Iğdır'ın hemen yanı başında yükselen ve her mevsim ayrı bir güzellik sunan Ağrı Dağı, bölgenin sadece coğrafi değil, aynı zamanda ruhani ve kültürel simgesi konumunda.
Şehrin her köşesinden görülebilen bu heybetli dağ, Iğdırlılara ve şehri ziyaret edenlere adeta büyüleyici bir görsel şölen sunuyor.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, pembe ve mor tonlarının dans ettiği gökyüzü altında Ağrı Dağı'nın silueti belirginleşir. Zirvesindeki karla kaplı dorukları, güneşin ilk ışınlarıyla parlayarak adeta bir elmas gibi ışıldar. Bu anlar, güne dinç ve ilham dolu başlamak isteyenler için eşsiz bir manzaradır. Öğle saatlerinde, berrak bir gökyüzü altında tüm ihtişamıyla kendini gösteren dağ, sonsuzluğun ve yüceliğin bir temsilidir.
Mevsimler değiştikçe Ağrı Dağı'nın Iğdır'dan görünümü de farklı bir hikaye anlatır. İlkbaharda eriyen karların oluşturduğu dereler, dağın eteklerine canlılık katarken, yeşilin binbir tonuyla bezenmiş yamaçlar göz kamaştırır. Yaz aylarında ise, berrak gökyüzü altında dağın tüm detayları çıplak gözle görülebilir. Sonbaharda sarıdan kızılın her tonuna bürünen ağaçlar, Ağrı Dağı'nın eteklerinde adeta bir renk cümbüşü yaratır. Kışın ise, bembeyaz bir örtüyle kaplanan dağ, adeta bir masal diyarından fırlamış gibi donuk ve mistik bir güzelliğe bürünür.
Ağrı Dağı, Iğdırlılar için sadece bir dağdan ibaret değildir; o aynı zamanda bir aidiyet, bir gurur ve bir ilham kaynağıdır. Şehrin fonunda yükselen bu doğal abide, hem fotoğraf sanatçılarının hem de doğa tutkunlarının vazgeçilmez rotalarından biridir. Dağın eteklerinde kurulan köylerde yaşayanlar için günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olan Ağrı Dağı, aynı zamanda efsanelere ve hikayelere de ev sahipliği yapar.
İBRAHİM SAVAN