Iğdır’ın Enginalan Köyü'nde yaşayan Nurcan Kalem, geleneksel yöntemlerle ürettiği manda sütü ürünleriyle hem ailesine hem de köy ekonomisine katkı sağlıyor.Iğdır Merkeze bağlı Enginalan köyünde yaşayan Nurcan Kalem, eşsiz doğanın sunduğu imkanları en iyi şekilde değerlendirerek manda yetiştiriciliği yapıyor. Sabahın erken saatlerinde ahıra giderek mandalarını sağan Kalem, daha sonra sütü işleyerek kaymak, yoğurt, peynir, tereyağı gibi çeşitli süt ürünleri elde ediyor. Bu ürünleri hazırladıktan sonra da kent merkezindeki şarküterilerde satışa sunuyor.
Özellikle manda kaymağı, Kalem'in en çok talep gören ürünü. Kilogramı 400 TL'ye satılan kaymak, hem bölge halkı hem de şehir dışından gelenler tarafından büyük ilgi görüyor. Kalem, bu sayede hem ailesinin geçimini sağlıyor hem de köy ekonomisine katkı sunuyor.Kalem, yaşadıkları köyde tek geçim kaynağının hayvancılık olduğunu belirtiyor. Hayvancılıkla elde ettiği gelirle çocuklarını okutan Kalem, "Aile geçimimizi sağlamak için kaymak, yoğurt, peynir, salça ve reçel gibi köy işi ne varsa yapmaya çalışıyoruz. Yaptığımız ürünleri genelde şehir merkezindeki marketlere gönderiyoruz." diyerek sözlerine devam ediyor.
Günlerinin oldukça yoğun geçtiğini ifade eden Kalem, hem ev işleriyle hem de çocuklarının okul işleriyle ilgilenmeye çalışıyor. Ancak tüm zorluklara rağmen ürettiği ürünlerin insanlara ulaşması ve takdir görmesi onu mutlu ediyor.Kalem'in hikayesi, kırsal bölgelerde yaşayan kadınların ekonomik hayata katılımının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Geleneksel yöntemlerle üretilen doğal ürünlere olan ilginin artmasıyla birlikte, kırsal bölgelerde yaşayan kadınların kendi işlerini kurarak ekonomik özgürlüklerine kavuşmaları mümkün oluyor.BÜLENT MAVZER
Özellikle manda kaymağı, Kalem'in en çok talep gören ürünü. Kilogramı 400 TL'ye satılan kaymak, hem bölge halkı hem de şehir dışından gelenler tarafından büyük ilgi görüyor. Kalem, bu sayede hem ailesinin geçimini sağlıyor hem de köy ekonomisine katkı sunuyor.Kalem, yaşadıkları köyde tek geçim kaynağının hayvancılık olduğunu belirtiyor. Hayvancılıkla elde ettiği gelirle çocuklarını okutan Kalem, "Aile geçimimizi sağlamak için kaymak, yoğurt, peynir, salça ve reçel gibi köy işi ne varsa yapmaya çalışıyoruz. Yaptığımız ürünleri genelde şehir merkezindeki marketlere gönderiyoruz." diyerek sözlerine devam ediyor.Günlerinin oldukça yoğun geçtiğini ifade eden Kalem, hem ev işleriyle hem de çocuklarının okul işleriyle ilgilenmeye çalışıyor. Ancak tüm zorluklara rağmen ürettiği ürünlerin insanlara ulaşması ve takdir görmesi onu mutlu ediyor.Kalem'in hikayesi, kırsal bölgelerde yaşayan kadınların ekonomik hayata katılımının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Geleneksel yöntemlerle üretilen doğal ürünlere olan ilginin artmasıyla birlikte, kırsal bölgelerde yaşayan kadınların kendi işlerini kurarak ekonomik özgürlüklerine kavuşmaları mümkün oluyor.BÜLENT MAVZER 
