Antalya'da 13 yaşındayken tiyatro eğitmeni Ü.Z.A. tarafından cinsel istismara uğradığını iddia eden Y.E., yaşadıklarını 13 yıl sonra yargıya taşıdı. Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davanın ilk duruşmasında sanık Ü.Z.A. ilk kez hakim karşısına çıktı.
Geniş güvenlik önlemleri altında başlayan duruşmada sanık Ü.Z.A., "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve "cebir, tehdit veya hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlamalarıyla yargılanıyor. İddianamede, sanığın mağdur Y.E.'ye sistematik olarak cinsel istismarda bulunduğu, onu duygusal ve fiziksel olarak etkisi altına aldığı ve bu travma nedeniyle mağdurun yıllarca psikolojik destek aldığı belirtiliyor.
Sanık Suçlamaları Reddetti: "İftira Atıyorlar"
Duruşmada savunma yapan sanık Ü.Z.A., kendisine iftira atıldığını öne sürerek suçlamaları kabul etmedi. Mağdurla arasındaki ilişkinin platonik olduğunu iddia eden sanık, dosyada yer alan bazı sosyal medya görüntülerinin eşi tarafından herkese açık hesaplardan alındığını söyledi. Sanık ayrıca, olay sonrasında mağdurun babasıyla görüştüğünü ve babasının talebi üzerine iletişimi kestiğini ifade etti.
Mağdur SEGBİS'le Katıldı: "Çok Korkuyorum, Tutuklanmasını İstiyorum"
Mağdur Y.E., duruşmaya pedagog eşliğinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. 2011 yılında ailesindeki boşanma süreci nedeniyle tiyatro grubuna dahil olduğunu anlatan Y.E., sanığın önce şiirler ve yazılarla kendisiyle iletişim kurduğunu, ardından fiziksel temasta bulunduğunu söyledi. Araba içinde elinin tutulmasıyla başlayan sürecin, çeşitli turneler sırasında sanığın kendisini tenha yerlere götürerek cinsel istismarda bulunmasıyla devam ettiğini belirten Y.E., ilk cinsel saldırının 22 Temmuz 2011 tarihinde yaşandığını dile getirdi.
Mağdur ifadesinde, sanığın savunma dilekçesine eklediği eski erkek arkadaşlarına ait sosyal medya görselleri nedeniyle büyük korku ve tehdit altında hissettiğini vurgulayarak, "Savunma dilekçesine tüm eski erkek arkadaşlarımla fotoğraflarımı koymuş, çok korkuyorum. Tutuklanmasını talep ediyorum" dedi.
Aile Tanık Oldu: "Hayatımın En Büyük Pişmanlığını Yaşıyorum"
Duruşmada mağdurun annesi ve babası da tanık olarak dinlendi. Baba, olayı ancak kızının yazdığı anı defterini annesinin bulmasıyla öğrendiklerini ve yıllar sonra kızlarının istismara uğradığını fark ettiklerini anlattı. Sanıkla yaptığı görüşmeyi aktaran baba, karşısında "titreyen bir adam" gördüğünü belirterek, "Hayatımın en büyük pişmanlığını yaşıyorum, bu adamı düzgün bir insan sandığım için. Bu adam pedofilidir. Bir öğretmen 13 yıl öğrencisinin mektubunu saklar mı?" şeklinde konuştu.
Mağdurun annesi ise kızının tiyatroya başladıktan sonra içine kapandığını, şüphelenerek odasını karıştırdığını ve defterdeki yazışmaları fark ettiğini söyledi. Anne ayrıca, sanığın annesiyle yaptığı telefon görüşmesinde karşı tarafın "kızınıza sahip çıksaydınız" dediğini de ifade etti.
Savcı Tutuklama Talep Etti, Mahkeme Reddetti
Duruşma savcısı, sanığın tutuklanmasını ve aksi halde adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep etti. Ayrıca mağdura yaklaşmama ve iletişim kurmama yönünde tedbir kararı çıkarılması istendi. Ancak mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmasına karar vererek herhangi bir adli kontrol tedbiri uygulamadı. Duruşma, tanıkların dinlenmesi için 10 Haziran 2025 tarihine ertelendi.
Duruşmayı çok sayıda kadın ve çocuk hakları savunucusu takip ederken, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği temsilcileri adliye önünde mağdura destek açıklaması yaptı.
Başka Bir Taciz İddiası Gündemde
Duruşma sonrasında açıklama yapan mağdurun avukatı Yağmur Burçin Sayın, sanığın çelişkili beyanlarda bulunduğunu ve sunduğu delillerin geçerli olmadığını söyledi. Sayın, müvekkilinin 13 yaşında istismara uğradığını ve susturulduğunu vurgulayarak, sanığın sistematik bir hazırlık yaptığının anlaşıldığını belirtti. Avukat Sayın ayrıca, yargılama sürecinde başka bir kadına yönelik mektup ve taciz iddiasının da tanık olarak aktarılacağını ifade ederek, sanığın tutuklu yargılanması gerektiğini söyledi.
İHA