Rufat Gürel yazdı… Mutlu olmanın yolu

Araştırmacı yazar Rufat Gürel yazdı… Mutlu olmanın yolu

Hayat ileriye doğru yaşanır, geriye doğru da anlaşılır. Maalesef yaşanan bu hayatın, bir rövanşı da tekrarı da yok. İnsanoğlu dünyaya gelirken de ağlar giderken de ağlar.

      Hayattan bir şey öğrendiysem o da şudur; Kime hak ettiğinden fazla değer verirsen o kişi için en değersiz sen olursun! Biz ne zaman kaybettik biliyor musun? Kaldırıma taş olmayacakları başımıza taç ettiğimiz zaman. Sevmek için “Yürek” sürdürmek için “Emek” gerek…” İnsan olduğunuzu hatırlayın, geriye kalan her şeyi unutsanızda olur..!

      Boşverin kötüleri kendi dünyasında kalsın. Umursamayın anı yaşayın. Yaşamda size verilen süre kısıtlı, her an sonlanabilir. Kazandığınızı yiyip için, gezin, bırakın çocuklarınıza, torunlarınıza servet biriktirmeyi. Türk insanı para kazanmak için gençliğini ve sağlığını feda eder. Sonra da sağlığından da çocuklarından da olur. Tekrar onları kazanmak için servet harcar ama boştur. Bu işin geriye dönüşü yoktur. Gelenlerin gittiği ve gidenlerin hiç dönmediği bir yolculuktur hayat.

      Yarını erteleme! Yarın henüz var olmadı.. Bugün yap. Çünkü bugün hala dün olmadı. Aşık Veysel’e sormuşlar; Üstad Dünyadan ne anladın? Sanki bir pazar yeri dolaştım. Üç metre bez aldım gidiyorum: Gözünü açıyorsun “Doğdu” gözünü kapıyorsun “Öldü” diyorlar. İşte bu göz kırpışa, ömür diyorlar. İnsan insana iyi gelmeli, iyi gelmeyecekse, hiç gelmemeli. Ne güzel bir sözdür; “Yolu rast gele yürürsen ömür olur, denginle yürürsen aşk olur, ehline denk gelmeyen herşey ziyan olur..

      Bir keresinde bilgece bir söz duymuştum. Şikayet ettiğiniz zor iş işsiz birinin hayalidir. Sabrınızı donatan yaramaz bir çocuk, çocuksuz birinin rüyasıdır. Çok sıkışım olduğunu düşündüğünüz küçük bir ev evsiz birinin hayalidir. Endişelendiğiniz mütevazi birikimler borç içinde boğulanların hayalidir. Külfetli olduğunu düşündüğünüz sağlık sorunların ölümcül hastalıkla mücadele eden birinin hayalidir. Sahip olduğunuz huzur, keyif, aldığınız rahat bir uyku, kolayca erişebildiğiniz yemek, bunlar savaştan zarar görmüş bölgelerde yaşayanların hayalidir. Sahip olduğumuz her şeye değer vermeliyiz. Ne de olsa yarının ne getireceğini kimse bilemez.

      Dünyanın en zengin adamı 56 yaşında öldü en zekisi 20 yaşında tekerlekli sandeliye ye mahkum oldu. Dünyanın en ünlü boksörü kibrit çakamaz hale geldi. Türkiye’nin en zengini kendi yaptırdığı hastaneye yetişemeden devlet hastahanesinde öldü. Ya ne şanı, ne şöhreti, ne parası, ne namı kendinize adam olun vallahi bu dünya da bırakacağınız en büyük miras adam olmaktır.

      Küçük hesaplardan bahsetmeyin bana ben onları bahşiş bıraktım karakteri fakir olanlar. Kimseye kendini hatırlatmak için yorulma, seni seven insan her durumda arar sorar. Bazen bir insanın senin değerini daha iyi anlaması için biraz sensiz kalması yokluğunu tatması gerekir. Bahane kıl gibidir herkeste bulunur ama çare akıl gibidir, az kişide bulunur. İnsanı farklı yapan, affettikleri, güçlü yapan sabrettikleri, kendisi yapan ise vazgeçtikleridir. İnsan var insanda ziyan olur…İnsan var insana ilaç olur… Yollar herkesle yürünmez. Gökyüzü herkesle seyredilmez. Kahve herkesle içilmez. Dostluk sadece değer bilenlerin meziyetidir herkesleşemez.

     Sana iyi gelmeyen insanlarla konuşmayı kesin. Verdiğin değerin karşılığını vermeyenleri de silin. Yaşadıklarımızda öğrendiğimiz bir şey var. İnsan ederi kadar. Fazla değer insanı bozar. Mutlu olmanın yolu ne biliyor musunuz? Kimseden bir beklenti içinde olmamak. Çünkü beklenti her zaman büyük zarar verir. Hayat kısa bu yüzden hayatı sevip mutlu olmaya bakmak lazım. Gülümsemeyi sakın bırakma! Kendin için yaşa. Konuşmadan önce dinle. Yazmadan önce düşün, harcamadan önce kazan. Dua etmeden önce inan. Vazgeçmeden önce dene. Nefret etmeden önce sev. Ölmeden önce yaşa.

Ne demiş şair:

Burası dünya,

Ne çok kıymetlendirdik.

Oysa bir tarla idi;

Ekip biçip gidecektik.

Sular hep aktı geçti

Kurudu vakti geçti

Nice han, nice sultan

Tahtı bıraktı geçti

Dünya bir penceredir

Her gelen baktı geçti

Herkes ölüp gidiyor bir sen mi kalacaksın? Ha iki gün fazla, ha iki gün az yaşayacaksın. Ateşte kül toprakta gül olacaksın. Mühim olan yaşarken insan olacaksın. Şu üç günlük kavanoz g…., fani dünya da mutlu olmaya bakın. Her şey gönlünüzce olsun.

HABER MERKEZİ