
Van Gölü'nde Ortaya Çıkan Tarihi Mezarlar Definecilerin Hedefi Oldu
Van Gölü'nde yaşanan su çekilmesiyle birlikte Bitlis'in Tatvan ilçesi açıklarında yeniden gün yüzüne çıkan tarihi mezarlar, definecilerin talanına uğruyor. Yıllar önce göl sularının yükselmesiyle sular altında kalan toplu mezar alanı, suların çekilmesiyle üzerindeki motifli taş yapılarıyla dikkat çekiyor.
Van Gölü'nde yaşanan su çekilmesiyle birlikte Bitlis'in Tatvan ilçesi açıklarında yeniden gün yüzüne çıkan tarihi mezarlar, definecilerin talanına uğruyor. Yıllar önce göl sularının yükselmesiyle sular altında kalan toplu mezar alanı, suların çekilmesiyle üzerindeki motifli taş yapılarıyla dikkat çekiyor.
Halk arasında mezarlık alanı olarak bilinen bölgede ortaya çıkan taşların bir kısmında haç işaretleri göze çarparken, bazılarında farklı dönemlere ait olduğu düşünülen çeşitli motifler bulunuyor. Bu durum, bölgenin zengin ve çok kültürlü geçmişine işaret ediyor. Ancak uzun yıllar gölün derinliklerinde saklı kalan bu tarihi kalıntılar, şimdi bilinçsizce yapılan kaçak kazıların tehdidi altında.
Görüntüler, definecilerin açtığı çukurlar nedeniyle bazı mezar taşlarının kırıldığını ve mezarların tahrip edildiğini açıkça gösteriyor. Her geçen gün artan define merakı, bu değerli tarihi taşlara onarılamaz zararlar veriyor.
Prof. Dr. Demirtaş: Taşların neye ait olduğu kesin bilinmiyor, koruma şart
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, Adabağ köyü açıklarında beliren taşların bir mezarlık ya da bir yerleşim yerine ait olabileceğini ifade etti. Bölgede henüz kapsamlı ve bilimsel bir araştırma yapılmadığı için taşların kesin niteliği hakkında net bir bilgi olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Demirtaş, Son dönemlerde yaşanan büyük su çekilmesiyle birlikte sular altında kalmış bazı tarihi motifler, taş yapılar, dikili taşlar ve muhtemel yerleşim yeri kalıntıları ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, söz konusu alanın bir yerleşim yerine mi yoksa bir mezarlığa mı ait olduğu sorusu gündeme gelmiştir, dedi.
Prof. Dr. Demirtaş, definecilerin bölgede yaptığı kaçak kazıların ciddi bir tahribata neden olduğunu belirterek, Ne yazık ki bu taşların bulunduğu alan ve çevresindeki diğer tarihi bölgeler, defineciler tarafından büyük ölçüde tahrip edilmektedir. Bu alanların, definecilere karşı koruma tedbirleriyle güvence altına alınması büyük önem taşımaktadır, uyarısında bulundu.
Define arayışının mezarlıklar ve ibadethaneler gibi alanlarda hiçbir anlamı olmadığını vurgulayan Demirtaş, Define; mezarlıkta, kilisede, camide olmaz. Bu tür yerlerde define aramak beyhude bir çabadır. Bu vesileyle define arayanlara bunu bir kez daha hatırlatmak isterim, şeklinde konuştu.
Uzmanlar, bu taş yapıların gerçek anlamının anlaşılabilmesi için sanat tarihçileri, arkeologlar ve sualtı arkeologlarının ivedilikle bölgede bilimsel çalışmalar yapması gerektiğini belirtiyor. Ancak kaçak kazıların devam etmesi halinde, bölgenin taşıdığı potansiyel arkeolojik değerlerin geri döndürülemez bir şekilde yok olabileceği endişesi hakim.
Bölge halkı ve uzmanlar, yetkililere acil çağrıda bulunarak, Adabağ köyü açıklarında ortaya çıkan bu tarihi alanın derhal koruma altına alınmasını ve bilimsel araştırmalara açılmasını talep ediyor.
