Iğdır’ın meşhur “al elması” (kırmızı elması), hem lezzeti hem de uzun süre dayanıklılığı ile bilinen özel bir elma türüdür. Bu elmanın hikayesi, Iğdır’ın verimli toprakları ve uygun iklim koşullarıyla yakından ilişkilidir.
Iğdır, Aras Nehri vadisinde yer alır ve zengin volkanik topraklara sahip olması, meyve yetiştiriciliği için elverişli bir ortam sağlar. Özellikle mikroklima özellikleri, elmanın rengi ve tadını etkileyen önemli bir faktördür. Al elma, yaz aylarında aldığı güneş sayesinde parlak kırmızı renge bürünür. Diğer birçok elma çeşidine göre tatlı ve sulu bir yapısı vardır.
Rivayete göre, bu elmanın tarihçesi oldukça eskiye dayanır. Iğdır’ın köylerinde, nesiller boyunca elma yetiştiriciliği yapılmış ve al elma, hem yerel halkın geçim kaynağı olmuş hem de çeşitli tören ve kutlamalarda simgesel bir yer edinmiştir. Zamanla ünü Iğdır’ın dışına taşmış ve Türkiye’nin çeşitli yerlerine gönderilmeye başlanmıştır.
Al elmanın dayanıklılığı da onu özel kılan bir diğer özelliktir. Hasat edildikten sonra aylarca bozulmadan saklanabilir, bu da kış aylarında tüketilmesine olanak tanır. Iğdır’da geleneksel olarak kış hazırlıkları kapsamında evlerde elma kurusu yapılır veya kilerlerde uzun süre muhafaza edilir.
Özetle, Iğdır’ın al elması, hem doğal koşullar hem de kültürel birikim ile şekillenmiş, bölgeyle özdeşleşmiş bir meyvedir.
Iğdır’ın al elması Iğdır’da birbirine kavuşamayan iki gencin hüzünlü hikayesi anlatılıyordu. Pek çok insanın, hatta bazı Iğdırlıların bile türküyü ilk defa duyduğunu gördüm ve fark ettim.” Bu türkülerin acı, özlem, keder, hüzün ve sevinç gibi duyguları barındırdığını ve unutulmaması gerekir. “İçinde acı, özlem, keder, hüzün, sevinç barındıran bu nadide türkülerimizin unutulmamasını ve kuşaktan kuşağa aktarılmasını diliyorum.”
Iğdır’ın Al Alması” türküsünün Hikayesi Nedir?
“Iğdır’ın Al Alması” türküsü, Anadolu’nun dört bir yanında duyulan ve sevilen bir halk türküsüdür. Bu türkü, aşk ve ayrılığın derin duygularını işleyen, insanların yüreğine dokunan bir eserdir. Hikayesi, yüzyıllar boyunca halk arasında anlatılmış ve kuşaktan kuşağa aktarılmıştır.
Türkünün hikayesi, Iğdır’da yaşayan güzel bir kız ve ona aşık olan genç bir delikanlı etrafında şekillenir. Kız, Iğdır’ın en güzel elmalarını toplayan ve çevresinde güzelliğiyle nam salan biridir. Delikanlı ise, bu kıza büyük bir aşk beslemekte ve onunla evlenmeyi hayal etmektedir. Ancak kızın ailesi, delikanlının bu aşkına karşı çıkmakta ve onu başka biriyle evlendirmek istemektedir.
Delikanlı, sevgisini ve acısını dile getirmek için bu türküyü söyler. Türkünün sözlerinde, Iğdır’ın güzel elmalarını ve kızın güzelliğini öven ifadeler yer alır. Delikanlı, kızın ailesinin baskısı ve kendi çaresizliği karşısında duygularını bu türküyle ifade eder. Türkü, aşkın imkansızlığını ve sevdiği kişiden ayrı kalmanın acısını anlatır.
Bu türkü, zamanla Iğdır ve çevresindeki halk arasında yayılmış ve büyük bir beğeni kazanmıştır. Düğünlerde, şenliklerde ve özel günlerde söylenen bu türkü, Iğdır’ın simgelerinden biri haline gelmiştir. Hem melodisi hem de sözleriyle dinleyenleri derinden etkileyen “Iğdır’ın Al Alması” türküsü, Anadolu’nun zengin kültürel mirasının bir parçası olarak günümüze kadar ulaşmıştır.