Rize'de 91 Yaşındaki Kaşık Ustası Zamana Meydan Okuyor
Rize'nin Fındıklı ilçesine bağlı Beydere Köyü'nde yaşayan 91 yaşındaki Mustafa Ceyran, unutulmaya yüz tutmuş kaşıkçılık mesleğini 76 yıldır sürdürerek zamana meydan okuyor. Babasının vefatının ardından 15 yaşında devraldığı mesleği büyük bir ustalıkla icra eden Ceyran, şimşir ağacından el yapımı kaşıklar üretiyor.
Rize'nin Fındıklı ilçesine bağlı Beydere Köyü'nde yaşayan 91 yaşındaki Mustafa Ceyran, unutulmaya yüz tutmuş kaşıkçılık mesleğini 76 yıldır sürdürerek zamana meydan okuyor. Babasının vefatının ardından 15 yaşında devraldığı mesleği büyük bir ustalıkla icra eden Ceyran, şimşir ağacından el yapımı kaşıklar üretiyor. Babasının Mirasını Yaşatıyor Mustafa Ceyran, henüz 15 yaşındayken babasının ağaçtan düşerek hayatını kaybetmesiyle kaşıkçılık mesleğine adım attı. Babasının solak olması nedeniyle kullanamadığı malzemeleri kendine göre ayarlayan Ceyran, şimşir ağacından kaşık yapmaya başladı. Yonta yonta, törpüleye törpüleye kaşık yapan Ceyran, 76 yıldır bu mesleği büyük bir özveriyle sürdürüyor. Ağaç Türleri ve Üretim Yörede şimşir ağaçlarının kurumasıyla birlikte farklı ağaç türleriyle çalışmaya devam eden Ceyran, kaşık yapılabilecek her ağacı değerlendiriyor. En iyi kaşığın şimşir ağacından yapıldığını belirten Ceyran, şimşir ağacının ardından armut ağacının da iyi olduğunu ifade ediyor. Yaşının ilerlemesiyle birlikte üretim hızı düşen Ceyran, eskiden günde 6-7 kaşık yaparken, şimdi günde 2 kaşık yapabildiğini söylüyor. Torunu Dededen Mesleği Öğreniyor 91 yaşındaki ustanın 12 yaşındaki torunu Güney Ceyran da dedesinin izinden giderek kaşıkçılık mesleğini öğreniyor. Okuldan arda kalan zamanlarda dedesinin yanına gelerek mesleği öğrenen Güney, şimdilik kaşıklara zımpara yaparak dedesine yardımcı oluyor. İleride tam bir kaşık ustası olmayı hedefleyen Güney, dedesinin tecrübelerinden faydalanarak mesleği en iyi şekilde öğrenmek istiyor. "Eskiden 6-7 Kaşık Yapardım" Kaşıkçılığa ilk başladığı zamanlarda günde 6-7 kaşık yaptığını ancak yaş ilerledikçe bu sayının düştüğünü dile getiren Mustafa Ceyran, "Babam ağaçtan düştü. Sonrasında 1 hafta yaşadı. Babamda bir sol eğri vardı. Onu sağa çevirttirdim. Sonra ufak ufak öğrendim. 15 yaşından beri bu işi yapıyorum. Aslında kolay iştir ama zor yönleri de var. Yaş ilerledikçe günde 2 tane zor yapıyorum. Çok ağaçlardan denedim. Şimşir, armut, gürgen, kızılağaç ile yapmayı denedim. En iyisi şimşir ama ondan sonra armut. Şimşir kurudu gitti, şimdi armut ile yapıyorum. Şimdi günde 2 tane yapıyorum ama eskiden 6-7 tane yapardım. İsteyenler oluyor. Köylerde çok kullanılıyor hala ama şehirde daha ucuzları var. Onları kullanıyorlar, bunları tercih etmiyorlar" dedi. "Okuldan Çıkınca Hemen Geliyorum" Torun Güney Ceyran ise dedesine hayranlık duyduğunu belirterek, "Kaşık yapımını izliyorum. Şimdilik kaşıklara zımpara vuruyorum. İlerleyen zamanlarda bana fazlasını da öğretecek. Okuldan çıktığım zaman hemen geliyorum ve dedemi izlemeye başlıyorum. Arada bende yapmayı deniyorum. Kaşığı yontmak, içerisini çıkarmak zor ama gerisi kolay" ifadelerini kullandı. Mesleğin Geleceği Mustafa Ceyran'ın torunu Güney'in mesleğe ilgi duyması, unutulmaya yüz tutmuş bu zanaatın gelecek nesillere aktarılması açısından umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.