Araştırmacı yazar Rufat Gürel yazdı.. Iğdır’ın Tuzluca İlçesi Gaziler Köyünde yanardağ hadisesi
Tuzluca ilçesini 81 köyünden birisi olan Gaziler köyünün eski adlı Pernavut olarak geçmektedir. Çok eski bir yerleşim yeri olan Gaziler köyü eskiden çok canlı bir yerdi. Bir zamanlar ilçe olması bile konuşulan Gaziler Nahiyesi Türkiye’de Nahiye yönetimin kalkmasıyla köy oldu. Gaziler Tuzluca ilçesine bağlı 81 köy içinde Güllüce ve Abbasgöl köylerinden sonra nüfus olarak 3 sırda yer almaktadır.
Iğdır ili 1664,1840,1962 yıllarında 3 büyük deprem yaşadı. 1664 depremi Mayıs ayında yaşanıp bir hafta sürdü. Çok büyük can ve mal kaybı yaşandı bunun sonucunda 360 yıl önce eski 6000 yıllık Iğdır şehrini terk edip şimdiki yerine taşındı. 1840 depreminde de çok can kayıbı oldu, 1962 depreminde can kaybı 1 kişi ama çok ev, ambar, hayvan barınağı yıkıldı. Iğdır’ı etkileyen başka bir doğal affet de Aras nehrinin özellikle ilkbaharda sık sık taşıp tarım alanları zarar verip can kaybına sebep olmasıydı.
Iğdır ve çevresinde deprem ve sel felaketlerinin dışında yaşanan diğer bir doğal afette Gaziler (Pernavut) yanardağ hadisesi idi. Tuzluca ilçesinin Gaziler köyünde Karasırt Dağı’nda 15 Temmuz 1959 tarihinden itibaren hareketlenmeler olmaya başlandı. Dağda her 15 dakikada bir hırıltı seslerinden sonra büyük kaya parçaları kopmakta ve dumanlar çıkmaktaydı. 1200 metre yükseklikteki dağda oluşan bu durumlar üzerine halk, durumu yetkililere bildirdi.
Anadolu Aşansı’nın bunu haber olarak duyurmasından sonra bu doğa olayı ülke gündemine gelerek tartışmaya başlandı. Bu haber yabancı başında da yer aldı. Bu olay üzerine Türkiye ve yurt dışından Gaziler Nahiyesindeki bu doğa olayını incelemek üzere heyetler gelmeye başlandı. Dağdaki devem eden patlamalar başta Gaziler nahiye merkezi olmak üzere o civarda bulunan Rağbet, Bahçecik ve Bahçeli meydan köylerini tehdit etmeye başladı. Sağın arka kısmında bulunan Köroğlu Kalesi siyah dumanlar yüzünden görünmez hale geldi. Pernavut nahiyesinde bu doğal olayı incelemek üzere Ankara’dan bir jeoloji heyeti bölgeye geldi.
Jeoloji heyetinin bölgede yaptığı inceleme sonucunda yaşanan bu doğa olayının “Sehra Serpantinlerin” fazla ayarlı olduğundan kaynaklandığı belirtilmiştir. Bu tür olayların zaman zaman görülebilecek bir doğa olayı olduğu ve bu tür sahrelerde sık sık kaymaların ve kırılmaların olabileceği ifade edilmiştir. Yuvarlanmalar ve büyük taş parçalarının kopması bu bölgedeki dazla meyilden olmuştur. Dağda çıkan dumanlar ise naturel bir gazın çıkmak için formasyonu zorlamasından ileri gelmiştir. Bu zorlamalar dağda çatlama ve vadiye doğru bir taş akışı oluşturmuştu.
Gaz çıkışının olduğu yerde 25-30 cm genişliğinde baca oluşmuştu. Bölgenin çok sarp olması ve taş akışının devam etmesi üzerine dağa fazla yaklaşılamamıştır. Bundan dolayı gazın cinsi tespit edilememiştir. Tapılan incelemelerin sonucunda yaşanan olayın volkanik bir olay olmadığı tespit edilmiştir.
Yorumlar
Kalan Karakter: