Uzman Psikolog Uyardı: Lohusa Depresyonu İki Yıla Kadar Sürebilir, Tedavi Şart!
Uzman Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, doğum sonrası dönemde annelerin yaklaşık yüzde 50 ila 70'inde görülen ve genellikle lohusa hüznü olarak bilinen durumun, tedavi edilmediği takdirde iki yıla kadar sürebilen ciddi bir ruh sağlığı sorunu olan lohusa depresyonuna dönüşebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Uzman Psikolog, bu durumun hem anne hem de bebek için ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtti.
Uzman Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, doğum sonrası dönemde annelerin yaklaşık yüzde 50 ila 70'inde görülen ve genellikle lohusa hüznü olarak bilinen durumun, tedavi edilmediği takdirde iki yıla kadar sürebilen ciddi bir ruh sağlığı sorunu olan lohusa depresyonuna dönüşebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Uzman Psikolog, bu durumun hem anne hem de bebek için ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtti. İHA'nın haberine göre Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'nden Uzm. Psk. Denizgil Evre, doğum sonrası ruh halindeki bu değişikliklerin, doğumdan sonraki ilk altı hafta içinde sinsice başlayıp birkaç ay sürdüğünü, ancak bazı vakalarda bir ila iki yıla kadar uzayabildiğini ifade etti. Durumun hormonal, psikolojik ve sosyal etkenlerin birleşimiyle ortaya çıktığını vurguladı. Hormonal ve Biyolojik Etkenler Lohusa depresyonunda, gebelik döneminde yükselen östrojen ve progesteron hormonlarının doğumla birlikte ani düşüşünün, tiroit bozukluklarının ya da B9 vitamini eksikliğinin etkili olabileceğini dile getirdi. Annelerin yüzde 50 ila 70'inde görülen lohusa hüznünün genellikle iki ay sürdüğünü belirterek, belirtilerin on günden uzun sürmesi halinde profesyonel destek alınması gerektiğini söyledi. Psikolojik ve Sosyal Değişimlerin Belirleyiciliği Doğum yapan tüm kadınlarda hormonal değişiklikler yaşansa da, stres, kişiler arası ilişkiler ve sosyal destek düzeyinin de süreçte belirleyici olduğunu kaydetti. Hayatlarını dış faktörlerin yönettiğini düşünen annelerin depresyon açısından daha yüksek risk altında olduğunu ifade eden Denizgil Evre, bebek sahibi olmanın getirdiği psikolojik ve sosyal değişikliklerin de depresyon riskini artırdığını ekledi. Yaygın Belirtiler ve Ciddi Riskler Uzm. Psk. Tuğçe Denizgil Evre, lohusa depresyonunun belirtilerinin çok yönlü olduğunu; şiddetli hüzün, boşluk hissi, aşırı yorgunluk, sosyal çevreden uzaklaşma, bebeğini yeterince sevemediği düşüncesi ve bebeğe zarar verme korkusunun yaygın belirtiler arasında olduğunu söyledi. Daha ciddi belirtiler arasında ise konsantrasyon güçlüğü, panik atak, iştahsızlık, uykusuzluk, bebekle ilgilenmek istememe, hatta bebeği öldürmek isteme gibi duyguların yanı sıra suçluluk, değersizlik, umutsuzluk hissi ve intihar düşüncelerinin dahi görülebileceğini vurguladı. Tedavi Edilmezse Ciddi Sonuçlar Doğurur Her kadında farklı şiddette seyreden lohusa depresyonunun tedavisinde, doktor kontrolünde ilaç kullanımı ve destek gruplarına katılımın etkili olabileceğini belirten Uzm. Psk. Denizgil Evre, emziren annelerin de doktor kontrolünde ilaç kullanabileceğini hatırlattı. Uzman Psikolog, tedavi edilmediği takdirde lohusa depresyonunun hem anne hem de bebek için tehlikeli olabileceğini hatırlatarak şu durumlarda mutlaka profesyonel yardım alınması gerektiğini belirtti: Yeni annenin günlük durumlarla başa çıkamaması. Kendisine veya bebeğe zarar vermeyi düşünmesi. Günün çoğunu aşırı endişeli, korkmuş ya da panik halinde geçirmesi. Denizgil Evre, bu dönemde annenin yanında anlayışlı, tecrübeli ve destekleyici bir yetişkin bulunmasının önemini vurgulayarak, annenin duygusal sıkıntıların geçici olacağı yönünde bilgilendirilmesi ve cesaretlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.