti. Geldikleri vatan toprağının özlem ve hasreti artarak o günkü tazeliğini korumaktadır.
Taşburun’da yerleşimin artmasıyla nahiye merkezi Cennetebat köyünden Talburun’a geçti. 1934 yılında “bucak” ( nahiye) statüsü alan Taşburun’a, şu anda bağlı bulunduğu Karakoyunlu da dâhil olmak üzere 14 köy bağlı idi. Taşburun’da Pamuk Kooperatifi vardı. 1993-2013 yılları arasında Belde oldu. Nüfusu 2000 altına indiğinde Belde statüsü düştü.
Büyük acı ve kayıplar yaşayarak yaşadıkları kadim vatan toprağını geride bırakıp Taşburun’a gelerek harabeye dönmüş yeri çalışıp, emek verip vatan yapan İrevan göçmeni Taşburun’da yaşayan 15 köyün ahalisinden hayatta olanlara yürekler dolusu selam, sevgi ve muhabbetlerimi yolluyor. Ahirete gidenleri de saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad mekânları cennet olsun. Yüce Allah bir daha Türk milletine öğle acılar yaşatmasın İnşallah.
Yorumlar
Kalan Karakter: