Rufat Gürel yazdı… Kimdir Bu Azeriler?

Araştırmacı yazar Rufat Gürel yazdı… Kimdir Bu Azeriler?

Her gün çevremizde AZERİ kelimesinin kullanıldığına tanık oluyoruz. Biz de kullanıyoruz ve bunda bir sakınca görmüyoruz. Sakınca görmüyoruz fakat soydaşlarımıza hakaret ettiğimizin fakında değiliz. Sakınca görmüyoruz fakat bu kelimenin resmen bir soykırım olduğunun farkında değiliz. Stalin’in çeşitli propagandaları sonucunda kendi ırkımızdan olan insanlara yabancılaştığımızın farkında değiliz.

Birçoğumuzun aklına gelmiştir bu sorular; Kimdir bu Azeriler? Türk müdürler? Türklerse neden adları Azeri’dir? Azeri kelimesinin bizim soydaşlarımızla uzaktan yakından bir alakası yoktur. Yine Azeri kelimesi Azerbaycan’da yaşayan Türk nüfusu ile bağdaştırılamaz. Kelimenin kökenine indiğimizde karşımıza tamamen bizim kültürümüzden farklı bir anlam ortaya çıkar. Yine bu kelimenin ne anlama geldiğiyle ilgili bir araştırma yaptığımızda karşımıza iki farklı olay örgüsü çıkar. Bunlardan birincisi şudur:

Azar fars kökenli bir sözcüktür ve ateş yani od demektir. Paijgan ise yine fars kökenli bir sözcük olup yer, yurt anlamına gelmektedir. Bu mantıkta azarpaijgan ateş yurdu, başka bir deyişle odlar yurdu demek oluyor. Azar-i ateşe tapan, ateşe ait demektir. Yani azari kelimesi ateşe tapan İran Zerdüştleri için kullanılmıştır. Yaşadıkları yer de azarpaijgan olarak adlandırılmıştır. 11. Yüzyılda gerçekleşen yoğun bir göç sonrası Türklerin bazıları Anadolu’ya bazıları da azarpaijgana yerleşmişlerdir. Yüzyıllar boyunca burada yaşayan soydaşlarımız kendilerini Türk olarak tanıtsa da 1930’lu yıllarda Stalin’in milli kimliği yıpratıcı çalışmaları sonucunda tüm dünya onları Azeri olarak tanımıştır. Stalin gelmiş ve onlara “Siz Türk değilsiniz, Türkleşen Azerilersiniz” demiştir. Stalin bir anda aynı ırkı paylaşan insanların arasına koca bir duvar örmüş, köklerimizi söküp atmıştır.

Kelimenin anlamlarından ikinci olaysa şu şekildedir;

“Azer kelimesi Oğuz boyunun Orta Oğuz kavmine ait olmakta ve “Oder” yani “ateşe tapan dövüşçü” anlamını taşımaktadır. Arap işgallerinden sonra Oder kelimesi Arapların “d” sesini telaffuz etmekte zorlandıklarında dolayı “Azer” olarak değiştirmeye maruz kalmıştır. Sonradan Azer kelimesi sonuna “-i” eklenilerek Farslaştırılmaya çalışılmış ve Güney Azerbaycan Türkleri Azeri olarak isimlendirilmek istenmiştir. Günümüzde Güney Azerbaycan’da Azeri kelimesini kullanmak hain olmak demektir…”

Bununla ilgili yaptığınız araştırmalarda görebilirsiniz ki soydaşlarımız onlara Azeri diye hitap edilmesinden rahatsızlık duyuyorlar. Onlara her Azeri deyişimizde bizlere tepki gösteriyorlar ve bizlerden bir farkları olmadıklarını söylüyorlar. 90’lardan bu yana uğradıkları asimilasyon kültürlerine, dillerine ve hatta dinlerine bu denli işlemişken hala Türklüklerine sıkı sıkıya bağlı olan soydaşlarımıza Türk demek yerine onları aşağılayan Azeri kelimesini kullanmak haksızlıktır.

Azerbaycanlı demek yine bir nebze daha iyi bir tercih olacaktır. Azerbaycanlı demek bir vilayet aidiyetinden başka bir şey değildir. Buna kıyasla Azerbaycan Türkü demek çok daha iyi olacaktır. Çünkü onlar Azeri değiller. Onlar öz be öz Türkler. Bu konuyu sürekli olarak gündeme getirmelerine karşın biz inkârla onlara Azeri demeye devam ediyoruz. Belki de Azerbaycan Türkü demek uzun ve zahmetli geliyordur. Gelmemeli. Böyle böyle içimize işliyorlar. Biz farkında değiliz ama çoktan yabancılaştık birbirimize. Bu durumu lehimize çevirmek elimizdeyken en iyisini yapalım ve Türk dünyasının sancılar çektiği şu dönemde birbirimize daha sıkı sarılalım.

Umuyorum bu kalıplaşmış düşünce bir gün değişecek ve Azerbaycan Türkleri hak ettikleri Türklüklerini sonuna kadar yaşayacaklar.

AZERİ DEĞİLİZ, TÜRK OĞLU TÜRKÜZ…!

Diye diye dilimizde tüy bitti: