
Nadir Sürüngen Kafkas Keleri, Ağrı Dağı Eteklerinde Görüntülendi!
Dünyada yalnızca Kafkasya ve Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde doğal yaşam alanı bulan nadir sürüngen türlerinden Kafkas keleri (Paralaudakia caucasia), Ağrı Dağı eteklerindeki köylerde kayalık alanlarda görüntülendi. Bilim insanlarının da yakından takip ettiği bu özel tür, bölgenin biyolojik çeşitliliğine dikkat çekiyor.
Dünyada yalnızca Kafkasya ve Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde doğal yaşam alanı bulan nadir sürüngen türlerinden Kafkas keleri (Paralaudakia caucasia), Ağrı Dağı eteklerindeki köylerde kayalık alanlarda görüntülendi. Bilim insanlarının da yakından takip ettiği bu özel tür, bölgenin biyolojik çeşitliliğine dikkat çekiyor.
Nesli tehdit altında olmasa da doğada gözlemlenmesi oldukça zor olan Kafkas keleri, genellikle sarp ve taşlık bölgelerde yaşamını sürdürüyor. Yaz aylarının gelişiyle birlikte sıcak havayı fırsat bilen kelerler, gündüz saatlerinde yuvalarından çıkarak güneşleniyor. Sırt kısmındaki eşsiz desenleri ve çevresine mükemmel uyum sağlayan rengi sayesinde kayalıklar arasında adeta kamufle olan bu sürüngenler, bölge doğasına olan uyumuyla görenleri hayran bırakıyor.
Ağrı Dağı Yaban Hayatı İçin Önemli Bir Merkez
Doğa gözlemcisi Zeki Çolak, Ağrı Dağı'nın sadece dağcılık ve doğa turizmi için değil, aynı zamanda yaban hayatı gözlemciliği açısından da önemli bir merkez olduğunu vurguladı. Çolak, Kafkas keleriyle ilk karşılaşmasını şu sözlerle anlattı: "Birkaç gün önce doğa turuna çıktığımız zaman karşımıza bu hayvan çıkmıştı. Ben de bu hayvanı merak ettim, acaba bu tür hangisi diye. Çevremizdeki kişilere sorduğumuz zaman da bu türün Kafkas keleri olduğunu söylediler. Ben de ilk gördüğüm zaman çok şaşırdım. Zaten bu sürüngen bu bölgeye aitmiş. Hem de merak ettim, araştırdım. İlgimi çeken tarafı şu oldu: Siz bu hayvana bakarken o da sizinle göz teması kuruyor."
Kafkas kelerinin görüntülenmesi, Ağrı Dağı ve çevresinin zengin biyoçeşitliliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu türün varlığı, bölgedeki ekolojik dengenin korunması ve biyoçeşitlilik araştırmalarının önemi açısından büyük önem taşıyor.
