Türkiye Azerbaycan Dostluk Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Serdar Ünsal, Türk milleti ile Ehlibeyt arasındaki kadim bağları ve Kerbela olayının az bilinen yönlerini aydınlatan önemli açıklamalarda bulundu. Ünsal, tarihi kaynaklara dayanarak Türk soyunun Ehlibeyt ile derin akrabalık ilişkisi olduğunu vurguladı.
Hz. Hüseyin ve Türk Prensesi Şehri Banu Katun'un Evliliği
Serdar Ünsal'ın aktardığı bilgilere göre, Sasani Hanedanlığı'na mensup bir prenses olan Şehri Banu Katun, Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hüseyin ile evlenmiştir. Bu evlilikten İmam Zeynel Abidin dünyaya gelmiştir. Ünsal, Şehri Banu Katun'un soyunun, ünlü Türk destan kahramanı Alper Tunga'ya kadar uzandığını belirtti.Bu soy bağı ile İmam Zeynel Abidin, baba tarafından Hz. Muhammed'e, anne tarafından ise Türk Kağanı İstemi Yabgu Kağan'a ve Alper Tunga'ya uzanan köklü bir bağlantıya sahiptir. Bu tarihi gerçek, Türklerin Ehlibeyt sevgisinin ve saygısının temelini oluşturmaktadır.Kerbela'da Zeynel Abidin'in Kurtuluşunun Sırrı
Kerbela olayında Peygamber Efendimiz'in evlatlarından 72 Ehlibeyt mensubunun Yezit tarafından katledilmesi sırasında, sadece İmam Zeynel Abidin'in sağ kurtulması dikkat çekicidir. Serdar Ünsal, bu durumun bir tesadüf olmadığını, Yezit'in Türk Kağan soyuna dokunamamasının hem siyasi bir korkudan hem de dönemin siyasi manevralarından kaynaklandığını ifade etti. Türk İmparatorluğu'nun düşmanlığını kazanma endişesi, Yezit'i bu kararı almaya iten önemli bir faktör olmuştur.Ünsal, "Kerbela'da kundaktaki 6 aylık Peygamber torununa acımadan kıyan Yezit, Türklerden korktuğu için 10-11 yaşlarındaki Türk soyundan bir Ehlibeyt mensubunu sağ bırakmıştır" sözleriyle bu tarihi anı vurguladı.Zeynel Abidin'in Türk Coğrafyasındaki Yeri ve Türklerin Ehlibeyt Sevgisi
İmam Zeynel Abidin'in Azerbaycan, Horasan ve Türkistan'da bu denli sevilmesinin asıl nedeninin, onun bu Türk coğrafyasında yetiştirilmiş olmasından kaynaklandığı belirtildi. Türkistan'da eğitim alan Zeynel Abidin'in daha sonra Medine ve Mekke'ye gönderilerek irşat görevine devam etmesi istenmiştir. Bu görevin ifası, Türk Horasan Erenleri'nin eğitimi ve maddi manevi desteği ile mümkün olmuştur.Türk milleti, "Yezit ile su içmektense, Hüseyin ile ölmek güzeldir" felsefesini benimseyerek Ehlibeyt'e olan bağlılığını yüzyıllardır sürdürmektedir. Serdar Ünsal, Kerbela'da şehit edilen mazlumların ve Ehlibeyt'in anısını yaşatmanın boynumuzun borcu olduğunu vurgulayarak, "Kerbela'nın acısını hissetmeyen, unutan Müslümanın kanı kurusun. Mazlumların yasını yas kabul etmeyen, acısını paylaşmayan, Hz. Muhammed ümmetinden değildir, Türk milletinden bizden hiç değildir" ifadelerini kullandı.Hz. Hüseyin'in Türk Milletine Duası ve Yedi Türk Devleti
Serdar Ünsal, Kerbela kuşatması sırasında Hz. Hüseyin'in Türk milletine olan duasının tarihi bir detayı olduğunu paylaştı. Horasan'dan yedi Türk akıncısının, Muharrem ayının 9'unda, Kerbela'da kuşatma altındaki Hz. Hüseyin'e yardım için yola çıktığını anlattı. Kuşatmayı yararak Hz. Hüseyin'in huzuruna gelen Türk yiğitlerine, Hz. Hüseyin, "Milletinizin bendeki emaneti Oğlum Zeynel Abidin çok hasta, alın onu götürün. Onu buradan alın gidin ulularınıza, size, Türk Milletine emanettir" diyerek oğlunu teslim etmiştir.Zeynel Abidin'i yanlarına alarak Horasan'a dönen yedi Türk akıncısından sonra, Hz. Hüseyin'in ellerini Arş-ı A'la'ya kaldırıp "Yarabbi bu yedi yiğide, yedi devlet nasip eyle" duasını ettiği rivayet edilir. Serdar Ünsal, bugün Türkistan sahasından Balkanlar'a uzanan coğrafyada hür ve bağımsız yedi Türk devletinin varlığının, bu duanın kabulünün bir delili olduğunu ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti'nin de bu yedi devletten biri ve Osmanlı Devleti'nin devamı olduğunu belirtti.Ünsal, "Tarihte hiçbir olay tesadüfen gerçekleşmez, yaşanmamış ve hiçbir Türk devleti tesadüfen kurulmamıştır. İşte bu yedi devletin yedi bayrağı, Hz. Hüseyin'in duasının kabulünün delili olarak semalarda dalgalanmaktadır" dedi.Oğuz Kağan'ın Duası ve Türk Birliği Mesajı
Serdar Ünsal, bağımsız Türk yurtlarını düşünürken esir Türk illerini de akıllardan çıkarmamak gerektiğini vurguladı. Hz. Hüseyin'in duası ve bağımsız Türk devletleri bağlamında, Oğuz Kağan'ın "Allah'ım! TÜRKÇE konuşulan, TÜRK'e yurtluk etmiş olan yerleri kıyamete kadar TÜRK'ün hükmü altında bırak!" duasını hatırlattı.Konuşmasının sonunda "Tanrı Türk'ü Korusun ve Yüceltsin! Ehlibeyt'e ve Ehlibeyt'i sevenlere selam ile… Tanrı Türk'e Yar Olsun" sözleriyle tamamlayan Ünsal, Türk milletinin Ehlibeyt sevgisinin köklerini ve Kerbela olayının Türk tarihi ve inancındaki yerini bir kez daha gözler önüne serdi.İBRAHİM SAVAN