Muş'taki Evlat Nöbeti Sürerken Aileler 'Terörsüz Türkiye' Sürecinden Umutlu
Muş'ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti Muş İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbetlerini sürdürüyor. Her hafta çarşamba günü bir araya gelen aileler, "Terörsüz Türkiye" sürecinin başlamasından umutlu olduklarını dile getirerek, çocuklarına "teslim ol" çağrısında bulunuyor.
Muş'ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti Muş İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbetlerini sürdürüyor. Her hafta çarşamba günü bir araya gelen aileler, Terörsüz Türkiye sürecinin başlamasından umutlu olduklarını dile getirerek, çocuklarına teslim ol çağrısında bulunuyor.
Yıllardır süren evlat hasretiyle mücadele eden aileler, çocuklarının fotoğraflarını ellerinden düşürmeden eylemlerine devam ediyor. Terörsüz Türkiye sürecinin başlamasıyla birlikte artan çatışmasızlık ortamı, ailelerin çocuklarına kavuşma umutlarını yeşertiyor. Sağlanan huzur ve güven ortamı, anneler için yeni bir umut kapısı olmuş durumda. Annelerin en büyük beklentisi ise bu sürecin devam etmesi ve çocuklarının bir an önce geri dönmesi.
Anne Ayten Koçhan, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Bu süreçten dolayı mutluyuz ve sevinçliyiz. Gelin teslim olun. Yeter analar babalar ağladı. Bu Kürt Türk davası değil yavrum. Biz daha evlat hasretine dayanamıyoruz. Ersin oğlum gelin teslim olun. Her gün haberleri izliyoruz. Bir gün evvel silahları bırakmanızı isteriz. Biz mutluyuz, biz sevinçliyiz. Barışmayı isteriz. Yeter artık kan dökülmesin. Biz istemiyoruz. Biz istemiyoruz askerimizin burnu kanasın, polislerimizin burnu kanasın, yavrularımızın burnu kanasın. Gelin teslim olun yavrum ifadelerini kullandı.
Anne Naciye Sönmez Yıldız da, oğluna seslenerek, Osman oğlum, oranın hayrı yok. Gelin teslim olun. Biz sizi bekliyoruz. Orası sizin memleketiniz değil. Terörsüz Türkiye süreci de oldu, her şeyi de güzel olacak. Allah Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Bu süreci çıkarttı. Allah çocuklarını da bağışlasın. O da bizi düşündü. Biz biliyoruz bu barış olacak dedi.
