Yaşar Üniversitesi ve Yeşilay iş birliğiyle düzenlenen 4. Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı, bu yıl "Dijital Kumar Bağımlılığı" başlığı altında Selçuk Yaşar Kampüsü'nde gerçekleştirildi. Çalıştayda, dijital bağımlılığın boyutları ve çözüm yolları ele alınırken, farkındalık oluşturmak amacıyla bir de afiş tasarım atölyesi düzenlendi.
Çalıştayın yürütücülüğünü üstlenen Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ferah Onat, dijital kumar bağımlılığının özellikle gençleri etkilediğine dikkat çekerek, afiş tasarımı etkinliğiyle bu konuda farkındalık yaratmayı amaçladıklarını belirtti.
Yeşilay: Dijital Kumar Bağımlılığı Gençlerde 10 Kat Daha Fazla Görülüyor
Yeşilay Danışmanlık Merkezi klinik psikoloğu Enes Kaan Karaçengel, kumar oynama davranış bozukluğunun bir dürtü bozukluğu olduğunu ve bağımlılığın temelde bir beyin hastalığı olduğunu vurguladı. Bağımlılığın tespitinde kullanılan kriterlere değinen Karaçengel, son bir yıl içinde madde veya davranış bırakıldığında yaşanan fiziksel belirtiler, sosyal ilişkilerden vazgeçme, sağlık sorunları ve başarısız bırakma girişimleri gibi durumların önemli olduğunu söyledi.
Dijital kumar bağımlılığının özellikle 18-35 yaş aralığında, ileri yaşlara göre 10 kat daha fazla görüldüğünü belirten Karaçengel, gençlerin teknolojiye hakimiyeti ve paranın sanal ortamda transferinin bu durumu tetiklediğini ifade etti. Ayrıca, ekonomik zorluklar yaşayan ve gelirini artırmak isteyen bireylerin de dijital kumara yönelebildiğini ancak bunun genellikle kumar batağına saplanmayla sonuçlandığını dile getirdi.
"Ev Gençleri Dijital Kumarın Hedefinde"
Son yıllarda artan "ev gençleri"nin de dijital kumar platformları için önemli bir hedef kitle oluşturduğunu vurgulayan Karaçengel, bilgisayar oyunu bağımlılığıyla başlayan sürecin gençleri ufak miktarlarla kumara sürüklediğini ve bu sitelerin çoğunun yasal olmaması nedeniyle dolandırıcılık riskinin de arttığını söyledi. Karaçengel, bağımlılıkla mücadelede bilinçlendirme ve tedavi süreçlerinin yanı sıra, kişinin kendi isteğinin en önemli faktör olduğunu belirtti.
İHA