Manisa'da düzenlenen "Batı Azerbaycan'a Dönüş – Türk Dünyası" konulu söyleşi, Türk dünyasının ortak hafızasını ve kader birliğini güçlü bir şekilde vurguladı. Yoğun katılımla gerçekleşen etkinlikte, Batı Azerbaycan'dan sürgün edilen Türklerin acıları ve İrevan'ın tarihi önemi dile getirildi.
Önemli Katılımcılardan Derin Mesajlar
Azerbaycan Sivil Toplum Örgütlerine Destek Ajansı'nın desteğiyle, Azerbaycan Medya Araştırmaları ve İzleme Merkezi ile Manisa Azerbaycan Kültür Evi'nin ortak projesi olarak hayata geçirilen bu anlamlı buluşma, Manisa Azerbaycan Evi'nin öncülüğünde, Türkiye Azerbaycan Dostluk Dernekleri Federasyonu (TADDEF), Manisa Dostlar Meclisi, Etkinlik-Sen Manisa İl Başkanlığı ve Yunusemre Belediyesi'nin katkılarıyla düzenlendi.Etkinliğe; TADDEF Genel Başkanı Mehmet Kıyas Azeritürk, Medya Çalışmaları ve İzleme Merkezi Başkanı Zaur Garipoğlu, Manisa Azerbaycan Kültür Evi Derneği Başkanı Seyfettin Ayakyay ile şair-yazarlar Tuğrul Keskin ve Müslüm Oğuz konuşmacı olarak katıldı. Ayrıca Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Murat Pınar, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Kılıç, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Mesut Doğan, Etkinlik-Sen İl Başkanı Yalçın Taşdemir, çeşitli siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu başkanları ve çok sayıda vatandaş programda yer aldı."Batı Azerbaycan, Yalnız Değil!"
Söyleşide ilk sözü alan TADDEF Genel Başkanı Mehmet Kıyas Azeritürk, Batı Azerbaycan'dan sürgün edilen yüz binlerce Türk'ün unutulmadığını vurgulayarak, "Batı Azerbaycan’dan, özellikle İrevan’dan zorla çıkarılan soydaşlarımızın yaşadığı dram hâlâ hafızalarda tazeliğini koruyor. Onların anılarını yaşatmak, adaletli ve barışçıl bir dönüş hakkını savunmak bizim görevimizdir. Bu sadece Azerbaycan Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının onur meselesidir" ifadelerini kullandı."Tarihi Gerçekleri Silemezler!"
Medya Çalışmaları ve İzleme Merkezi Başkanı Zaur Garipoğlu, İrevan'ın (Erivan) tarihsel olarak bir Türk yurdu olduğunu hatırlatarak, "Tarihi belgeler, mezar taşları, cami kalıntıları ve kültürel izler açıkça göstermektedir ki İrevan bir Türk şehridir. Bu izler yok edilmeye çalışılsa da gerçeği kimse değiştiremez. Biz medya gücüyle bu gerçekleri anlatmaya, belgelemeye ve dünyaya duyurmaya devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu."İrevan, Kaybedilen Bir Toprak Değil; Unutulan Bir Yürektir"
Programda konuşan şair-yazar Müslüm Oğuz ise sürgün edilen insanların çektiği acının edebiyata da yansıdığını dile getirdi: "Bugün hâlâ binlerce insanın yüreği İrevan’da kaldı. O toprakları terk etmek zorunda kalan nice büyüğümüz, gözlerini memleket hasretiyle yumdu. Bu acı, sadece bir siyasi olay değil; kültürel, tarihî ve vicdani bir yaradır. Değerli yazar Serdar Ünsal’ın kaleme aldığı ‘Yüreğim İrevan’da Kaldı’ romanı da bu hasreti, bu hüznü çok güçlü bir şekilde anlatıyor. İrevan, kaybedilen bir toprak değil; hatırlanması gereken bir yürektir."Duygusal Anlar ve Gönülleri Birleştiren Mesajlar
Etkinliğin kapanışında konuşan Manisa Azerbaycan Kültür Evi Derneği Başkanı Seyfettin Ayakyay, yoğun katılımdan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bu söyleşiyle bir kez daha gördük ki Batı Azerbaycan meselesi sadece Azerbaycanlıların değil, Türkiye’nin ve tüm Türk coğrafyasının ortak vicdanıdır. Katkı sunan herkese, özellikle de yüreği İrevan’da kalanlara selam olsun" dedi.Program, konuşmacılara teşekkür plaketleri ve hediyeler takdim edilmesiyle son buldu. Katılımcılarla birlikte çektirilen hatıra fotoğrafının ardından etkinlik, duygusal anlara sahne olurken, Türk dünyasının birlik ve tarih bilincine güçlü bir katkı sundu.HABER MERKEZİ