Dünyayı yürüyerek dolaşan İngiliz seyyah Karl Bushby, 26 yıldır süren yolculuğunda Samsun'da unutulmaz bir deneyim yaşadı. Büyükşehir Belediyesi'nin butik otelinde konaklayan Bushby, yerel yönetimin sıcak karşılamasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Olağanüstü bir durum. Seyahat ettiğim 26 yıl boyunca böyle bir şey olmadı" dedi.
1999 yılında başlayan ve hala devam eden yolculuğunda hiçbir ulaşım aracı kullanmayan 55 yaşındaki Bushby, Samsun'un Türkiye'deki ilk önemli duraklarından biri olduğunu belirtti. Şehre hayran kalan seyyah, "Samsun oldukça güzel bir yer. Burası benim için planlı bir durak. Beni burada yerel yönetim karşıladı ve bu harikaydı. Beni desteklemek ve bana yardım etmek için ellerinden geleni yaptılar. Bu harika bir şeydi. Aslında hiç kimse daha önce gelişimi önceden tahmin edip beni şehirde kalmaya davet etmemişti. Yani bu olağanüstüydü. Seyahat ettiğim 26 yıl boyunca böyle bir şey olmamıştı" şeklinde konuştu.
"Burada muhteşem plajlar ve limanlar var"
Samsun'da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Bushby, şehrin doğal güzelliklerine ve insanlarının misafirperverliğine vurgu yaptı. "Hava harika ve bu güzel. Şubat ayının ilk birkaç gününde Türkiye'ye geldim ve o ilk haftalar çok kötüydü. Sadece çok fazla yağmur, çok soğuk, çok fazla kar vardı. Yani şu anda gerçekten güzel. Bu havada burada olmaktan gerçekten mutluyum. Türkiye'deki misafirperverlik gerçekten birinci sınıf. Türkiye'ye ilk geldiğimde bazı gazetecilerle konuştum ve sosyal medyada bazı şeyler paylaştılar. Ve o zamandan beri her gün fotoğraf çekmek için yolda beni durduran insanlarla tanıştım. İnsanlar bana yiyecek ve su hediye ettiler. İnsanlar evlerinde kalmama izin verdiler ve sadece birkaç haftada oldu. İlk ay Türk halkının ne kadar misafirperver olduğunu görmek inanılmazdı. Aslında bununla tanınıyorsunuz. Yolda Türkiye'deki en zor şeyin aslında ilerleme kaydetmek olduğunu söyleyen birçok gezginle tanıştım. Çünkü birçok insan sizi evlerine davet ediyor, size çay veriyor ve siz hiçbir ilerleme kaydedemiyorsunuz. Yani beni uyarıyorlardı. Dediler ki, 'Bak, sen her gün insanların evlerinde olacaksın.' Evet, kesinlikle doğru. 'Buradaki misafirperverlikle boğulacaksın.' Ve bu her yerde olmayan harika bir şey" dedi.
"Sanırım neredeyse 39 bin kilometre oldu"
Bushby, yolculuğunun amacını ve karşılaştığı zorlukları şu sözlerle özetledi:
"Amacım Güney Amerika'nın güney ucundan herhangi bir ulaşım aracının yardımı olmadan yürüyerek Birleşik Krallık'a geri dönmekti. Temel olarak bu çok büyük bir meydan okumaydı. Bunu ordudayken hayal ettim. Herkes bunun yapılamayacağını söyledi. Okyanuslar ve benzeri gibi büyük engeller vardı. Yani üç büyük boşluk var, Güney Amerika ile Orta Amerika arasındaki Darien Boşluğu, Kolombiya ile Panama arasındaki Darien Boşluğu gibi. Bering Boğazı vardı, hiç kimse deniz buzunu kullanarak İngiltere'den Amerika'ya, Rusya'ya yürümemişti. Ve sonra nihayet Avrupa'dan İngiltere'ye geri dönmek için Kanal Tüneli vardı. Yani teorik olarak konuşursak tüm kıtalar bu biraz tartışmalı. Sonuçta Hazar Denizi'ni yüzerek geçmek zorunda kaldık. Bu bir sürprizdi ancak jeopolitik nedenlerden dolayı Rusya veya İran'dan geçemedik. Sonra Kazakistan'dan Hazar'ı yüzerek Azerbaycan'a gitmek zorunda kaldık. Şimdi Avrupa'ya geri dönüyoruz. Sanırım neredeyse 39 bin kilometre oldu."
İHA