İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Sinema ve Dijital Medya Bölümü öğrencisi Yağmur Canpolat'ın yönettiği ve 88 yaşındaki babaannesi Sevim Canpolat'ın başrolünde yer aldığı 'Sevim' adlı kısa film, 44. İstanbul Film Festivali'nde finale kaldı.
Yaşlı bir kadının, gençlik yıllarında eşiyle birlikte ziyaret ettiği mekanları, hayat arkadaşını kaybettikten sonra tek başına yeniden gezmesini konu alan duygusal yapım, festivalde birincilik için yarışacak 11 film arasına seçildi. Koşulsuz ve kalıcı sevgiyi merkeze alan filmine babaannesinin adını veren Yağmur Canpolat, babaannesinin film için büyük özveri gösterdiğini belirterek, "Babaannem, yorulmasına rağmen filmin güzel olması için çok emek verdi. 'Torunumun filminde oynamak nasip oldu' diyerek hem sevindi hem duygulandı. Böylesine anlamlı bir filmle Türkiye'nin en iyileri arasında gösterilmek, tarifsiz bir mutluluk. Babaanneme çok şey borçluyum, onu çok seviyorum" dedi.
İEÜ İletişim Fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi Canpolat, filmin çekimlerini İzmir'de 48 saat gibi kısa bir sürede tamamladı ve senaryosunu da kendisi kaleme aldı. 'Sevim', İstanbul Film Festivali kapsamında 19 Nisan Cumartesi saat 16.00'da Kadıköy Sineması'nda ve 21 Nisan Pazartesi günü saat 13.30'da Atlas Sineması'nda izleyiciyle buluşacak. Yarışmanın birincisi ise 22 Nisan'da açıklanacak.
"Yıllar Sonra İlk Makyajım, Ünlü Olur Muyum?"
Finale kalmanın önemli bir başarı olduğunu vurgulayan Canpolat, "Filmde, yaşlı bir kadının, eşini kaybetse bile tükenmeyen, azalmayan, unutulmayan sevgisini işlemek istedim. 'Bunu en iyi nasıl anlatabilirim?' diye düşünürken, aklıma babaannemi kamera karşısına almak geldi. Bu sayede, çok sevdiğim babaannemle unutulmaz bir anım daha olur diye düşündüm. Babaannem de bu durumu sevinerek kabul etti. Film çekimlerini Göztepe ve Alsancak gibi farklı bölgelerde yaptık. Babaannem, çekimler sırasında zaman zaman yoruldu. Bol bol dinlenme ihtiyacı oldu. Ama film çekimi sırasında bir o kadar da mutluydu. Çekimler için ona sanat asistanımız tarafından makyaj yapıldığında, 'Yıllar sonra ilk makyajım, ünlü olur muyum?' diye espri de yaptı. Hep birlikte güldük. Babaannemle hayatım boyunca unutmayacağım bir süreç geçirdim. İyi ki böyle bir babaannem var" ifadelerini kullandı.
"Başarılı Olacağıma İnanıyorum"
Canpolat, filmine neden babaannesinin adını verdiğini ise "Babaannemin ismi Sevim. Filmde de sevgi temasını işlediğim için Sevim isminin güzel olacağını düşündüm. Bu düşünceden hareketle filme de babaannemin adını verdim. İçime sinen bir çalışma oldu. İstanbul Film Festivali'ne, oldukça iyi ve iddialı filmler katılıyor. Başarılı olacağıma inanıyordum, finale kaldığımın bilgisi gelince de çok sevindim. İçim kıpır kıpır oldu. Finale kaldığım için gururluyum, umarım birinciliğe de ulaşırım" şeklinde açıkladı.
"Bize Gurur Yaşattı"
İEÜ Sinema ve Dijital Medya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Gürata, öğrencisi Yağmur Canpolat'ın başarısıyla gurur duyduklarını belirterek, "Yağmur, üniversitemizden arkadaşı Berna Oduncu ile birlikte çektiği 'Yirmili Yaşlarımın Başında' adlı belgeselle de geçen yıl Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nde birinciliğe ulaşmıştı. Çok yetenekli, çalışkan, yaptığı işi seven ve mezun olduktan sonra da sinema sektöründe çok başarılı olacağına inandığım bir isim. İstanbul Film Festivali'nde finale kalarak başarılarına bir yenisini ekledi. Yağmur'u tebrik ediyorum. Bize yaşattığı gurur için teşekkür ediyorum" dedi.
İHA