Iğdır’da Yaşayan Halklar
Iğdır ili çok önemli bir geçiş bölgesi ve stratejik konumundan dolayı birçok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. 1071 Malazgirt savaşından bu yana bölge 12 ayrı devletin hâkimiyetin de kalmıştır. Bu devletlerden Osmanlı ile Safeviler arasında bölge 6 defa el değiştirmiştir.
Eski ipek yolu üzerinde bulunan Iğdır’da ilk yerleşim M.Ö. 4000 yıllarına dayanmaktadır. İlk Iğdır şehri Ağrı Dağının Kuzey yamacı Korhan Yaylasında kurulmuştur. Günümüzden 360 yıl önce 1664 yılında büyük Ağrı depremi ve sonrası yaşanan heyelan sonucu hayatta kalanlar şimdiki ovaya inmiştir. Iğdır’da 1840, 1962 yıllarında iki deprem daha olmuştur. Iğdır Ovası Aras nehrinin ilkbaharda karların erimesi ve yağmurların yağmasıyla sık sık sel baskınlarına maruz kalmış, yerleşim yerleri ve tarım alanları çok zarar görmüştür.
Iğdır Batı Azerbaycan İravan Hanlığına bağlı 1420 yılında Revan iline bağlı bir ilçe olup eski adlı “Sürmeli Çukuru’dur” Iğdır, Kuzeyden Aras nehri ile Güneyden Ağrı Dağı arasında yer alıp, Batı’da Osmanlı, Doğu’da Kaçar devleti ile sınır dar ve kapalı bir havzada yer akmaktaydı. Misak-I Milliye dahil edilmeyen Iğdır 81 ilin içinde 92 yıl ile en uzun işgal altında kalan ilimizdir. 89 yıl Çarlık Rusya 2 yıl Ermeni işgalinde kalmıştır. Iğdır’da ilk direniş 1917 yılında Iğdır İcra Komitesi, 1918 yılında da ilk Milli Türk Cumhuriyeti kurulmuştur. Iğdır insanı düşmana karşı silahlı direnişe geçerek ilk Halk Desteleri denilen Halk Millis kuvvetlerini kurup vatan savunmasına geçmişlerdir. Iğdır’da kurulan Milli Türk Cumhuriyeti ilk Türk demokratik Türk Cumhuriyetidir. Iğdır’da oluşturulan 10 bine yakın Halk desteleri aslında Anadolu’da düşmana karşı başlayan ilk Kuvayı Milliye hareketidir.
Iğdır 1828 yılında Rus işgaline geçmiş, 89 yıl Rus işgalinde kalmıştır. 1917 Bolşevik İhtilali ile Ruslar bölgeden çekilmiş, bölge Ermeni çete ve kuvvetlerinin işgal ve zulümüne uğramıştır. Ruslar bölgede aralıklarla nüfus sayımı yapmışlardır. Rusların 1886 yılında Iğdır’da yaptıkları nüfus sayımında Iğdır’daki nüfus: 71.066, 1897 nüfus sayımında: 3.435,5 km2 olan Sürmeli Çukuru’nda 89.055 kişi, 1908 Sürmeli Çukuru’nun 243 köyünde 95.915 kişi, 1917 Kafkas Takvimi yayınına göre Iğdır’da 104,791 kişi yaşıyordu. Iğdır ilinin Türkiye topraklarına katılmasıyla 1927 nüfus sayımı yapıldı. 1927 nüfus sayımına göre Iğdır’da 36.006 kişi yaşarken Iğdır merkez nüfusu da 3716 kişi idi.
Iğdır’da 1920 öncesi Azerbaycan Türkü, Terekeme, Ermeni, Müslüman ve Ezidi Kürtler, Diğer Milletler, Rus asker ve memurları yaşıyordu. Iğdır merkez Müslüman ve Ermeniler yaşarken, köylerin çoğu ayrı olurken bazen Azerbaycan Türkü, Ermeni köyü karma yaşıyorlardı. Mürşitali, Akyumak köyleri gibi. Ermeni ve Müslümanlar arasında ilişkiler azdı. Karşılıklı evlilik kız alma kız verme yok gibiydi. Azerbaycan Türkleri ile Kürt köyleri ayrı olmakla beraber her ikisi arasında yaylacılık, komşuluk, kirvelik, karşılıklı kız alıp verme gibi çok iyi ilişkiler vardı. Iğdır’da 1918 yılına kadar bölgede yaşayan halklar arasında öğle kayda değer olaylar olmadı. Bölgede yaşayan halklar Büyük Emperyalist güçler ile Taşnak Çeteleri, Katağanların bölgeye müdahale etmesine kadar barış ve huzur içinde yaşadı. Bölge insanları arasına düşmanlık ve nifak Rusların bölgeden çekilip, bölgede otorite boşluğu doğmadıyla, Osmanlı güçlerine yenilip Iğdır’a gelen “Katağan” Taşnak Ermeni çetelerinin bölgeye müdahaleleri ile başladı.
Iğdır 14 Kasım 1920 yılında Türkiye topraklarına katıldı. Iğdır’da yaşayan Ermeni ve Ezidiler Ermenistan’a geçtiler. Af çıkmasına rağmen yaşanan olaylardan intikam alınır korkusuyla dönmediler. 1917-1920 yıllarında bölgede yaşanan Ermeni soykırımı sonucu bölgede yaşayan Azerbaycan Türkleri Güney Azerbaycan’a, Müslüman Kürtler Osmanlı devletine sığındılar. Halk arasında bu olaya “Kaç Ha Kaç” denilmektedir.
