Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Nisan ayında artış gösteren yağışların Van Gölü'nde beklenen olumlu etkiyi henüz yaratmadığını belirtti.
Van Gölü Havzası'nda geçen kış mevsiminin kurak geçmesinin ardından, Nisan ayında sağanak yağışlar umut olmuştu. Ancak Prof. Dr. Alaeddinoğlu, son haftalardaki yağış artışına rağmen Van Gölü'nde henüz kayda değer bir su seviyesi yükselmesinin gözlemlenmediğini ifade etti. Bölgedeki 45 yıllık yağış verilerine göre, yağışların genellikle Nisan ve Kasım aylarında yoğunlaştığını hatırlatan Prof. Dr. Alaeddinoğlu, son yıllarda özellikle sonbahar yağışlarında ciddi bir azalma yaşandığına dikkat çekti. Bu yıl Nisan ayında görülen yağış artışının havza için değerli olmasına rağmen, Van Gölü'nün su seviyesine şu an için belirgin bir katkı sağlamadığı vurgulandı.
"Sonbahar Yağışları Azaldı, Nisan Yağmuru Değerli Ama Yetersiz"
İHA muhabirine konuşan Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, son 45 yıllık süreçte sonbahar yağışlarının önemli ölçüde azaldığını belirtti. Bu yıl Nisan ayında ise yağışlarda belirgin bir artış gözlemlediğini ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, "Özellikle son birkaç haftadır, Nisan ayıyla birlikte yağışlarda ciddi bir artış söz konusudur. Havza açısından düşündüğümüzde ise bu yağışlar oldukça değerli. Çünkü vejetasyon başladı; doğa canlanıyor ve bitkilerin suya en çok ihtiyaç duyduğu kritik dönemdeyiz. Dolayısıyla, bu dönemde gerçekleşen yağışlar başta tarımla uğraşanlar olmak üzere, havzanın içme ve kullanma suyu açısından da büyük önem taşıyor" dedi.
"Van Gölü'nde Belirgin Bir İyileşme Gözlemlenmiyor"
Van Gölü'nü besleyen temel kaynağın uzun süreli kış karları olduğunu ve bu yıl kış aylarında yeterli kar yağışı gerçekleşmediğini dile getiren Alaeddinoğlu, "Ancak şunu net bir şekilde söylemek zor; bu yağışlar sulak alanlarda, Van Gölü'nde ve diğer göllerde ciddi bir iyileşmeye yol açar mı? Maalesef bunu söyleyemeyiz. Çünkü bu anlamda yeterli miktarda bir yağış gerçekleşmedi. Havzayı, özellikle Van Gölü'nü besleyen yağışlar, daha çok kış aylarında düşen uzun periyotlu kar yağışlarıyla sağlanır. Dolayısıyla şu anda havzaya düşen yağış henüz yeterli düzeye ulaşmadı. Havzada iyileşme göreceğiz diyebilmek için çok net bir bulguya sahip değiliz. Bunun temel nedeni, şu anda havzaya düşen, özellikle Nisan ayında gerçekleşen yağışların önemli bir kısmının şiddetli sağanaklar şeklinde gerçekleşti. Bu tür yağışlar, eğim doğrultusunda hızlıca akışa geçerek doğrudan akarsulara ve göllere ulaşıyor. Eğer gölde bir iyileşme olsaydı, bu kendini zaten göstermeye başlardı. Ancak henüz gölde belirgin bir iyileşme gözlemlenmiyor" diye konuştu.
"Yazın Seviye Kayıpları Daha Belirgin Olacak"
Yeraltı sularının Van Gölü'nün seviyesini korumada kritik bir rol oynadığını vurgulayan Alaeddinoğlu, "Kış aylarında kar yağışı gerçekleşmediği için toprak yeterince beslenmedi, dolayısıyla yeraltı suları da yeterli ölçüde beslenemedi. Gölü destekleyen en önemli parametrelerden biri yeraltı sularıdır. Toplam havzaya düşen yağışın yaklaşık yüzde 30'u yeraltı sularıyla Van Gölü'nü besliyor. Bu yüzden, yaz aylarında sıcaklıkların artmaya devam etmesi muhtemel görünüyor. Sıcaklıkların azalacağına dair bir bulgu yok; aksine artacağına dair birçok bulgu var. Bu durum buharlaşmanın şiddetini artıracak ve göldeki seviye kayıpları çok daha belirgin şekilde ortaya çıkacak. Son yıllarda şunu net bir şekilde gözlemliyoruz: Yağışlar sonbahardan ilkbahara kaymış durumda. Artık kış aylarında da yağış miktarında bir azalma görülmeye başladı. Yani, havza için yağışlı sezonun artık ilkbahar olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.
Nisan yağmurunun kuru tarımla uğraşanlar için olumlu bir gelişme gibi görünse de havzanın toplam su rezervi açısından düşen yağış miktarının bir eksiklik olarak değerlendirildiğini ifade eden Alaeddinoğlu, "Havzanın, özellikle sulak alanlar açısından oldukça zengin olan yapısı ve geleceği açısından düşündürücü bir durumdur. Kuvvetle muhtemel bu yıl eğer Mayıs ayına doğru kayda değer yağışlar gerçekleşmezse, Van Gölü'ndeki çekilmenin önceki yıllara oranla daha belirgin ve gözle görülür bir şekilde ortaya çıkacağını söyleyebiliriz" diyerek sözlerini tamamladı.
İHA