Alzheimer Tedavisinde Yeni İlaç Umudu: Hastalığın Seyrini Yavaşlatacak Ajanlar Geliyor

1-30 Eylül Dünya Alzheimer Ayı dolayısıyla bir açıklama yapan Nöroloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Gülhan Şahbaz, Alzheimer hastalığının tedavisindeki güncel gelişmelere ve koruyucu yaklaşımlara dair umut verici bilgiler paylaştı.

İHA'nın haberine göre Dr. Şahbaz, Alzheimer’ın sadece unutkanlıkla sınırlı kalmayıp, düşünme, algılama, davranış ve günlük yaşam aktivitelerini etkileyen ilerleyici bir beyin hastalığı olduğunu vurguladı. Mevcut ilaçların semptomları kontrol etmede etkili olsa da, hastalığın seyrini tamamen durduramadığını belirtti. Ancak son yıllarda bu duruma meydan okuyan yeni nesil ilaç araştırmaları ön plana çıkıyor.

Beyindeki Zararlı Proteinleri Hedefleyen Yeni Ajanlar

Dr. Şahbaz, özellikle beyinde biriken zararlı proteinleri hedef alan yeni ilaçların umut vadettiğini ifade etti. Farklı ülkelerde onay almaya başlayan ve hastalığı yavaşlatma potansiyeli gösteren bu ajanlar hakkında şunları söyledi:

• "Donanemab, Lecanemab ve ALZ-801 gibi faz 3 aşamasında olan yeni ajanlar umut verici sonuçlar ortaya koyuyor."

• Ayrıca dünyada kök hücre tedavileri, aşı çalışmaları ve genetik yaklaşımların da yoğun bir şekilde sürdürüldüğüne dikkat çekti.

İlaç Dışı Koruyucu Kalkan: Üçlü Yaşam Tarzı

Dr. Şahbaz, ilaç araştırmalarının heyecan verici olmasına rağmen, Alzheimer ile mücadelede yaşam tarzı değişikliklerinin rolünün yadsınamayacağını belirtti. Hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyen üçlü bir koruyucu yaklaşımı önerdi: Zihin, Beden ve Sosyal Hayatın Aktif Tutulması.

1. Zihinsel Aktivite: Beynin canlılığını sürdürmek için bilmece çözmek, sudoku oynamak veya kitap okumak gibi aktiviteler zihinsel kapasitenin korunmasına katkı sağlıyor.

2. Beden Sağlığı (Egzersiz): Düzenli egzersiz ve yürüyüş yapmak beden sağlığını günlük hayatın bir parçası haline getirmeyi gerektiriyor.

3. Sosyal Etkileşim: Aile ve arkadaşlarla düzenli vakit geçirmek, topluluklara ve sosyal gruplara katılmak ise sosyal yönden aktif kalmak için büyük önem taşıyor.

Dr. Şahbaz, bu üçlü yaklaşımın (Zihin, Beden ve Sosyal Aktivite) hastalığın seyrini yavaşlatmada güçlü bir destek sağladığını vurgulayarak, "Bugün için kesin tedavi bulunmamış olsa da hem tıbbi gelişmeler hem de yaşam tarzı düzenlemeleriyle Alzheimer karşısında güçlü adımlar atabiliyoruz" ifadeleriyle umutlu bir mesaj verdi.