Iğdır düşman işgalinden kurtarılmasıyla bölgeden gaçgın olanlar geri dönmeye başladı. Ayrıca çevre il ve ilçelerden, Güney Azerbaycan, İrevan tarafından da Iğdır’a gelip yerleşenler oldu. Bundan başka 1937 yılında Balkan göçmeni 217 aile Iğdır çevre köylere yerleştirildi. Gelen göçmenlere 143 çift büyükbaş hayvan ile 10 dönüm toprak verildi. Iğdır merkezde 152 konut yapılarak, Balkan göçmenlerine dağıtıldı. Yine 1991 yılında Iğdır’a 110 aile 500 Ahıska Türkü Iğdır merkeze yerleştirildi. Iğdır’da Terekemeler Iğdır merkez ile Saraçlı (Purço) köyünde ikamet ediyorlardı.
Bugün Iğdır’da, Iğdır merkez dahil 4 ilçe, 3 belde, 161 köy bulunmakta olup 3454 km2 yüzölçüm 210 bin nüfusu bulunmaktadır. Rus yönetimi zamanında nüfusun % 72’si Türk Müslüman, % 28’de Ermeni ve Ezidi Kürtleriydi. Bugün Iğdır’da Azerbaycan Türkleri, Terekemeler, Balkan Göçmeni, Ahıska Türkleri ve Müslüman Kürtler yaşamaktadır.
Iğdır dar bir havzada büyük şehir ve pazarlara uzak, 3 devletle sınır, Batı Azerbaycan İrevan Hanlığı topraklarından Türk dünyasının elinde kalan tek yadigar kadim Türk yurdudur. Iğdır 92 yıl süre ile en uzun işgal altında kalmış, baskı, zülüm ve soykırım yaşamıştır. Nüfusunun büyük bir kısmını bu korkunç savaşta şehit vermiştir. Nüfusunun büyük bir kısmı gaçgın ve mülteci olmuştur. İçinde yaşayan iki halkı yaşanan göç ile kaybetmiştir. Ağrı isyanı, 12 Eylül öncesi sağ sol kavgası, PKK terörünün sıkıntılarını çekmiştir. Ağrı isyanında Ağrı Dağına 1950 yılına kadar yasak gelmiş, bölgeden göç olmuş, yasak bitince dönüşler yaşanmıştır.
Iğdır insanı savaşı, iç savaşı, soykırımı yaşamakka kalmamış en az 5664 yıllık eski Iğdır şehrini yaşadığı büyük Ağrı depremi ile kayıp etmiş, günümüzden 360 yıl önce binbir zorluk ile şimdiki Iğdır şehrini kurmuştur. Bunu 1840, 1962 depremleri, sayısız Aras nehri taşkınlığı sel baskını yaşamıştır. Iğdır insanı yaşadığı bu olaylara çok büyük bedeller ödeyerek büyük can ve mal kayıbına uğramıştır. Dar bir havzada büyük şehir ve pazarlara uzak, 3 devlete sınır, sınırları kapalı, siyasi yapılanma sonucu nahiye, ilçe, il merkezi olmuş, 72 yıl içinde 3 farklı İl merkezine bağlanmıştır.
Iğdır 1992 yılında Kars ilinden ayrılarak il merkezi olmuş, Nahçivan Dil Ucu Sınır Kapısı açılmıştır. Çin Avrupa “Orta Yol” projesi devem etmekte olup yakında Zengezur koridoru yolu açılacaktır. Azerbaycan Ermenistan savaşı 2020 yılında Azerbaycan’ın zaferi ile antlaşma ile bitmiştir. İki ülke arasında yumuşama hareketleri başlamaktadır. Iğdır Nahçivan Demiryolu, Alican Sınır Kapısı belki de yakında açılacaktır. Iğdır, Asya ve Türkistan pazarına açılacaktır. Iğdır ilinin geleceği çok parlaktır.
Iğdır verimli sulak toprakları, uygun iklim yapısı, üç devlete sanırı ile büyük bir potansiyele sahiptir. Iğdır insanı geçmişte yaşadığı acılardan ve ortak tarihten ders çıkarmalıdır. Acıları hatırası olmalı, birlik ve beraberliğinden taviz vermemelidir. Iğdır insanın o taylı, bu taylı, dağlı, arançı, Türk, Kürt, Terekeme, Şii, Sünni gibi hiçte kendilerine ve ülkemize faydası olmayan kısır tartışmalardan uzak durmalıdır. Ben değil, biz duygusu içinde, yaşanan ortak geçmişten ders çıkararak, yeşil ve serhat Iğdır’ı geleceğe hazırlayıp, Iğdır’ı yaşanılır bir dünya şehri yapmak zorundayız.
Birlik, beraberlik, barış, huzur ve kardeşlik duygusu içinde güzel, refah, yaşanılır bir Iğdır dileğiyle… Tüm Iğdırlı kardeşlerime sevgi, saygı ve muhabbetlerimi yolluyorum. Hoşça kalın, dostça kalın.
Iğdır Haber
Yorumlar
Kalan Karakter: