Iğdır'ın tarihi derinliklerinde gizli bir hazine olan Iğdır Kalesi, kimi kaynaklarda Korhan Kalesi olarak da geçer. Bu isim, "ateş hanlığı" ya da "hükümdarlığı" gibi güçlü anlamlar taşıyor ve eski Oğuzların atalarından biriyle ilişkilendiriliyor. Hatta kalenin bulunduğu bölgede Korhan adında eski bir yerleşim yeri olduğu da biliniyor; bu da kalenin sadece bir yapı değil, aynı zamanda köklü bir yaşam alanının merkezi olduğunu düşündürüyor.
Kadim Temeller ve Iğdır Bey'in Hükümranlığı
Bazı tarihçilere göre, bu görkemli kalenin temelleri 2 veya 4. yüzyılda Oğuzlar tarafından atıldığı tahmin ediliyor. Özellikle 24 Oğuz boyundan biri olan Deniz Han'ın en büyük oğlu Iğdır Bey'in bu bölgedeki varlığı kale ile özdeşleşmiştir. "İyi, büyük, başkan, sahip" gibi anlamlara gelen Iğdır ismini taşıyan Bey'in, Ağrı Dağı merkezli Aras Vadisi'nde uzun yıllar hüküm sürdüğü söylenir. Bu durum, kalenin sadece bir savunma yapısı olmanın ötesinde, bölgesel bir liderlik ve egemenlik sembolü olduğunu gösterir. Iğdır halkı, kalenin bulunduğu bölgeyi genellikle Korhan Yaylası olarak adlandırırken, kaleyi ise Iğdır Bey Kalesi veya yöresel tabirle İydir Galası olarak anmaktadır. Burası 1064'ten sonra "Iğdır Korganı" olarak anılmaya başlanmıştır.
Tarih Boyunca El Değiştiren Bir Stratejik Nokta
Iğdır Kalesi'nin stratejik önemi, tarih boyunca birçok büyük Türk uygarlığı tarafından kullanılmış olmasından anlaşılır. Timurlar, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Selçuklular ve Safeviler gibi güçlü devletler bu kaleyi himayelerinde tutarak, bölgedeki nüfuzlarını pekiştirdiler. Bu da kalenin, farklı dönemlerdeki siyasi ve askeri güç mücadelelerinde kilit bir rol oynadığının kanıtıdır.
Geçmişten Günümüze İzler ve Efsaneler
Ne yazık ki, günümüzde bu tarihi miras, definecilerin yol açtığı büyük tahribatla karşı karşıya. Ancak kalenin hemen aşağısında bulunan tarihi bir mezarlık ve birçok eski yapı kalıntısı, bölgenin geçmişteki canlı yaşamına dair önemli ipuçları sunmaya devam ediyor. Büyük Ağrı Dağının kuzey yamacında 2120 rakımlı Kara kaya tepesi üzerinde oturan çift kademeli sur beden duvarları kesme taştan yapılmıştır. Büyük bir kısmı defineciler tarafından 2006 yılında kepçe ile yıkılmış olan kale sur duvarlarının kuzey bölümünde bir burç ve güneybatı kesiminde 2. kademe sur duvar kalıntıları bulunmaktadır. Kale içinde merdivenle inilen su sarnıcı bulunmakta olup içi taş ile doldurulmuştur.
Bu kalıntılar, geçmiş medeniyetlerin izlerini taşıyarak arkeologlar ve tarih meraklıları için büyük bir potansiyel barındırıyor.
Iğdır Kalesi'yle ilgili ilginç bir anlatı da, bugünkü Iğdır Ovası'nın eskiden bir deniz veya büyük bir göl olduğudur. Bu suların zamanla çekilmesiyle birlikte, Korhan Yaylası'nda bulunan eski Iğdır şehrinin de yavaş yavaş ovaya inerek bugünkü yerleşim alanına taşındığı söylenir. Bu efsane, kalenin sadece askeri bir yapı değil, aynı zamanda Iğdır şehrinin kuruluş ve gelişim öyküsüyle de iç içe geçmiş bir kültür mirası olduğunu gözler önüne seriyor.
Iğdır Kalesi, hem somut kalıntılarıyla hem de sözlü anlatılarıyla bölgenin binlerce yıllık tarihine ışık tutan, korunmayı ve keşfedilmeyi bekleyen önemli bir değerdir. Bu eşsiz yapının ve çevresindeki tarihi izlerin gelecek nesillere aktarılması, Iğdır'ın kültürel kimliği için büyük önem taşımaktadır. kaynak Iğdır kent arşivi